Güzel bir yolculuktu. Her insan özünde idealist ruhludur aslında. Bu nedenle herkes hayatında bir Adnan abi tokadına ihtiyaç duyar. İster insan formunda olsun, ister bizi gerçekliğe geri çeken bir bilinç formunda... Gerçek şudur ki dünya idealistlere cehennem olduğu gibi sadece onlar tarafından değiştirilebilir. İnsan değerlerinden vazgeçmeyeceği gibi uzun vadede kalıcı değişiklikler yapmak uğruna onlardan küçük ödünler vermesi gerektiğini unutmamalıdır. Evet, Armağan büyük kitlelere ulaşabilmek için onları ucuz ve çalıntı motivasyon sözleriyle kendine bağlamalıdır. Didem sektörde saygın bir yere gelene kadar ataerkil düzene boyun eğmese de bir şekilde ayak uydurmak zorundadır fakat bu karakterler kesinlikle bu kadere mahkum değildir. Köklü bir değişimin ''devrim''den değil, ''evrim''den geldiğini anlamak gerekir. Ancak yeterli bir kitleye ulaştıkları zaman bu insanların sesi gür çıkacaktır. İşte o zaman Adnan abiden yediğimiz pesimistik tokadı bir umut ışığıyla karşılayabiliriz belki de.
Sizce Mert Güriz'in son kitabını okuyan insanlar nasıl hissetmiştir? Kandırıldıkları için sinirlenmişler midir? Haliyle... Başka? Bazılarında bir bilinç ampulü yanmış mıdır acaba ''ne yapıyorum ya ben'' diye? Bilemeyiz ama ben böyle olduğuna inanmak istiyorum. Armağan Gündoğdu'nun yoğun etik karmaşası umarım ufak değişiklikler yaratmasına yardımcı olmuştur.