Ah Dosto ah,
Yine psikanaliz olmuş karakterler. İnsanın ; doğasını, karakterini, soyut bilinçaltını bu kadar net gerçekçilikle açığa çıkarma.. Bizi bize anlatma, gizli karakterimizi, bilinçaltımızı bizim yüzümüze, yarattığı karakterlerle vurma..Bizi derinlere sokup çıkarma, duygu deryasında dolaştırma gibi türlü meziyetlerle bizi 1000 küsür sayfalık kitaba bağlıyor..
Dostoyevski, Karamazov kardeşlerin hikayesiyle aslında 3 farklı karakterle; insanlığın değer yargılarını, ahlaki yapısını , felsefi ve siyasi düşüncesini , toplumsal bütünleşme ve ayrışmasını, farklı bakış açısıyla ele almış.
Birbirinden zıt 3 farklı karakter ve onların büyüyüp yetiştiği ortamın onların karakterlerindeki etkisi bana ben ve 2 kardeşimi hatırlattı. Her ne kadar hoşuma gitmese de kendimi İvan karakteri ile özdeşleştirdim.Okumaya her devam ettiğimde karakterde kendimden bişiler buldum, işin ilginç yanı kendimde de karakterden bişiler buldum.
Romanın hikayesi ve sonucundan çok beni en çok cezbeden şey Dosto'nun hayatı boyunca düşündüğü , kendi içinde tartıştığı her şeyi karakterleriyle romana dökmesiydi. Örneğin ceza sistemini kilise mahkemesi mi yoksa bağımsız devlet mahkemelerinin mi ele alması gerektiği konusu beni en çok etkileyen bölüm olmuştu.
Dosto'nun hayatının özeti niteliğindeki bu kitabını, onun ağır ve uzun betimlemelerine katlanırım, sıkıntı yok diyorsanız mutlaka okumanızı tavsiye ederim.