Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Procyon

Genel resimde, kişi esneklik, açıklık ve verimlilik pahasına, düzenlilik, mükemmellik ve kendisi ile diğerlerini kontrol etmekle meşguldür. Bu durum sıklıkla erken yetişkinlik döneminde başlar ve çeşitli yollarla kendini gösterir.
Sayfa 34 - bir takım mahvoluşlar olduKitabı okuyor
Reklam
Olumsuz sonuçlar ne olursa olsun kişi bunun kendi hatası olduğuna inanır.
Belki yaşamınız "-malı sistem" -şunu yapmalıyım, bunu yapmamalıyım- ile yönetiliyordur. Özünde bu durum hayatın her alanında neyi yapmanız, neyi yapmamanız gerektiğini söyleyen kural ve yasaklardan oluşan bir hapishane gibidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hedeflerine ulaşsan da ulaşmasan da kendini başarısız hissedersin. Mükemmeliyetçiliğin kalbinde sıklıkla başarısızlık korkusu yatar.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmayı Ki uçlarından çile damlardı. Güneşte nane kurutmayı Ben acılarımın başını Evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
Siz aşktan n'anlarsiniz bayim?!Kitabı okudu
Reklam
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahını bilirim bayım!
Sayfa 35 - Siz aşktan n'anlarsiniz bayimKitabı okudu
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Sayfa 35 - Siz aşktan n’anlarsınız bayım?Kitabı okudu
Adam kadından uzaktaydı. Mesafeyle ilgili teknik bir problem... Bir şekilde üstesinden gelinebilecek bir şey... Kadın ise adama uzaktı. Coğrafi uzaklıkla ilgisi olmayan, metafizik bir problem... Kolay kolay üstesinden gelinemeyecek bir şey...
Sayfa 139Kitabı okudu
Ne demişti Schophenhauer her yeni doğan insan taslağı için? Dünyaya hoş geldiniz orospu çocukları...
Sayfa 123Kitabı okudu
İnsanlara güvenerek yola çıkmışlar ve insanlar onların güvenini sürdürecek hiçbir şey yapmamış. Ve o kadar naifler ki onlar, bu durumla mücadele etmeye bile çalışmamışlar. Kabullenip bu hâli; kendi kabuklarına çekilmek, kendilerinden eşya, zaman ve başka hiçbir şey haberdar olmadan bir köşede kayboluvermek olmuş yaşamdan tek beklentileri... İnsanlar buna da izin vermemişler ve onlar buna bile karşı çıkamamışlar. Onlardan geriye kocaman hayal kırıklıkları kalmış o kadar...
Sayfa 122 - ***Kitabı okudu
Reklam
Bazı geceler zaman, duracak kadar yavaşlar... Böyle anlarda insan, kendine anımsayıp kederleneceği bir anı seçer istemeden... Binlerce kötü anı içinden en çok canını yakanı bulup çıkartır, bilinç ve öncesinin arafındaki çöplükten... Bazı geceler zaman, akmayı unutur. Canını ısırmak ister insan geçemeyen saatler boyunca... Belleği, yıllarca şımartıldıktan sonra terk edilen, artık sokak köpeği olmayı beceremeyen, ama gidecek bir evi de olmayan zavallı bir kaniş acınasılığıyla oradan oraya atlayıp durur. Bazı geceler zaman, bir yerlerde takılıp kalır. Bazı şarkılar sadece böyle zamanda dinleyelim diye vardır. Bazı şiirler ancak böyle zamanlarda anlaşılabilir. Bazı hikâyelere sadece ve sadece böyle zamanlarda katlanılabilir. Bazı geceler, zaman buzdan bir bıçak kadar sert, soğuk ve şeffaftır. Görünmez bir el onu ruhumuzun en hassas noktasına batırır...
Sayfa 107 - ***Kitabı okudu
Adam gibi ayrılmayı bile beceremedik, sanki işleri bozulduğu için yolları ayıran iki müflis tüccar gibiydik.
Sayfa 105 - **Kitabı okudu
Ergenliğim boyunca anlaşılmamaktan şikayet ettim hep, büyüdüğümde de anlaşılmaya çalışmaktan vazgeçtim. Yarım aklımın bana öğrettiği en önemli şey bu olsa gerek...Kimse kimseyi anlamaz, kimse kimseyi yeterince dinlemez, sadece ve sadece dinler gibi görünür ve sıranın bir an önce kendi anlatacaklarına gelmesini bekler...
Sayfa 99 - ******Kitabı okudu
Kimi ya da neyi sevdiysem en az onunla vakit geçirebildim. Hiçbir şeyi ya da hiç kimseyi doya doya, tadını çıkara çıkara sevemedim. Elimden alınır ya da kaybederim korkusu içimden gelenlerin bir adım önündeydi hep. Çok sonra anladım ki ben aslında sahip olduğumu zannettiğim tüm sevdiklerimi en baştan kaybetmiştim.
Sayfa 97 - *** böyle olmak zorunda mıydı? Her tercih niye bir kaybediş..Kitabı okudu
Bütün hayatı boyunca çalıştı babam. Bizleri okutabilmek, bitmek bilmeyen saçmasapan isteklerimizi karşılayabilmek için sabahtan akşama kadar otuz yıldan fazla çalıştı."Annemin saçlarının yarısı, hayat bana sokaklarda orantısız güç uygularken ve ben, ne zaman, kimin elinde patlayacağı belli olmayan serseri bir mayın gibi ortalıkta dolaşıp dururken, cam kenarına büzülüp gecenin bir yarısı benim eve dönmemi beklerken ağardı." Elli bir yaşında annem, ama en az yetmiş yaşında gibi gösteriyor. Babam desen ona keza... Ve ben bu yaşıma kadar, belki de bir hiç uğruna ziyan ettikleri ömürlerinin küçük bir tesellisi sayılabilecek, onların gurur duyabileceği hiçbir şey yapamadım. İlk fırsatta kaçtım yanlarından(...)
Sayfa 93 - **Kitabı okudu
2.581 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.