Her kuşak bir gün gömer çocukluğunu, yeni gelenlerin devri dönsün diye. Bize de geldi sıra. Yıkılanların altında çocukluğumuz kaldı. Üzerine yeni apartmanlar, caddeler, alışveriş merkezleri yapıldı. Kuşlar göç etti uzak diyarlara. Bir daha dönmedi içlerinden bir kısmı. Denizi doldurdular. Kuşlar gibi küstü bazı çiçekler, bir daha yüzlerini göstermediler. Ayaklar baş oldu, başlar ayak, başlar ayak oldu, ayaklar baş... Hep aynı güçler arasında ondan ona geçti soysuzluğun ve yozlaşmanın dümeni.