Mikail Demir
@MikailDemir
Çocukları ve onlarla uğraşmayı seven ve ıslahın onlarla olacağını düşünen biri
Masallar, meseller ve devşirilen hakikatler
Kamu personeli
lisans
İstanbul
Adıyaman, 1986
28 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Ama ben, bugüne kadar kazanm için oynamadım hiç. Oyunun bana verdiği zevk ile yetindim
Yorumum: Belki de bir çok fiilimizdeki eksik bu zevk almak.
İnsan yaptığı işten , yürümesinden, kitap okumasından , gayesinden ve hatta iman ve ibadetinden zevk almalı ve lezzet duymalı. Bunlar olmayınca ya her şey sönük kalıyor ya soğuk oluyor ya da duygusuz oluyor.
Zevk ve lezzet kısmı her cihette önemli
İçinde bulunduğum bu umutsuz konumda, bazı anlar oluyor ki insan bir saç teliyle bir zinciri kırabileceğine inanıyor.
Hiç kuşkusuz, kitaplar toplumsal düzeni yıkıcı zehirdir çoğu zaman.
Yorumum: Aslında ilk olarak bu cümle bu zaman için pek geçerli değil diye girecektim cümleye ama sonradan tam da bu zamanda üst düzey bir yıkıcı olduğunu düşündüm. İçinde hiç bir hakikat olmayan , tamamen şehvete, aşka ve hazza yönelik kitapların, zihin dünyasına aksiyle, toplumdaki algının değişmesi, kötülüklerin kanıksanması, abes görülenlerin alalade bir hale dönüştürülmesi ... Uzayıp gidiyor
Okur Takip Önerileri
Tatlı bakın, kibar konuşun, süsleyin sadakatsizliğinizi. Kötülüğü öyle bir kılığa sokun ki erdeme benzesin...
Yorumum: Günümüzün sahteliğini, takınılan çeşitli maskeleri, hakikatlerin tersyüz edilmesini ne güzel ifade etmiş.
İyi bir konukseverlik görmüş olabilirsiniz. Ama bu kadar candanını bulamazsınız.
Yorumum: Evet görüntüler , imajlar ve algılar asrında, bütün mesele görme, görünme ve gösterme üzerine döndüğünden, candan oluş ve samimiyet bugün en çok aradağımız iki haslet gibi. İnsan için yitirilmiş ve büyük bir kayıp.
Tecrübe ettiğini nasihat et
Nasihata önce nefsinden başla, onu kötülükten nehyet. O kötülüğe son verirse, işte o zaman sen hakîm bir kişi olursun. Senin nasihatın tutulur ve görüşüne uyulur, öğretmek de fayda verir. (Bir Şair)
Ebul Ataiyye ise ; sanki sen takva sahibi imişsin gibi takvayı anlattın. Halbuki senin elbiselerinden günah kokuları yayılıyor. demiş
Yorumum: Tecrübe edip hayat pratiğine dökülen safi olup, mukni oluyor. Toplumun en büyük yarası söz ve eylem tutarsızlığı iken, muhasebeden yoksun oluşumuz, örnekliğimizi de engelliyor. Zor bir şey şu hâl ve onda sabit kalabilmek.
Sayfa 90Kitabı okuyor
Besmeleye dair.
Bismillahirrahmanirrahim her sure başında indirmiş olduğu bir yeminidir.
Yorumum: İlginç ama güzel bir tefsir olmuş. Evet baktığımızda rahman ve rahim oluşu ile mahlukatına karşı esmalarının tecellisini gösterecek. Ve bu hem bu dünyada rahmaniyetiyle hem ahirette rahimiyetiyle.
Rezzakiyet, hafıziyet,adalet, siyanet, inam, şefkat, muhabbet...
Sayfa 365 - Besmelenin özelliği bölümü
Ben hiç düşünmem. Kendimi düşünce tuzağına atmam.
Yorumum: Cümlenin altı dolu mu boş mu bilemedim? Daha önce bir hikâyede, bir kadının zengin olduğu hâlde çok zor işlerde sürekli çalışmasını, zihnine düşüncelerin dolmasını engellemekti. Galiba burada kasıt, evhama sonra dabuhrana götürecek düşünceler olmalı. Bilemedim
Sayfa 14Kitabı okudu
Başkasına yargıçlık etmeye hakkın olmadığını asla unutma...
Sayfa 385
Sorarım size, yüksek düşünceler kimde doğar ? Bir köşeye çekilmiş bir zenginde mi , yoksa kendini her türlü maddiyattan, alışkanlık zincirinden kurtarabilmiş bir insanda mı ?
Sayfa 377
Tanrı kuvvette değil, doğruluktadır.
Sayfa 370
Zamanımızda herkes kitleden sivrilerek bireysel bir hayat yaşamak peşinde...
Oysa kişiliğini belirtmek için kendini geliştirmeye çalışan insan, bu çabalamanın sonunda ruhsal bir yalnızlığa düşer. Böylece dolgun, dört başı mamur bir hayat yerine manevi bir intiharla yüz yüze gelir . Evet, yüzyılımızda herkesin tekliğe kaçması, kendi kabuğuna çekilmesi, varını yoğunu başkalarından kaçırması insanları sadece hemcinslerinden uzaklaştırmak, karşılarındakini de kendinden nefret ettirmek sonucunu veriyor.
Yorumum: Size de tanıdık gelmiyor mu ? Sanki sadece günümüz böyleymiş gibi lanse ediliyor ama her asırda/ devirde benzer problemler var. Çünkü insan manevi olarak değişmiyor. Ya biraz daha şeffaflaşıyor ya da gabileştiriliyor.
Sayfa 365
Bilir misiniz Lise, ezilen bir adama, etrafındaki herkesin velinimet kesilmesi sın derece ağır gelir.
Yorumum: belki de bundan dolayı sağ elin verdiğini sol el bilmeden vermek deniyor.
Oysa bu zamanda marifet göze sokmak. Bu insanın, hâli ve gireceği durum nazara alınmıyor.
Sayfa 265
Okul çocukları da acımak nedir bilmezler ha!.. teker teker her biri tanrı meleğidir, ama bir araya geldiler mi, hele okulda acımasızdırlar.
Yorumum: Kötülüğün, bir topluluk ile ne hâle getirdiğine ve dönüştürdüğüne güzel bir örnek, nerede durduğundan ziyade; nasıl gördüğün ve nasıl okuduğun ve nasıl algıladığın önemli oluyor.
Sayfa 252
Bir koyundan bir post çıkar.
Yorumum: her kişi; kametince, istidadınca ve bulunduğu durum ve zamanla nazara alınmalıdır.
Sayfa 166