An, birden burada, bir yok, daha önce bir hiç, daha sonra bir hiç, yine de hayal gibi yeniden gelir ve daha sonraki bir an'ın rahatını kaçırır. Zaman tomarından boyuna bir yaprak çözülür, düşer, uçup gider - birden yeniden insanın kucağına geri döner. İşte o zaman insan "anımsıyorum..." der ve hemen unutan, her an'ının gerçekten öldüğünü, sis ve gece içinde geride kalıp yittiğini ve bütün bütüne söndüğünü gördüğü hayvanı kıskanır. Hayvan işte böylesine tarih-dışı yaşar:
Çünkü hayvan, geriye hiçbir kesir bırakmayan bir sayı gibi şimdinin içinde yitip gider, kendini başka türlü göstermeyi bilmez, hiçbir şeyi gizlemez ve hiçbir anda hiçbir zaman olduğundan başka türlü görünmez...