"Atticus Finch sarhoş olana dek içki içseydi bile,kötü yürekli olan bazı kişiler kadar kötü yürekli olamazdı. Bazı insanlar öteki dünya için o kadar çok endişelenirler ki bu dünyada asla yaşamayı öğrenemezler."
Sevgi;her şeyin ilacı... Öfkeyle cezalandırılan kötülük şefkatle tedavi edilecek. Her şeyin temelindeki kötülük çocukken gerekli sevginin alınmamasından kaynaklı. Sevgiyle büyüyen yürekler her daim çiçek açacaktır...
İlki ailesi,ebeveyni,bu dünyada kimsesi olmayan bir insan. Bu durumda hiç eğitim almamış,kimse ona aklını ve yüreğini geliştirmesi için özen göstermemiştir;o zaman bahtsız öksüzü nasıl öldürüyorsunuz? Onu tutunacak bir dalı,bir hamisi olmadan sokaklarda süründüğü çocukluğundan dolayı cezalandırıyorsunuz. Ona kendi dayattığınız dışlanmışlığın suçunu yüklüyorsunuz! Bahtsızlığınızın suç işlemesine neden olmasını sağlıyorsunuz!Kimse bu cahil adama ne yaptığını öğretmedi. Hatası kendinin değil kaderindir. Bir masuma darbe indiriyorsunuz.
Öldürmek neye yarar? Hapishaneden kaçabileceğini söyleyerek itiraz edeceksiniz, öyle değil mi?Nöbetçiletiniz görevlerini iyi yapsınlar. Demir parmaklıkların sağlamlığına güvenmiyorsanız,hayvanat bahçelerini açmaya nasıl cesaret ediyorsunuz?
Acaba kralın adamları uygarlık sözcüğünden ne anlıyorlar? Adalet üçkâğıtçılık ve düzenbazlık yapacak kadar,yasa yedek çözümler bulacak kadar alçaldı! Korkunç!
Gerçekten de toplumu budamak,dallarını koparıp,kellesini uçurmak için gelen devrimlerin insan kanına doyduklarına nadir rastlanır,ölüm cezası ellerinden kolayca bırakmadıkları bir bıçaktır.
Düşüncesinden başka bir araç kullanmaksızın yaptığı derin kazılar mahkeme heyetinin azametinin ortasında bir yüreği kanatabilirse mutlu olacaktır! Kendilerini adil sananları acınacak hale düşürebilirse mutlu olacaktır! Hâkimin ruhunun derinliklerine inip bazen orada bir insanla karşılaşırsa mutlu olacaktır!