Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mstf

Mstf
@MstfDilek
Umudumuz acımızdan daha büyük olmalı. #acz
Öğrenci
Lisans
Mardin
11 Aralık
8 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Sözlerimiz balmumu heykeller gibidir; uğrunda ölmediğimiz sürece hayat bulmazlar..
Reklam
Allah Teala bizi amellerimize ve niyetlerimize göre hesaba çekecektir, sonuçlara göre değil..
İnsanları küstürmek, damgalamak, dışlamak kolay bir hadisedir. Fakat adam kazanmak zordur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beşeri zaaflara göz yumup ilgiyi esirgememek ve müsamahakâr olmak, büyük ve güçlü insanların şanındandır. Küçük ve zayıflara karşı büyüklerin takındığı tavırdır.
Özgürlüğün hiç şüphesiz bir karşılığı vardır. Esaretin "esaret" olabilmek için kurbanlar verdiği gibi, özgürlük de "özgürlük" olabilmek için kurbanlar vermesin mi?
Reklam
Ölmeye hazır olanlara hiç şüphesiz hayat bahşedilir. Fakirlikten korkmayanlar, yeteri kadar rızıklandırılır. Saltanat ve nüfuzlu kişilerden korkmayanlardan saltanat ve nüfuzlu kişiler korkar.
Bütün davalar; hiç bir şeyden korkmayan, uğrunda seve seve canını, malını ve her şeyini harcamaya, feda etmeye hazır olan inançlı, davasına bağlı, yolunda sâbit, görüşünde kararlı, darlıkta ve zorlukta sabırlı ve fedakâr kişilere muhtaçtır. Böyle fedakâr kişilere sahip olan bir dava ancak başarı ile hedefine erişebilir. Çünkü davasını seven ve ona yürekten bağlı olan bir kişi, onun uğrunda herşeyini harcamaktan ve gerektiğinde canını feda etmekten asla geri durmaz. Bu uğurda kendisinden neler isteniyorsa, onu seve seve yerine getirir.
İslam'a inanan bir millet, onu yaşamak ve sosyal hayatına uygulamak zorundadır. İslam'ın dışında başka herhangi yabancı bir düzeni kabul edemez. İslam'ı bir bütün olarak alır ve öylece sosyal hayatına uygular.
Zeynep gazali'nin tüm işkencelere karşı güçlü durmasına şaşkınlık ve hayret içinde dedi ki: İstiyorsun ki biz de sizin gibi yapalım ve sizin uğradığınız gibi hezimete uğrayalım. İstiyorsun ki dünyanın yarısına hükmeden Rusya'yı bırakıp Hasan el-Benna, Seyyid Kutub ve Hudeybi gibilerin sözlerine kulak verelim, öyle mi? Sizler delisiniz ama biz sizin gibi değiliz, ne için susuyorsun cevap ver? ve haykırdı ona Zeyneb Gazali: Evet, sizler Arap müşriklerine ne kadar da benziyorsunuz! Onlara, Allah'tan başka ilah yoktur. Denildiğinde kibirleniyorlar ve deli bir şair için ilahlarımızı mı terk edelim? Diyorlardı ki ilahları da putlardı. Yöneticileri de putların koruyucularıydı. Allah'ın resulü ve insanlığın efendisi hazreti Muhammed'i delilikle suçladılar. Bu şekilde tarih bir kere daha tekerrür etmektedir sizi Allah'a davet edenleri deli diyorsunuz. Batıla kul ve köle yapan tağuta boyun eğiyorsunuz. Yaratanı kızdırmak pahasına yaratılanı memnun ediyorsunuz.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
İslam'ı ve müslümanları korumak için, koltuğa kurulmak için yöneticiler, vicdanlarını satıyorlar, halklarını satıyorlar. Evet, çok korkunç...
Ben senin içindeyim, sen benim içimdesin, biz dünya'dayız ve dünya içimizde. ...
Herkes hayattan bir şey almak ister ama ona bir şey vermek istemez!
... Devletlerin kuvvet ve zaafı, milletlerin ilerlemesi ve gerilemesi yalnız idare adamlarının ehliyet ve iktidarından veyahut dirayetsizliğinden ileri gelmez. İdare adamları iyi veya kötü, kahraman veya zalim olsun, onlar kendi milletlerinin birer yansıtıcısıdırlar. Onlar milli ruhun birer kopyasıdır. Onlar halk kitlesinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, idare adamları da onun gibidir. İşte bundan dolayıdır ki eskiden beri "Her millet layık olduğu idare adamlarına sahip olur." denilmiştir.
... Öğrencilerinize şunu söyleyin, yüksekokullar diploma atölyeleri değil. Yüksekokullar, canlı mumların fabrikalarıdır. Ülkenin zihinsel ve manevi aydınlatılması için merkezi istasyonlardır.
Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. Herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da bunu doğal bir durum sanıyor sanki. Ama bu böyle mi olmalıdır? ...
Reklam
... Beş yıl sonra Timurtaş Uçar hocanın evine baskın yaptık... Vatanı satanları unuttuk, hocayla uğraşıyorduk. Onun evinden yüzlerce kitap aldık... Hanımı bizi görünce kim olduğumuzu öğrenmişti. Belli ki biz polisler, namussuzlara şirin görünürken, bu müslüman kadına korkunç görünmüşüz. Kadın yüzümüze baktı... Bize sadece bir kelime söyledi: -Bizim rahat yaşama hakkımız yok mu bu ülkede? Beynimden vurulmuşa döndüm. Gerçekten bu insanlar ne yapıyorlardı da biz bunlara aman vermiyorduk? Suçları neydi? Kafam allak bullak oldu. ...
Sayfa 156 - Mektup YayınlarıKitabı okudu
Yeryüzü insansız mıydı? Sokaklar içinde insan olmayan elbiselerle mi dolup taşıyordu?...
...Babaların çöpçü olmalarından, simit satmalarından, ayakkabı boyacısı olmalarından gurur duyan evlatlar sadece ahlak üzerine yetiştirilen evlatlardır. ...