Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Petek

Hayatında ilk defa başka bir insan olma özlemini duydu. Hiç bilmediği bir içkinin susuzluğu gibi bir duygu. Değişebilmek. Kendinin bile tanıyamayacağı yeni bir varlık olmak. Bütün canlıların olanca güçleriyle karşı koydukları bir değişim, bir başkalaşım. Korkutucu ve aynı zamanda çekici bir eğilim. Hücreler bütün güçleriyle, dış etkenlere karşı koyar ve vücuda giren yabancı unsurları dışarı atmaya çalışırken değişebileceğini, onların bu kör inadını yenebileceğini düşünmek, insan için ne kadar zordu. Değişmek, kendine yabancılaşmak demekti.
Reklam
İnsanlar, yalnız kitaplarda şaşırırlar. Romancılar şaşırtırlar onları. Ölü denizdeki su zerrecikleri gibi birbirlerine tutunurlar: dalgalanırlar, bir yere gitmezler aslında. Aslında kimse kafasındaki hayallerle kimseyi bir yere götüremez kardeşim Selim! Belki biz, seninle ben, kafamızdaki hürriyetle bir yerlere gidebilirdik.
İnsan yapısındaki çelişkiler, onun ne ölüme ne de sonsuzluğa bir türlü dayanamadığını gösteriyor. Sonsuzluk da ölüm kadar ürkütücü bir gerçektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsan hareketlerine engel olabilirdi fakat düşüncelerini nasıl durdurabilirdi? İnsan tabiatına bu kadar aykırı bir şey olamazdı."
Mehmet Petek
@Mehmet0735·Bir kitabı okumaya başladı
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay
8.9/10 · 61,8bin okunma
Reklam
Yanlızlık
Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil.Kelimelerden önce de Yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. Kelimenin bittiği yerden başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde.Kelimeler,yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu.Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü,dayanılmaz oldu.
Selim Işık
Selim Işık tek ve Türk. Ve duygulu, amansız. Sabırsız ve olumsuz, yaşantısında cansız Sanılırdı; gerçekti, hayır gerçek değildi. Tutunamayanların tarihine eğildi. Kelime ve yalnızlık hayatın tadı tuzu Kucaklamak isterdi ölümü ve sonsuzu.
Mehmet Petek
@Mehmet0735·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Bir Kardeş Cinayeti
Bir Kardeş CinayetiFranz Kafka
6.8/10 · 635 okunma
Hayatım, ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu.
Mehmet Petek
@Mehmet0735·2023 okuma hedefini ekledi.
2023 OKUMA HEDEFİ
0/15 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
15 kitap
0 sayfa
0 inceleme
6 alıntı
Reklam
479 syf.
10/10 puan verdi
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay
9/10 · 31,1bin okunma
Hazırlıkları bitince Hikmet, “Yaz,”dedi. “Terbiyesizlik etme Hikmet.” “Yaz Hüsamettin, uzatma. Kıyamet koptu artık: Albaylar Hikmet, Hikmetler mirliva oldu. Oyunlarda ve gerçek hayatta öldürdüğümüz bütün insanlar dirildi. Uzatma yaz.” Albay, yakın gözlüğünü takti: “ Ne yapalım? Bunu da bir oyun kabul edelim. Lütfen yavaş söyleyiniz paşam.”
“korkuyu yenmek istiyorum. kalabalık istiyorum. isteklerle zenginleşilmiyor albayım. her şey birden bekleniyor. sigara içiliyor, kahve pişiriliyor, çay pişiriliyor sokaklarda başıboş dolaşılıyor, her geçenden yardım bekleniyor, sanki işte bu, evet bu insan beni kurtaracak, dalgalanan bu etek beni anlayacak, hay allah! karşıya geçti, belki yaklaşan bu etek kurtarır, belki tam bu sırada vasıtalar sıkışır, bin -yüzbin- onyüzbin otomobil önümüzü kapar, saatlerce kaldırımın bir kıyısında dururuz, beklemek önce cesareti kırar, sonra cesaret gelir insana, affedersiniz size bir şey sormak istiyorum, karşıdan karşıya nasıl geçilir acaba? hayır! anlaşmak yüzyıllar sürer böyle, affedersiniz ne kadar güzelsiniz, neden insan bir kelime bir cümle yüzünden kaybediyor? çok iyi sözler hazırlamıştım güzelliğinizin karşısında unuttum, hava kararıyor, yalnız kurtlar inlerine dönüyor, fakire bir sadaka, siz inanmazsınız ama önünden geçip gittiğiniz dilenciler günde yüzlerce lira kazanıyor, ülkemizin bütün zenginleri böyle adam oldu, ben merhamet dilencisiyim, kolumda sargılar tutamıyorum, paçavralar içinde gezmiyorum, kimsenin anlamadığı ince metodlarım var, gecekonduda oturuyorum, seviyemin altında yaşıyorum, yüz olabilirken bir oluyorum, sürümden kazanıyorum, bana bak saydam etek! bana bak güzel bacaklar! beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum…”
Hikmet biraz düşündü.Oyunun sonunda mills evlensin Monika ile,albayım,dedi sonunda.Çünkü,susup beklemesini bilenler kazanır.
Hikmet’in odasında oturuyorlardı. Kahvelerini içiyorlardı. İlkbahar gelmişti: Pencerenin önündeki ağaç, daha koyu bir gölge veriyordu. İnsanlık üzerine uzun bir tartışmaya giriştiler. “Parçayı oyun biçimine getirirsek, ayrıca yalnızlığa da bir rol vermek gerekecek albayım.” Hüsamettin Bey de konuyu dağıttığını söyledi Hikmet’e. “İnsanlığın yalnızlıkla birlikte anlatılması güçtür oğlum.” Hikmet, hararetle karşı çıktı: “Siz bilmezsiniz albayım: İnsanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.” “Ben derim ki insanlık böyle oyunlara gelmez.” Hikmet durgunlaştı: “Elimden başka türlüsü gelmiyor albayım; ortaya rezillikten başka bir şey çıkaramıyorum.”
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.