Genç nesli değil, kendinizi suçlayın. Siz nasıl yetiştirdiyseniz, gençler de öyle olacaklar. Gençlere terbiye verdiğinizi söyleyebilir miyiz? Hayır! İşe önce kendinizden başlayın, binayı sonra inşa edersiniz.
Unutmayın: Halk uzun süre sabredebilir, ama her şeyin bir sonu vardır. Zincirlerinden kurtulmak isteyen halk kitleleri bir gün kendini kaybedebilir. İşin bu noktaya varmasına izin vermeyin!
Unutmayınız ki halkın cehaleti, kabalığı, alkol düşkünlüğü, hastalıklı oluşu, sefaleti, kötü ahlâklı oluşu, bütün bunların hepsi sizin kendi utancınız ve suçunuzdur.
“…hırsım sevgilim olacak. Tümüyle sizin olmak için buna gerek duymuyorum. Hayır, buradaki bilgeliğimden dolayı orada iyilikle ödüllendirilmek istemiyorum. Gideceğim, yalnız başıma, kendi kendime büyüyeceğim. Sizden her şeyi kabul ederdim; başkalarından hiçbir şey istemem.”
“Aşk yaşamı yeryüzü yasasının ölümcül bir istisnasıdır; her çiçek ölür, büyük sevinçlerin, bir yarınları olursa, kötü bir yarınları olur. Gerçek yaşam bir bunalım yaşamıdır.”