Ba-yıl-dım. Karakterlerin içeriğini okuyup söylediğim ilk kelimeydi. İlk İskender Pala kitabım. Kurgu o kadar etkiledi ve ürküttü ki. Gerçekten Hz. İbrahim'e dayalı böyle bir plan yaparlar mı? Ya da tarihte bununla uğraşmışlar mı diye merak ettim. Doğrusu sümer tabletlerin de ki o yazıları okuyup da gerçeği görmüşler ise aynı kitapta geçtiği üzere bunu imha etmeleri söz konusu olurdu demiştim. Lise dönemlerinde ütopya, ajan, bilimkurgu okumayı sever-dim. Bu kitap ise İslam ile diğer dinlerin, Hz. İbrahim'in ve ona inen sahifelerin, CIA, MIT, Mossad ve Japon istihbaratının da dahil olduğu bir kurguydu. Okuduğum da durup durup yazar ne emek vermiştir dedim. Ve açıkçası kurguya imrendim. En çok ilgimi çeken kısım ise Selim hocanın rahip ile konuştuğu, ayetler eşliğinde gerçeği ortaya koyuşu, İslam'ın merkezde ki halini hatırlatmaları, o cümleler öyle etkiledi ki Allah'ım. Zihninde neşret yazdım, çok çalış yazdım sayfaya. Çok çalış Merve, çok oku Merve. Yahudiler ve Hristiyanların Ortadoğu emellerini az çok biliyordum ama kitapta daha farklı bir bakış açısı sunması. Kitapta ki her karakterin cümleleri, bakış açısı ve bunu yazarın güzel sunmuş olması. Sümerleri en çokta mimar Sin-Ammar'ın olduğu kısım çok güzeldi. Irak'tan dahası Ortadoğu'nun çalınan tarihi eserlerin akıbetini düşündüğüm de acı bir tebessüm ettim. 'Çalılıkta ki koç' eserinde ki şu cümle.. İbrâhim putları kırıyor, ama onun müminleri onun arkasından koçunun putunu yaptılar, hemde altından. Ve devamında ise şu cümleleri, bu ince tarihi eseri yapanların bugünkü torunları sefil, sığ, ilkel ve sanatsız.