Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.Nuzu

M.Nuzu
@Muesesmu
5 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
“Bizim neyimiz eksik? Sizsiz biz mutlu olamayız, siz bizi seviyorsunuz, bu sayede kendimle barışık yaşıyorum.”
Reklam
175 syf.
·
Puan vermedi
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski
8/10 · 62bin okunma
Engin’le laf doğrultmak deveye hendek atlatmakla eş değerdi. En iyisi konuyu değiştirmekti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Orası öyle ama yine de istisnalar kaideyi bozmaz. Hatırla! Sevgilisi tarafından başı gövdesinden ayrılan genç kızı. Aylarca gündemde kaldı haber. Sonra gövdesi başından ayrılan sayısız ceset bulduk. İnsanların gözünü açmak adına haberler iyidir ama detaya girmek katil zihniyetli psikopatları alternatife itiyor.”
Bence saf olan insanın da gözünü açıyor. Artık eskisi kadar ‘ben polisim’ diye arayana itibar eden yok. Varsa da bir anlık gaflet basiret tutukluğu.
Reklam
“Ben, herhangi bir olayda; suç, kaçakçılık, tecavüz vesaire fazla şişirilip ekranlarda dönmesine kızıyorum. Belli bir zaman sonra suça meyilli insanlar da algıda seçiciliğe giriyor. Edindiği bilgilerin üzerine bir de fantezilerini etkileyince çık çıkabiliyorsan işin içinden.”
Arjantin'de nesli tükenmekte olan kurbağaları bir fotoğraf filmi kutusuna koyup sınır dışı etmeye çalışmışlar. Dünya nereye gidiyor anlamıyorum. Bizzat her gün yeni bir hadiseye şahit olup bu kadarı olamaz derken; bir sonrakine yine şaşırıyorum.”
“Sen, ne biliyorsun o çocukların umutlarını? Ne biliyorsun hayattan beklentilerini? Kuruma yeni birisi geldiği zaman kendilerini onlara beğendirme çabalarını ne biliyorsun? Belki o kızcağız da bütün ömrünü o şekilde geçirdi ve hiçbir aileye kabul edilemeden reşit olunca ayrılmak zorunda kaldı. Hem, bu bataklığa nasıl battığını biliyor musun?” Durdu ve başını iki yana sallayarak cevap verdi. “Bilmiyorsun. Kusura bakma ama benim kardeşim bu kadar kalpsiz olamaz. Sen, sadece Naz’ı toprağa vermemişsin Engin. Aynı zamanda kalbini de gömmüşsün. Ne yazık ki nasırlaşması bu yüzden!
“Müdür bugün poğaçalar benden, gel hadi! İso’ya diyelim çay getirsin de bir güzel yiyelim.” İşittiği can dostu Metin’in sözlerine gülümsediğinde, yanına yaklaşıp poğaçalardan bir tane alarak dudaklarına götürdü. “Cimrisin oğlum, bu poğaçalar yeter mi bize?” “Sen de yarın az alırsın ödeşiriz.” “Sana yağmurlu havada su yok.”
İnsanların dış görünüşüyle zerre kadar ilgilenmezdi, onun için önemli olan zekâ ve kalpti. Gelip geçici maddesel şeylerin üzerinde durmamaya itina ederdi.
Reklam
Ağaçtan bir yaprak düşse de kök salmaya devam edip, bir yenisi yeşererek rutinini devam ettirirken; insanoğlunun yaşamı çok da farksız değildi hani. Bir yanında kayıpları olsa da diğer yanında doğumları olup döngüsünü sürdürüyordu. Kimi ağır aksak, kimi doludizgin ama en nihayetinde gidiyor ve bir şekilde yaralarıyla yaşamayı öğreniyordu. Öğreniyordu, düştüğü zaman ayağa kalkmayı ve her dönemeçte manevra yapmayı.
367 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Berceste
BercesteEsra Uzun
7.2/10 · 225 okunma
Ne yaşamlar vardı gerçekten, insan şahit olmadan bilemiyordu. Sanıyordu ki hayat herkese huzur bulduğu oda sıcaklığında...
“Allah’ım, yardım et.” Durdu ve yüklemle özneyi değiştirerek tekrarladı, belki böylesi daha iyi olurdu. “Yardım et, Allah’ım. Allah’ım, yardım...”
İlki sadece bir parça adrenalin içindi, sonraki ilkinin bıraktığı hazzın devamını yaşamaktı, diğerleri de bir öncekinden devraldığı isteğin körüklemesi olmuştu.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.