Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Senem Elgören
Senem Elgören
@Muhibbanikutup
Bir kitap aşığı ...
Hedefe varmayan mızrak utansın!..
Neyleyim, gönlümce değil bu olup bitenler!!!
151 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kağıt Ev;
Küçücük bir kitap aslinda 90 sayfalık ama içinde 20 bin kitabı barındıran yani kendi küçük içindekiler kıymetli....
Kitabı okurken her satırında kendimi
Buldum ben anlatsam beni bu kadar anlatamazdım :)
Tıpkı Brauner gibi tüm kitap kurtlarının belirli takıntıları vardır...
Eline geçen bütün parayı kitaba yatırmak , kitap olmayan odada uyuyamamak , okumak için alıp biriktirdiğim ve daha bitirmediğim kitaplar azalınca morali bozulan ve yeni kitap alınca kendini rahatlamış ve mutlu hisseden , bütün kitaplarını evladı gibi gören , kitaplarini kimse ile paylaşamak istemeyen , birine verince kitabını o kitabı geri almadan rahat edemeyen ...İşte benim takıntılarım da böyle.
Bu kadar çok takıntılı olunca Brauner'i kendime çok yakın hissettim ...
Bir kitap aşığı düşünün evinde 20 bin kitap ,kitapları banyoya kadar konulmuş,
Banyodaki kitaplar buhardan zarar görmesin diye yaz kış soğuk su banyo yapan bir aşık...
Kitapların ve Brauner'in acıklı hikayesi çok güzel bir şekilde anlatılmış .
Kitabı hiç sıkılmadan bir çırpıda okudum.
Kitaplar insanın kaderini değistirken , insanların da aslında kitapların kaderini değiştirdiğini göreceksiniz kitabı okurken.
Fazlası ile beğendiğim , her satırında kendimi bulduğum çok güzel bir eser kitabı benim gibi kitaplari evladı gibi gören herkese tavsiye ederim .
Keyifli okumalar.
Sineklerin Tanrısı, uzun zamandır sepetimde olan ve bir türlü alamadığım ve geçen haftalarda anca alabildiğim bir kitapti .
Kitabı okumadan önce bir çocuk kitabı sanmıştım ama okurken ve bitirince anladım çocuk olamayacak kadar büyük ve iddialı bir kitap .
Kitabın beni etkileyeceğini ilk başta hiç düşünmemiştim ama kitap beni çok etkiledi. Etkisinden kolay kurtulunamacak ,ölmeden önce okunması gereken güzel bir klasik.
Savaştan kaçırılmak için uçağa bindirilen bir grup çocuk uçağın ıssız bir adaya düşmesi ile başlıyor hikaye . Yaşları , 6 ile 12 arasında değisen bu çocukların .
İlk başta Ralph önderliğinde kurallara uyarak düzgün bir şekilde yaşayan çocuklar büyük bir ateş yakarak birinin onları kurtarmasını bekliyorlardı .Taki Jack baş kaldırarak lider olmak istemesi içindeki savaşçı ruh ile domuz öldürmeye baslayayana kadar . Bu çocukların cennet gibi bir adayı nasıl cehenneme çevirdiklerine
yangın yerine döndürdülerine şahit oluyorsunuz kitapta aslında masum sanılan çocukların ne kadar tehlikeli olacağı göz önüne seriliyor ...
Yazar her çocuk üzerinden farklı karakter gösteren yazar çocukların aslında birer melek değil tıpkı yetişkinler gibi iyi kötü iç güdülere sahip canlılar olduğunu göstermiş okuyucuya .
Kitabı çok beğenerek okudum tavsiye ederim .
Keyifli okumalar .
Yazar 2.mesrutiyetten 1. dünya savaşına kadar olan siyasi zaafları , gördüğü eksikleri Efruz bey üzerinden anlatıyor bir nevi . Efruz bey' li hızla değişen şarlatan tipli biri olarak çizdiği için elestireceği kişileri bu karakter üzerinden oldukça güzel şekilde hicvetmis yazar, bir nevi kalemini konuşturmuş .
Kitap 5 bölümden oluşuyor yazarın romana yakın olarak yazdığı tek öykü kitabı.
Farklı yazarlar tarafından Ömerin'in Don Kişot'u olarakta dillendirilen kitap okuyucuyu düsunmeye de yönlendiriyor.
Kitabı çok beğendim tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.
Okur Takip Önerileri
"Farelerin ve insanların en iyi planları sıklıkla ters gider." İncelemeye kitabın ismine ilham veren dize ile başlayayım dedim.
Bazı kitaplar vardır insanın yüreğine dokunan ,okuduğunda bittiği için üzüldüğün işte o kitaplardan biri "Fareler ve İnsanlar " bu kitabı bu kadar geç okuduğum için kendime ne desem bilemedim şimdi.
Yazarın daha önce gazap üzümleri kitabını okumuştum o kitapta beni çok etkilemişti ve sanırım ben Steinbeck' in kalemini çok sevdim, yazarın diğer kitaplarını da okuma listeme ekleyeceğim.
....
Fareler ve İnsanlar;
Lennie ve George birbirine zıt karakterli iki arkadaştır.
Lennie aklı dengesi bozuk iri yarı birisi ,
George ise akıllı ama ufak tefek bir kişidir.
Mevsimlik işçi olarak çalışan bu iki arkadaş Lennie 'nin hep başına iş açması sebebi ile her gittikleri yerden kovuluyorlar .
Bu iki arkadaşın en büyük hayali kendilerine ait bir toprak satın alıp insanca bir hayat sürmektir.
Kitapta insanın insanla, toplumla ve doğayla ilişkisi Lennie ve George üzerinden anlatılmış ve Lennie ve George arasındaki dostluk ve dayanışma çok etkileyici bir şekilde anlatılmaktadır.
Kitabın sonuna kadar Lennie 'ye o kadar üzüldüm ki adeta içim parçalandı ve beni en çok etkileyen karakter Lennie oldu .
Kitabı çok severek ve beğenerek okudum .
Size de tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.
Ziya Osman Saba ;
ne kadar da geç tanıştık seninle keşke daha önce tanışmış olsaydık keşke öykülerini şiirlerini daha önce okumuş olsaydım...
Saba 'nin öyküleri apayrı bir hüzün veriyor insana, yazar kendi içinde bulunduğu hüzünlü hali öykülerinin her satırına işlemiş adeta, ama o kadar güzel bir şekilde anlatıyor bu hüzünlerini yazara hayran olmamak elde değil.
Mesut insanlar fotografhanesi yazarın kendi anılarını anlattığı bir öykü , çocukluğunun ve gençliğinin özlem duyduğu taraflarını eski İstanbul'u, eski dostlukları , eski aşkları ve eski komşuları o kadar güzel anlatıyor ki yazarımız adeta o günlerde yaşamak istiyor okurken yazar bu günleri görse adeta kahrolur diye düşünüyor insan.
İstanbul sokaklarında o kadar güzel anlatılmışki o sokaklarda adeta dolaşıyor gibi de hissetmemekte imkansız gibi .
Bu kadar güzel yazan biryazarı okuduğum için çok mutluyum size de tavsiye ederim .
Keyifli okumalar dilerim
Herkese merhabalar ,
Bazi yazarlar vardır ya okuyunca anca bu kadar güzel yazar dediğimiz yazarlardandir Tolstoy.
Bu kitabında da yazar bilişsel serüvenini özetliyor , hayatın anlamını kavramaya yönelik soruları , dini aramak ve anlamak , intihar düşüncelerini ve vazgeçirmesini daha bir çok şeyi , yani kendimi anlatıyor bu eserde .
Okuyanı kendi gibi düşünmeye hayatı sorgulamaya itiyor bir nevi ...
İyi okumalar dilerim.
Divan edebiyatı sevdiren adam , yazdığı her kitabı ile kendine hayran bırakan ,
çok güzel bir yazar olan İskender Pala ' yı nasıl övsem bilmiyorum yada övmeye benim kelimelerin yeter mi onu da bilmiyorum .
Yazarı okumaya bir başladım , şimdi 9. Kitabını da bitirirken buldum kendimi .Çok sevdiğim nadide yazarlardan, dilini herkes ağır bulsada ben çok severek okuyorum.
Yazar'in bu kitabı aşk üzerine kendi yazdığı deneme ve öykülerini toplanmış hali Divan edebiyatı şairlerini beyitlerini ekleyip onları inceleyen yazar ortaya çok güzel bir kitap çıkarmış , kitapta o kadar güzel cümleler var ki her sayfasında altı çizilecek cümle var desem abartmiş olmam .
Henüz İskender Pala ile tanismadıysanız hemen bir kitabını alıp okumaya başlayın derim .
Keyifli okumalar dilerim .
Herkese merhabalar,
Kelimelerle dans eden adam: Hasan Ali Toptaş...
Bir dil ne kadar güzel kullanılır bize gösteren adam : Hasan Ali Toptaş...
Benim en sevdiğim yazarlardan olan , her okuduğumda hayranlık uyandıran ,etkisinden kolay kurtulamadığım adam : Hasan Ali Toptaş..
Okurken okuyucuyu çok yoran , öyle kolay okunmayan bir durup düşünüp , anlamak için yavaş yavaş , sindire sindire okunması gereken zor bir yazar : Hasan Ali Toptaş...
Bin Hüzünlü Haz ;
Kitaba çok etkileyici bir cümle ile giriyor yazar, beni en çok suçtan arınmışlığım tedirgin ediyor.
Bir arayışın kitabı olarak yazmış yazar , ama amacı bulmak değil gibi, düşündürmek belki niyeti bilinmez...
Kitapta o kadar çok betimleme yapıyor ki yazar bide onları ama 'larla , yoksa 'larla , belki 'lerle aksini de belirtiyor yazar.
Sokak sokak Alaadini arayan bir kadın ,peki kim bu Alaaddin? , Bulubilecek mi Alaaddin'i
Sonuna kadar merak duygusunun hiç eksilmeden okunduğu bir kitap
Okuyucuyu düşündürüyor yoruyor bu kitabında da hoyrat davranıyor yazar .
Kısacası bu 150 sayfayı okumak için güç ve sabır gerektiriyor .
Zoru ve Hasan Ali Toptaş sevenlerin çok seveceği bir kitap .
İyi okumalar dilerim.
Herkese iyi akşamlar,
Okumayı hep ertelediğim ve şimdi okuduktan sonra beni etkisi altına alan ,etkisinden uzun bir zamanda kurtulamayacağım çok güzel bir kitap okudum.
Kitabın dili o kadar akıcı ki okurken hiç sıkılmadiğım yorulmadığım ilk klasik galiba.
Germinal filiz veren tohum demekmiş .
Yazar madencileri yerin altındaki tohuma benzetiyor onların herşeyin farkına varıp ayaklanmaları ve üzerine gelişen olaylar anlatılıyor bu kitapta.
Acının , açlığın , sefaletin iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu kitabı okurken üzülmemek elde değil .
Bir madenci kasabası ,bu kasabada madencilik dışında başka işler uğraşmayan yedi göbekten madenci aileler, madenci olmak için doğan çocuklar , henüz 10 yaşında madene giren ve vücut gelişimlerini geç olan çocuklar, maddi manevi ve ahlaken çöküntü içindeki aileler.
Etienne işinden kovulan ve yeni iş bulamadığı için bu madenci kasabasına gelip madende çalışmaya başlar,
Bu aileler çok çocuklu ,kazandıkları ile bir aç bir tok yatan , ahlaksız davranışların da diz boyu olduğu bu ailelerde yetişen çocuklar , onların içinde bulunduğu kötü psikoloji.
Etienne madencileri grev yapmak için uyandırır . Etienne'nin önderliğinde grev yapan madenciler bu seferde açlık çekmeye , açlıktan ölmeye başlarlar .
Tüm çektiklerine rağmen madenciler birlik olmayı öğrenmişlerdir başarısız olsalar da işte bunu öğrenmişlerdir.
Keyifli okumalar dilerim.
Herkese iyi akşamlar,
Çok beğendiğim , severek okuduğum , bitirdikten sonra da etkisinden çikamadiğım harika kitaplar arasına Semerkand'ıda ekliyorum...
Amin Maalouf Doğunun limanlarından sonra okuduğum ikinci kitabı .
Doğunun Limanları o kadar çok sevmiş, o kadar çok beğenmiştim ki etrafımdaki herkesin okuması için ısrar eder olmuştum . Artık kitabı gören beni hatırlamaya başlamıştı. Yazar ile tanışmamız işte böyle gerçekti yazarı çok sevdim ve diğer kitaplarını da okuma kararı aldım.
Kitap tür bakımından tarihi bir roman , çok güzel bir kurgu ile yazılmış , yazılanlar gerçeklik bakımından şüphe uyandırdığı yerler de mevcut tabi .
Astronot , matematikci , şair Ömer Hayyam , Vezir NizamulMülk, Alamuttan etrafını kana bulayan binlerce insanın canına kıyan Hasan Sabbah ve Selçuklu Sultanı Melikşah işte bunların hayatlarının kesiştiği yerler...
Ebu Tahir'in kendine hediye ettiği deftere rubailerini yazan Ömer Hayyam,
Rubailerin tarihte başına gelenler çok güzel bir kurgu ile anlatılmiş.
Kitabı hiç sıkılmadan yorulmadan hayranlik duyarak okudum işte.
Kitap 4 bölümden oluşuyor, ilk bölümünde Ömer Hayyam'ın tarih sahnesine çıkışı ,ikinci bölümde Ömer Hayyam yaşadıkları anlatılıyor 3 ve 4. bölümde tesadufen aynı kitabı okumakla(Ömer Hayyam ) başlayan aşk hikayesi ile evlenen ve bu evlilikten doğan Amerikalı yazar Benjamin Omer olan kişinin Ömer Hayyam'ın rubaiyati aramamak için İran'a gitmesi , İran'ın içinde bulunduğu siyasi durumlar ve yazarın yaşadıkları. Ve sonunda kitabın başına gelenler.
Çok etkileyici aşk hikayeleri de barındıran bu kitabı okumanızı tavsiye ederim ...
Keyifli okumalar
Adını ordunun kırmızı elbiseleri ve ruhban sınıfının siyah cübbesinden alır Kırmızı ve Siyah .
Stendhal asıl adı Henri Beyle olan olan yazarın en meşhur eseridir.
Romanın en önemli kahramanı olan Julien Sorel.Yükselme hırsı ile yanıp tutuşan genç belediye başkanın evine çocuklarına dadılık yapmak için gider . Belediye başkanın daha önce hiç aşık olmamış karısının dikkatini çeken
Julien yüksek kesimden intikam almak için kadını kendine aşık eder ve sonra kendi de kadına aşık olur . Belediye başkanının karısı ile arasındaki yasak aşkın öğrenilmesi üzerine Paris'e giden kahramanımız bu sefer de yazıcı olarak çalıştığı evin genç ve güzel kızını kendine aşık eder .
Bu üç kişi arasındaki aşk üçgeni...
Pişmanlık , hırs ,aşk gibi bir çok duyguyu barındıran eser , aslında aşk romanı gibi görünse de aşk romanı altında döneme yapılan eleştiriler . Siyaset psikoloji ,din, sosyoloji ve daha neler neler.
Yazarın başarılı ruh tahlilleri yapıp ,sürükleyici bir kurgu ile yazdığı bu eser bence okunması gerekli olan klasikler arasında .
Klasik sevenlere tavsiye ederim .
Keyifli okumalar.
Herkese merhabalar,
Kitabı daha 1000k katılmadan önce okumuştum .Şimdi kitabı 1000k geçirince kitap ile ilgili bişeyler yazmak istedim.
Tarihi roman okumayı çok sevdiğim için kitabı çok beğenerek okudum . Benim gibi tarihi roman severlerin de seveceğini düşündüğüm güzel eserlerden .
Kemal Tahir' in mükemmel kalemi ile yazılmış bir Osmanlı kuruluş dönemi romanı .
Kitabın gerek diline gerek hikayesini çok beğendim .Yazarı da çok sevdim
Tarihi roman severlere kesinlikle tavsiye ederim .
İyi okumalar dilerim.
Herkese merhabalar,
Normal şartlar altında hiç bir kitabın kapağını incelemem ama bu kitabın kapağına o kadar methiyeler dizildiğini görünce ben de bir şey söylemek istiyorum; kitabın kapağı o kadar karışık ve yorucu ki ben bakınca bile yoruldum o kadar renk o kadar obje sanki insanın dikkatini dağıtmak için yapılmış gibi hissettim . Bence
Herkese iyi akşamlar,
" Sevgili Dost,
Mektubun tarihine girip tarihini unuttuk.En son ne zaman mektup yazdığımızı , en son ne zaman mektup aldığımızı hatırlayabilirsek, belki mektubun talihini değil talihsizliğini hatırlayacağız.
İnsanlar birbirine mektup yazmalı . Çünkü mektupta sesin tonu belli olmaz. Çünkü mektup düşünülerek yazılır ."
Mektubun artık unutulduğu bir devirde unutulan bir mektubun kefareti 61 mektup... ( Bozulan bir orucun yerine tutulan 60 +1 gün oruç misali 60+1 mektup)
Mektup tarzında Milenaya Mektuplardan sonra okuduğum ikinci eser .
Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve yazarın dilini beğendim . Kitap gayet kolay okunan anlaşılır ve akıcı bir tarzda yazılmış .
Yorucu kitaplar okuduktan sonra biraz olsun dinlenmek için okunabilecek bir eser .
Okumak isteyene kesinlikle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.
Herkese iyi akşamlar,
"Gemliğe doğru
Denizi göreceksin;
Sakın şaşırma" diyor şairimiz.
Şiirler o kadar güzel ki şaşırmamak ne mümkün ...
Orhan Veliyi çok sevdim ; şiirlerinden bir kaç tanesi hariç hepsi çok güzel .
Her duyguya hitap eden şiirler .Hepsi kendine hayran bırakan cinsten.
Bu güzel kitabı bana hediye eden canım arkadaşıma da çok teşekkür ederim .
Okunması gereken güzel şairlerimizden ,kesinlikle tavsiye ederim.
İyi okumalar
Herkese iyi akşamlar;
İlk psikolojik romanımız olan bu kitabı ,
İlk psikolojik roman olduğu için ,içeriğine değinerek anlatan edebiyat hocalarımıza selam olsun.
Tabi kitabın içeriğini bildiğim için yıllardır okumamakta direndim.
Okuduktan sonra da direndiğim için kendime hak verdim. Kitabı okurken o kadar sıkıldım ki 250 sayfalik kitabı 2 günde okuyan ben kitabı 5 günde okudum .
Kitabın ne hikayesini sevdim ne kahramanlarını .
Kitapta o kadar çok ruhsal betimleme ve değişen duygular vardı okurken çok yoruldum .
Kitabın sevdiğim tek şeyi adı idi Eylül.
İyi okumalar dilerim.
Herkese iyi akşamlar ;
Bir şiir incelemesi nasıl yazılır pek bilmem ama Erdem Beyazıt' a olan sevgimi bilirim ....
Yedi güzelin en güzeli bence .
Nam-ı diğer şiir avcısı.
Kitabına bu cümle ile başlıyor şairimiz :
"Okuyucuma!
Şiir diye
Bir ömür tüketerek yazdıklarım
İki saatte okunuyor
Bundan ucuz ne olabilir
Havadan başka " diyor
Aslında bir nevi bizi özetliyor gibi şiirde ne anlatmak istediğini anlamadan, mısralar üzerinde düşünmeden okuyup gidiyoruz.
Yazarın ne duygular yazdığını anlamak için çoğu zaman o duyguları yaşamayı bekliyoruz .
Şiirler kitabı Erdem Beyazıt'ın sebep ey , risaleler ,gelecek zaman risalesi kitaplarının birleştirildiği şiir kitabı.
Şiirleri bence o kadar güzel ki benim yıllardır baş ucu kitabım ne zaman bir boşluğa düşsem açar bu kitabı okurum.
Kitaptaki bütün şiirleri çok beğeniyorum ama en son sayfasındaki bulmak şiirini güzelin güzeli ilan ediyorum.
Siirleri gerçekten anlayana kadar defalarca okuduğum ve okuyacağım bir kitap size de tavsiye ederim .
Keyifli okumalar.
Ve 2019' un ilk kitabı , ilk incelemesi;
Yeni olan bir yıl sizi değiştirmez .
Hatta hiç bir şeyi değiştirmez .
Sizi değiştirecek olan yeni bir başlangıç, yeni bir düşünüş ve yeni bir bakış açısıdır.
Bu sözü dikkate alarak yeni yılın ilk kitabının bu kitap olmasını istedim .
Hayata belki yeni bir bakış açısı ile bakabilirsem inşallah bu öğütlere ihtiyacım olacağını düşündüm.
Kitaba gelecek olursak bir öğüt ve tavsiye kitabı ,. Belki 62 sayfalık bir kitap ama içindeki bilgileri o kadar değerli kıymetli ve yol gösterici ki .
Yani az sözle ne kadar güzel bir eser yazıldığının kanıtı niteliğinde bir kitap .
Yazar ordinaryüs olduğu halde dili o kadar samimi ve sicakki kitabı okurken çok sevdiğiniz bir insanı dinlemiş gibi hissediyorsunuz .
Hayatta başarılı olmanin yolları ve başarılı olmanın önündeki engellerden bahseden yazar en sonda çalışma hayatında başarılı olmanın kanunlari adı altında çok güzel tavsiyelerde bulunuyor .
Hayatta her konuda muvaffak olmak temennisi ile .
Keyifli okumalar dilerim.
Herkese merhabalar;
2018 'in son kitabı da bitti .
Bu yılı bu kitapla bitirdiğim için çok mutluyum kitaba başlarken acaba yetiştirebilecek miyim bu kitabı bu yıla diye düşünmüştüm ve yetiştirdim çok şükür.
Ben bu kitabı çok sevdim .
"Mümin müminin aynasıdır "hadisi ile başlayan bu kitabı zaten başlarken sevdim ben daha okumadan .
Peygamberimiz bir güneştir sahabiler O'nu yansıtan aynalar .Bu kitapta işte o aynalardan 33 tanesinin hayatını anlatıyor bu bunu yaparken o kadar güzel ve etkileyici bir dille yapiyor ki bunu kitaptan etkilenmemek imkansız gibi.
Kitap dini bir kitap olduğu halde edebi yanı çok kuvvetli yazarın okuduğum ilk kitabı olduğu halde yazarın kalemini çok sevdim çok güzel ,açık ve anlaşılır .Kitapta anlatılanları biliyorsanız bile bide bu yazarın kaleminden okuyun derim.
Kendi adıma konuşmam gerekirse bilmediğim çok şeyi öğrendim, kitabı gözümden yaşlar aka aka okudum ve biraz olsun kendime getirdi bu kitap beni iyi ki okumuşum .
Ashabı kiram da yolculuğa çıkmak isteyene tavsiye ederim .
Keyifli okumalar dilerim.
Herkese merhabalar,
Yine bir kitap sonu yine beni ele geçiren bir hüzün ...
Okunacak bu kadar kitap var acaba benim gücüm ve ömrüm yetecek mi onları okumaya diye hep düşünüyorum ve bu düşünce beni hüzünlendiriyor.
Gerek türk gerek dünya klasikleri ne zaman bir klasik okusam yazan yazara hayran oluyorum yıllar, asırlar önce yazılan bir kitap şimdiki duygularımızı ,düşüncelerimizi nasıl da güzel anlatıyor, anlatılan zaman sanki çok yakın zamanı anlatıyor gibi geliyor ama işte eserin ve yazarın neden ölümsüz ve kalıcı olduğununun en büyük kanıtı bu sanırım.
Babalar ve oğullar ;
Öncelikle yazarla ilk tanışmamız.
Yazarın gerek dilini gerek kurgusunu çok beğendim, okuyucuyu yormayan güzel bir eser .Bence okunması gereken klasikler arasında .
Kitap ; iki üniversite arkadaşı Arkadıy ve Bozarov' un babalarının yanına dönmesi ile başlar . Nihilist bir genç olan Bozarov' ve daha ılımlı ve farklı olmaya çalışan bir genç olan Arkadıy .
Kitapta değinilen önemli konulardan biri nihilizm biri de babalar ve oğulları arasındaki kuşak çatışması. Tabi yazar aşka ve ölüme de yer ayırmış eserlerinde.
Klasik severlerin çok beğeneceğini düşündüğüm bir roman.
Keyifli okumalar.
Cemile:
Spoiler içerebilir!
Cemile Aytmatov' un ilk büyük şöhretini kazandıran ilk kitabıdır.
Aytmatov ile tanisalı yıllar oldu da Cemile' yi okumak şimdiye kısmetmiş.
Sanırım bende kötü bir huy oldu yazarlarin son yazdığı kitapları yani ustalık eserlerini önce okuyup , ilk yazdıkları , çıraklık eserlerini sona bırakır olmuşum . Bu da benim kusurum işte .
Kitaba gelecek olursak Luis Aragon adında bir Fransız şairi kitap hakkında dünyanın en güzel aşk hikayesi olarak değerlendirme yapmıştır . Bu da onun zevki demekki .
Cemile kocası askerde olan genç, güzel yetenekli ve kocasının ailesi tarafından çok sevilip sayılan bir kadındır .Cemile köye yaralı bir asker olarak gelen Danyara aşık olur ve kocası Sadık'ı terkederek Danyar ile kaçar .
Sayın Aragon bence normal bir aşk hikayesi hatta normal bile değil bir nevi yasak aşk, tabi o da senin görüşün saygı duyuyorum.
Kitabın dili sade, anlatımı açık ,kolay okunan 80 sayfalık bir kitap .Yazarin okuduğum diğer kitapları kadar
da beğenmedim doğruyu söylemek gerekirse çok basit buldum beni çok etkilemedi açıkçası.
Kitabı okumazsanız da bişey kaybetmezsiniz bence.
İyi okumalar.
Kör Baykuş:
Geçen gün kitap yurdunda gezinirken almayı düşündüğüm ve tam kitabı satın alacakken kitabın evde olduğunu gördüğüm için çok sevinmiştim .
Kitabı okumaya başlamadan önce okuyanların çok zor bir kitap demelerine hiç aldırmadan okumaya başladım açıkçası kitabın çok zor olacağını düşünmüyordum en fazla ne kadar zor olabilir diyordum
Mecburiyet:
Çayınızı demleyip , arkanıza yaslanın ve çayınız demlenene kadar bitireceğiniz bir kitap .
Belki 50 sayfa ama o 50 sayfaya neler neler sığdırılmış ,dolu dolu yazılmış bir roman ,sadece okurken değil bitirdikten sonra etkisinden kolay kurtulamayacağınız etkileyici ve o kadar da güzel bir roman.
Yazarın yazım aşamasında firari olarak tasarladığı ve sonrasında mecburiyet adını verdiği bu roman; yazarın 1. dünya savaşı sırasında yaşadıkları anlatılmıştır .
Savaş karşıtı olmasıyla bilinen yazar , savaş sırasında askere alınmamak için ülkesinden kaçıp İsviçre'ye yerleşen ressam Ferdinand'ın vatanı ve aşkı arasında kaldığı kendini hep mecburiyetler içinde hisseden kahramanın kendi ile verdiği savaşı anlatıyor .
Yazarın okuduğum 6. Kitabı ve her okuduğum kitabını çok beğenerek okudum . Yazari iyi ki tanıdım iyi ki okudum .Zweig 'i hala tanımadıysanız hemen başlayın derim .
İyi okumalar .
Değirmen:
Kitabı aylar önce sipariş etmiştim .Sipariş ettiğim internet sitesinde ben aldıktan sonra stoğu bittiği için geçen haftalarda stok yenilendiğinde yeniden sipariş ettim .
Yazarın okuduğum ilk öykü kitabı değildi; daha önce yazarın Sırça Köşk ve Yeni dünyasını okumustum .
Yazarın kitabın başında söylediği ; "Şiir ve hikayelerim arasında ,yazmış olmaktan utanacağım kadar kötüleri olduğunu biliyorum .Bunların bir kısmının çocuk denecek bir yaşta yaşta yazılmış olmaları bence mazeret değildir; çünkü bu çeşit bir yazıyı bugün herhangi bir imzanın üstünde görsem , sahibini ıslah olmaz bir zevksizlik ve tam istidatsızlıkla suçlamakta tereddüt etmem ." Öncelikle kitapta yazıldığı için utanılacak kadar kötü bir şey yok ama diğer hikayelerini yazdığı gibi yazmamıştı sanki eksik olan bir şey hissettim ben .
Doğruyu söylemek gerekirse diğer kitaplarından aldığım zevki ve tadı almadım ama buna rağmen kitabı beğendim öyküleri gayet anlaşılır akıcı ve ders içerikli idi .
Kitap 3 bölüm 16 hikayeden oluşuyor yazarın ilk yazdığı hikayelerin toplandığı bir kitap . Hikayelerinde ders verici , mesaj içerikli konular işlenmiştir .
Benim en çok etkilendiğim öykü ,kitaba
adını da veren Değirmen 'di .
Öykü de çok yakışıklı ve tüm kızları etkileyen bir çingene olan Atmaca'nın tek kolu olmayan değirmenci kızına aşık olmasının işlendiği hikaye çok etkileyici bir son ile bitmektedir.
Okumak isteyene kesinlikle tavsiye ederim, ama siz benim yaptığım gibi yazarın en son bu öyküsünü okumayın , değirmeni okuduktan sonra diğerlerini okuyun .
İyi okumalar.
Sufi Psikolojisi:
Tasavvufi psikolojiyi günümüz psikoterapileri ile karşılaştırılıp değerlendiren bu eser ,konu ile ilgili makalelerin farklı bölümler halinde birleşmesi ile oluşmuştur.
İlk bölümü yazarın kendisine aittir .
Hemen anlaşılmayan ,okurken özen ve dikkat gerektiren, anlamak için belli birikime sahip olunması gereken bir kitap .
Kitabın bazı bölümlerini defalarca okuduğum ve okurken zorlandığım halde içerdiği bilimsel metinler ile bana katkı sağladığı ve düşünmeye sevk ettiği için kitabı çok beğendim.
İyi okumalar.
MOMO,
Öncelikle tavsiye üzerine okuduğum ve gerçekten beğendiğim bir kitaptı .
Tek solukta okuduğum ve bitirene kadar da uyuyamadığım , bitirdikten sonra da düşünmeye sevk eden
fantastik türde yazılmış bir kitap .Zamanın değerinin ve zamani doğru kullanmanın sıradışı bir hikaye ile anlatıldığı bu kitap kendime bazı sorular sormami sağladı. Mesela;
Zamanımızın çalındığının farkında mıyız ?
Herşeyi hızlı bir şekilde yaptığımız halde zaman bize neden yetmiyor bu işte bir çelişki yok mu?
Bunun farkında isek zamanımızı çalan hırsızı biliyor muyuz ?
Zaman hirsimizi bulduk diyelim peki biz Momo gibi onlara savaş açma .cesaretini gösterebilir miyiz ?
