Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ahmet yetim

ahmet yetim
@Maripode
6 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Bir keresinde kör bir adama renklerin şarkısını söyledim. Yedi saat çaldım ama emeğime değdi. Sonunda onları görebildiğini söyledi; yeşiliyle, kırmızısıyla, sarısıyla. Sanırım o bile bundan daha kolaydı. Yani sadece sözcükleri kullanarak o kadını anlamanı sağlamaya çalışmaktan. Onu hiç görmedin, sesini duymadın. Bilemezsin.
ithaki yayınları
Reklam
"Hayat, gerçek bir macera olmalı. Risk almadan, yeni deneyimler yaşamadan, keşifler yapmadan yaşamak neye yarar ki? Hayatın getirdiği tüm zorluklara rağmen, hayatta kalmak değil, yaşamak önemlidir. Ne kadar kısa süreli olursa olsun, hayatın tadını çıkarmalı, kalbimizin sesini takip etmeliyiz. Ölüm, yaşamı daha da değerli kılar. Hayat, ölümle dans ettiğimiz bir süreçtir, ve biz de bu dansın her anını dolu dolu yaşamalıyız."
"Ve sonra düşündüm ki insanın her tutunamayışı, yeni bir dünya kurabilme gücünün doğuşunun da kanıtıdır aslında. Tutunamayanlar, bir çeşit 'açığa vurma' eylemidir. İnsan, kendine yeterli olmadığını, hayatı anlamlandıramadığını, dünyanın işleyişine uyum sağlayamadığını hissedince, içindeki bu çelişkiyi dışa vurur. Ve bu dışa vurma, yeni bir dünya arayışının başlangıcıdır. Kendi yaratıcılığının ve özgünlüğünün farkına varır. Tutunamayanlar, belki de yeni bir dünyanın temellerini atabilecek kişilerdir. Bu acı verici bir yolculuktur, çünkü bu yolculukta insan sürekli olarak kendini sorgulamak zorunda kalır, karanlık ve çıkmaz sokaklara gider. Ama belki de bu yolculuğun sonunda, içinde bulunduğu dünyadan daha iyi bir dünya inşa edebilir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Korku, küçük ölümlerden oluşan bir zincirdir. Her küçük ölümün ardından daha da güçlü hale gelir, her biri bir sonraki ölümü bekler. Ve sonunda, korku seni tamamen ele geçirir."
"Yaşamda hedef, yerine getirilmesi imkânsız olan görevler değildir. Bir görevin yapılması için tüm hayatını verecek insanları yaratır; eğer bu kişiler olmasaydı, o görev asla yerine getirilemezdi."
Reklam
"Ölüm, hayatın en kesin ve vazgeçilmez gerçeğidir. O, bize hatırlatır ki zaman sınırlıdır ve her anın kıymetini bilmeliyiz. Ölüm, bizlere yaşamın anlamını sorgulatır, hayallerimizin peşinden gitmeyi, sevdiklerimize değer vermeyi ve her anı dolu dolu yaşamayı hatırlatır."
"İçimde söylemek istediğim çok şey var sanki. Çok büyük şeyler. Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum. Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum... ama anlatamıyorum..."
- Hep arayacaksın sen. Ya resim, ya kitap.. - Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı. - Anlamadım. - Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin, “Veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!
"Yenisini bulamadığı gibi artık eski cennetinin de yerinde yeller esiyordu."
Sayfa 338 - İş Bankası Yayınları
“Neden daha önce göze almadın?” diye sordu sertçe. “İşim gücüm yokken... Açlıktan ölürken... Şimdi kimsem o zaman da aynı adamdım, insan olarak, sanatçı olarak aynı Martin Eden’dım; o zaman neden yapmadın? Kafamı duvarlara vura vura kendime sorduğum soru buydu. Sadece senin için değil, herkes için sordum. Görüyorsun değil mi, değişmedim ben. Gerçi bana biçilen kıymetteki gözle görülür ve ani artış nedeniyle bu konuda sürekli şüphelerimi gidermem gerekiyor ama değişmedim. Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hâlâ eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?”
Sayfa 325 - İş Bankası Yayınları
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
Karanlığın Sol Eli
Karanlığın Sol EliUrsula K. Le Guin
8.1/10 · 3.030 okunma
ahmet yetim
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Çelik Mağaralar
Çelik MağaralarIsaac Asimov
8.5/10 · 935 okunma
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.