Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Masal S.
Masal S.
@Masal_ak
Çocuk ruhlu bir sınıf öğretmeni :)
Sınıf Öğretmeni
İstanbul
20 Haziran
390 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Yeraltından Notlar, yaşlı, hasta ve çaresiz bir adanın hayat karşısında tutunamamasının, ruhsal olarak yaralanmasının, varoluşunu dünyaya haykırmak isterken giderek kendi kabuğuna çekilmesinin hikayesidir.
Dostoyevski, kitaptaki “yeraltı” ifadesi ile bilinçaltı ve kişilerin iç dünyasını kast etmiştir. Eserini yeraltı diye ifade ettiği pesimist, karamsar ruh hali ile ele alan yazarımız, bu eserinde kendini maddi âlemden kopararak kendi “yeraltına” iç dünyasına kapanan insanlardan tiksinen, insanları hiç sevememiş bir kişinin iç çatışmalarını bize aksetmiş. Kahramanımızın sistem dahil olmak üzere birçok konuda düşündüğü eleştirilerini ilk bölümde okuyoruz. Ikinci bölümde ise kahramanımızın hayatındaki birkaç anısından bahsediliyor. Kısa gibi görünen ama bir o kadar da düşündürücü, etkileyici bir kitaptı. (Karakterimizin sürekli fikir degiştirmesi, ikilemde kalması dikkatimi çekti. Suç ve Ceza'da da Raskolnikov öyleydi.) Güzel bir kitaptı. Herkese tavsiye ederim.
Yazarımız Finlandiya'ya yaptığı seyahatlerde gördüklerini not ederek bu kitabı oluşturmuş. 1800'lü yılların sonunda aydın insanların (başta Snellman olmak üzere) halkı cehaletten kurtarmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor kitap. Anlatılmak istenilenler sadece o dönem için geçerli değil, günümüze baktığımızda da Petrov'un gözlemlerinin bugünü de ilgilendiren önemli şeyler olduğunu görüyoruz. Bağımsızlığını Rus Ihtilali'nden sonra alan Finler, kendilerine "Suom" ve çok sevdikleri ülkelerine de "Suomi" derler ki "bataklık arazi" anlamına gelir. Toprağın bile verimli olmadığı Finlandiya'nın daha sonra eğitimle ne kadar çok ilerlediğini, o ülkenin bataklık araziden Beyaz Zambaklar Ülkesine dönüştüğünü görüyoruz. Eserde, birçok beğendiğim yer oldu. Hepsini de işaretledim ki geri döndüğümde o işaretlediklerime tekrar göz atayım. :) 7'den 70'e herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Franz Kafka, kendime yakın hissettiğim, sevdiğim yazarlardan biri. Aforizmayı tanımlamam gerekirse duygu veya düşünceleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir diyebilirim. Eserde, tek tek numaralandırılmış sözleri geçiyor. Bu sözlerin konusu doğru, yanlış, yabancılaşma, iyilik, kötülük, ölüm ve daha birçok şey hakkında görüşlerini bize sunmuş. Kısa kısa olduğuna bakmayın. Oldukça derin ve güzel anlamlar çıkartan, düşündürücü bir eserdi. Yapıtlarında sürekli bahsettiği şeyleri bu kitapta da yakaladım. Mesela elma motifini ilk Dönüşüm kitabında görmüştüm ve burada da birkaç cümlesinde karşıma çıktı.Genel olarak zaten Kafka'nın kalemini bilenler cümlelerin ardında saklanan o karamsarlığı fark edecek. İşaretlediğim yerler oldu. Tekrar okumak istediğimde onların üstünde özellikle duracağım. :) Aslında Kafka için söylenecek çok şey var (yaşantısı, devrin problemleri, baba baskısı vs.) ama bu ortamda tam olarak aktarabileceğimi düşünmüyorum. Aforizmalar, yazarımızın vefatından yedi yıl sonra arkadaşı Max Brod tarafından yayımlanmış ve hem bizlere hem de edebiyat dünyasına katkıda bulunmuş oldu. Tavsiye edebilirim. Herkese keyifli okumalar.
Okur Takip Önerileri
Nedense elimde süründürdüğüm ama beni oldukça düşündüren, biraz da karışık bir romandı. Açıkçası eserin başlarında çok sıkıldım. O yüzden ilk yarım bıraktım. Sonra tekrar devam ettim.Konu olarak aşk hayatında tereddütler yaşayan bir yazarın hikayesi anlatır. Ilk başta kitabın ana karakterini Mualla Hanım sanmıştım. Hatta ona kanım kaynamıştı ama daha sonra Vildan Hanım devreye giriyor. Şunu söylemem gerekiyor ki Vildan Hanım çok tuhaf biri. Sürekli değişken bir ruh haline bürünüyor. Ben de kesinlikle olumlu bir etki bırakmadı.Neyse fazla spoiler vermeden konusundan çıtlatayım biraz da. ^^ Eserde herkes o kadar cok tereddüt içindeydi ki bir ara yarım bıraksam mı diye düşünmedim değil ama sonunda bitirebildim. Psikolojik tahlillerde usta olan yazarımız karakterlerin iç bunalımları ile birlikte toplum ile ilgili pekçok görüşünü de bizlere bu kitapla aktarmış. Ayrıca şunu fark ettim ki bugüne kadar okuduğum kitaplarında hastalık, iç bunalım, biraz karamsarlık, dönemin problemlerini ve daha pekçok şeyi eserlerine serpistirmis Peyami Safa. (Onu bu yüzden de seviyor olabilirim.) Büyük bir ihtimalle kitabı tekrar okuyacağım. ^^ Herkese keyifli okumalar diliyorum.
