ان لم أستطع أن ادعم المقاومة بالسلاح بقلمي وخبري سلاح فى سبيلها
Eğer direnişe silahla destek olamazsam, kalemim ve mürekkebin direniş ve mukavemet yolunda silahımdır...
Abdullah Galip Bergusi
Kuzey Suriye yükleniyor…
Atı nalla, ateşi harla, çayı hazırla İbrahim!
“Burası 100 yıl ara verse bile, ata binince hangi yöne gideceğini unutmamışların ülkesidir.”
(Turgut Özal)
66. SONE
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
William SHAKESPEARE
"Hakkın hatırını kırmayacağım, hakikati söyleyeceğim. Zîra hakkın hatırı âlidir. Hiç bir hatıra feda edilmez. Kimin hatırı kırılırsa kırılsın, yalnız Hak sağ olsun..."
O erler ki gönül fezasındalar
Toprakta sürünme ezasındalar
Yıldızları tesbih tesbih çekerde
Namazda arka saf hizasındalar
İçine nefs sızan ibadetlerin
Birbiri ardınca kazasındalar
Bir an yabancıya kaysa gözleri
Bir ömür gözyaşı cezasındalar
Günü her dem dolup her dem başlayan
Ezel senedinin imzasındalar
Her rengi silici aşk ötesi renk
O rengin kavuran beyzasındalar
Ne cennet tasası ve ne cehennem
Sadece Allah'ın rızasındalar...
Kıt'aları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar...
Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları. İhtiyar dev, mazide ki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç unutkanlığa bıraktı yerini. "Ben Avrupalıyım" demeye başladı, "Asya bir cüzzamlılar diyarıdır"
Avrupalı dostları acıyarak baktılar ihtiyara, ve kulağına "Hayır delikanlı" diye fısıldadılar "Sen bir az-gelişmişsin"
Ve hristiyan batının göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir nişân-ı zîşan gibi gururla benimsedi aydınlarımız...