Mehmet Fatih Özhan
@Mfatozhan
Ey büt-i nev eda..
Elektrik Elektronik Mühendisi
Y.L.
Bilecik
Batman, 6 Ekim 1987
9 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi.
Yüzünü unutacak kadar uzak olsa da, rüyaları işgale uğramış gibidir O'nun tarafından. Unutmak nâmümkün. Nihâyet, kalbi karartacaksa eğer ; muamma her zaman evlâdır. Hayalin güzelliği ihtimalden sebep.
Bir şeyi arzulamak tek başına yetiyor mu?
İstemekten yana hiç bir sıkıntısı yoktu adamın. Hatta belki de dünyada ondan daha fazla isteyen kimse bulunamazdı. Öyle bir istemek ki aç susuz bırakan türden.
Her ne kadar İstemek korkaklara, hareket cesurlara bahşedilmiş olsa da; istemek cesaret, hareket korkaklık bu şehirde..
Bir kitabı okumaya başladı
Bir kitap okudu
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Okur Takip Önerileri
Güvenlik içinde binlerce adım atmış olabilirsiniz, ancak fazladan atılacak bir adım her şeyin sonu olabilir.
"Yayımı gerdiğimde," der Herrigel, Zen hocasına, "öyle bir an gelir ki okumu hemen firlatmazsam soluk alamayacağımı hissederim."
"Okunu fırlatman gereken ânı sınamaya ve kışkırtmaya devam edersen asla okçunun sanatını öğrenemezsin," der hocası. "Bazen atışın hedefini bulmamasına neden olan şey, okçunun aşırıya kaçan arzusudur."
Işığın savaşçısı bazen şöyle düşünür: 'Ben bir
şeyi yapmazsam o şey yapılmadan kalır.'
İşin aslı böyle değildir: Harekete geçmelidir savaşçı, ancak Evren'in de bir şeyler yapmasına
fırsat vermelidir.
Yaptıklarımızın sonuçları budalalar için korkuluk, bilge insanlar için de işaret feneri olur
Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği.
Evet. Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği.
Ne kadar açık değil mi? 
Turgut Uyar
Beni sevmiyorsan eğer korkma. Ben seni ikimize de yetecek kadar çok seviyorum.
Ayakta ölmek, dizlerinin üzerinde yaşamaktan daha iyidir
BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZI HAYVANLAR ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR.
Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.