“Günüm seninle başlasın istemiştim,
Çok değil ki…
Bir içten gülüşünle ışısın gecem.
Uzun suskunlukların dilsiziydim,
Sesin aksın istemiştim dupduru,
Dağ suları gibi serin,
Yüreğimin ölü topraklarına.
Kirpiklerin gölgelesin yüzümü,
Gözlerin ömrümün göğü olsun,
Demiştim, çok değil ki.”
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Yol olsan kimse geçmez,
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun Tellersin
pullarsın Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün.
Köpürmüş gelen bulutları.
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
şu dünyanın ıssızlığı.
Tanrı kimsenin başına vermesin
böyle bir yalnızlığı!