"Tanıdık geceler, bildik kaygılar
kentler, köprüler, uzayan yollar
kendi düşlerinden yorgun bir ozan
direnir acıya tek başına
İşte böyle onurlu bir şey
yaşamak..."
"Çay boyunca yüzüp gittin çocuğum.
Şimdi ben sana yalnız şunu söyleyebilirim: Çocuk kalbinin, ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin. İşte beni teselli eden de budur. Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedidir. İste budur beni teselli eden. Bir başka tesellim daha var: İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi ne beklerse beklesin, insanoğlu doğdukca ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır.
Sana, senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum: Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim !"