İzdiham'ın bazı sayıları çok kaliteli olduğundan, doğal olarak bir sonraki sayıdan beklentimiz de büyük oluyordur esasında. 35.sayı efsaneydi, tam keyif aldığım sayı olmuştu. Böyle bir beklenti içinde okumaya başlayıp, karşılık alamamak biraz üzdü beni. Mustafa Kutlu ile giriş yapmaya alışmışdık. O da yok. Sayfalar çok renkli, reklamsız, özenli düzenli, gelişi de izdihamlı oldu hem ama içeriğinde izdiham eksik. Genel itibariyle keyif aldığım sayı oldu. Rainer Marie Rielke'nin ilk kez yayınlanan vasiyetnamesi var, meraklılarına spoi vermiş olayım. Gerard De Nerval'ın morg kaydı tebessüm (ironik) ettirdiği kadar düşündürücüdür. İzdiham'ın İran sinemasını yakın takibe aldığı artık bir gerçek. Kadı Burhaneddin, Cahit Zarifoğlu, Bakunin, M. Şehriyar hakkında Google'den ulaşılan bilgilerin izdiham üslubuyla sunumunu okuyabilirsiniz. Don Kişot'un psikolojik tahlili bana göre değildi desem dürüstlüğümden taviz vermemiş olurum. Gökhan Özcan'ın arkadaş çevresinde 'sarı derviş' lakabıyla sevildiğini öğrendim :) Sonra...daya iyileri okuyana nasip..
'Baba' kapakla baba gelişi oldu, tam kıvamında olmasa da izdiham'landık..