Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

︎ Murat2

︎ Murat2
@Muratx2
Lise
Denizli, 13 Kasım
14 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Ben Kızıl değilim, Kara değilim, Beyaz değilim, Sarı değilim. Ben Hıristiyan da değilim, Yahudi de değilim, Müslüman da değilim, Mormon da değilim, çok karılı da değilim, eşcinsel de değilim, anarşist de değilim, boksör de değilim. Bir kadına, sevdiğim ve hoşlandığım için sarılırım, yoksa nikâh cüzdanım olduğu için ya da cinsel aç dolaşıp durduğum için değil. Çocukları dövmem, balık tutmam, karaca ya da geyik avlamam. Ama isteyince, rahat rahat on ikiden vururum. Briç oynamam ve öğretimi yaymak için, ziyafet vermem. Benim öğretim doğruysa, kendiliğinden yayılacaktır. Benden daha iyi yapacak değilse, işimi tabipler başkanına bırakmam. Ve keşfimi kim benden iyi yapar, kim yapamaz, buna ben karar veririm. Bir anlamı varsa, her türlü yasal kurala uyarım, ama eskimiş ya da anlamsızsa, ona karşı mücadele ederim. (Hemen savcıya koşma, küçük adam! Çünkü o da aynı şeyi yapar, eğer namuslu bir adamsa.) Çocukların ve gençlerin, bedensel sevginin mutluluğunu yaşamalarını ve rahatsız edilmeden zevk almalarını, isterim. lyi kötü dindar olmak için, aşk hayatını öldürmek, ruh ve beden kasılmasına, büzülmesine ya da çürümesine uğramak gerektiğine inanmıyorum. Senin "Tanrı” diye adlandırdığın şeyin,gerçekten var olduğunu biliyorum, ama senin sandığından başka türlü: Uzaylarda kozmik enilk enerji olarak, bedeninde Sevgi olarak, senin dürüstlüğün olarak ve kendi içinde ve dışında doğayı duyumsaman olarak.
Reklam
İnsanlar ölümsüz olsalardı, Doğa için yeni bireyler yaratmak imkânsız olmaz mıydı? Eğer Doğa varlıklara ölümsüzlük bahşetmediyse, yok olmaları Doğa'nın kanunlarından biridir. Doğa için yok etmek vazgeçilemeyecek kadar gerekliyse ve ölümün ona sağladığı bu fayda olmadan yaratamıyorsa, bu noktada ölümle ilintili bulduğumuz yok etme düşüncesinin gerçek olmadığını anlarız; gerçek bir yok oluş yoktur; canlıların sonu olarak nitelendirdiğimiz şey gerçek bir son değildir artık, basit bir dönüşüm, maddenin mutasyonu, bütün modern filozofların Doğa'nın birincil yasalarından olduğunu bildikleri bir durumdur. Bu yadsınamayacak ilkelere göre, ölüm, bir biçim değişikliğinden ötekine, bir varlıktan diğerine geçmekten ve Pisagor'un "ruh göçü" olarak adlandırdığı şeyden ötesi değildir.
Doğmadan önce, biçimsiz maddenin ayırt edilemez bir parçasından başka bir şey değildin. Ölümden sonra, öylece, bu bulanık hale geri döneceksin. Yeni varlıkların şekil verileceği hammadde haline geleceksin. Bu doğal süreçte acı olacak mı? Hayır! Haz? Hayır! Şimdi, bunda korkacak bir şey var mı? Kesinlikle hayır! Ve hâlâ insanlar ahirette acıdan korunma umuduyla dünyada hazzı lanetliyorlar. Budalalar ölümden sonra acı ve hazzın varolamayacağını kavrayamıyorlar: kozmik anonimliğin hissizlik durumu var: bu nedenle, hayatın kuralı “keyfine bakmak' olmalıdır!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Asya'nın bilinmeyen bir köşesinde isteklerini bildirmek, en ikiyüzlü ve en batıl inanclı insanları mürit,en alçak, en gülünç ve en düzenbaz işçileri temsilci olarak seçmek, mesajı öyle bir karıştırmak ki anlaşılmasını imkânsız kılmak, mesajı sadece küçük bir grup insana öğretip kalan herkesi karanlığa terk etmek ve karanlıkta kaldıkları için de onları cezalandırmak... Hayır, Therese, hayır, hayır, bunun gibi gaddarlıklar bizim kılavuzumuz olamaz. Bunlara inanmaktansa bin kez ölmeyi yeğlerim. Ateizm şehitler istediğinde, onları seçerim ve kanım akmaya hazır.
“Ne kadar tuhaf olduğunu düşünürseniz düşünün,mutlak anlamda canice olabilecek tek bir eylem olmadığı gibi mutlak anlamda erdemli denilebilecek tek bir eylem de yoktur. Her şey bizim geleneklerimize ve içinde yaşadığımız iklime bağlıdır; burada suç olan şey yüz fersah daha aşağıda çoğu zaman erdem kabul edilir, bir başka yarımkürede erdem olarak görülen şey, tersine dönerek bizim için suç olabilir. Tek bir dehşet yoktur ki tanrısallaştırılmamış olsun, tıpkı gölge düşürülmemiş tek bir erdem olmaması gibi..."
Reklam
Eğer bir Tanrı olsaydı, yeryüzünde daha az kötülük olacağını düşünüyorum. Burada kötülük varsa, bunun Tanrı iradesiyle olduğuna ya da kötülüğü önlemenin Tanrı'nın gücünü aştığına inanıyorum. Hain ya da zayıf bir Tanrı'dan korkamıyorum. Ona korkusuzca baş kaldırıyorum ve göndereceği yıldırımları hiç umursamıyorum.
İnsan nedir ve insanla bitkiler arasındaki, insanla hayvanlar arasındaki fark nedir? Elbette hiç fark yoktur. Onlar gibi rastlantı sonucu dünyaya yerleştirilmiş,onlar gibi doğmuş, üremiş, çoğalmış ve azalmış, onlar gibi yaşlanmış ve Doğa'nın organik yapıları nedeniyle her hayvan türüne uygun gördüğü yaşam süresinin sonunda hiçlikte kaybolmuştur. ... insan varoluşunun Doğa'nın karşı konulmaz düzeninden başka hiçbir şeye borçlu olmadığı, dünya üzerindeki varlığının dünyanın varlığı kadar geçmişe dayandığı ispat edilmişse, insan da meşe gibi, aslan gibi,bu dünyanın derinlerinde bulunan mineraller gibi,dünyanın varlığının nihai ürünüyse, varlığını kimseye borçlu değildir...
Bir hatırlayalım, Kutsal Kitap'ta zevksiz masallar olmasına rağmen -Sodom ve Gomora, örneğin- Doğa'nın ikiyüzlülüğü yoktur; oğlancılık için iştah yaratıp sonra da yasaklamaz. Bu mantıksız yasaklama, seksi, kendi embesil türlerinin devamını sağlamak adına bir araçtan öte göremeyen embesillerin işidir.
Doğa'nın amaçları arasında insanın utangaç olması gerektiği bulunsaydı, bizi dünyaya kesinlikle çıplak getirmezdi; medeniyet açısından bizden daha geri olan bir sürü halk çıplak dolaşmakta ve bundan hiçbir utanç duymamakta...
Yok etme bilimi değilse nedir savaş? Alenen savaş tekniklerini öğretmek ve en hünerli katiller olduklarını kanıtlayanları madalyalarla ödüllendirmek tuhaf bir körlük değil midir?
Reklam
Yüce miydi, kudretli miydi, adil miydi, iyi miydi, bana bu Tanrı'yı anlat; onu tanımam ve ona kulluk etmemi bilmeceler ve maskaralıklar üzerinden mi sağlamayı umuyor?
İnsan zihninin sınırlarının ve kavrayışlarının ötesindeki herhangi bir şey illüzyon ya da abesle iştigaldir çünkü tanrınız ya birincisidir ya da diğeridir. İlkinde ona inanmak için deli olmalıyım, ikincide de budala.
Doğa insana iyi gelecek duygulardan, davranışlardan başka bir şey esinlemez; Doğa 'dan daha bencil olup onun kurallarına uyacağız.
Doğa'nın kendimiz yerine başkalarını seçmemizi söyleyen tek bir öğüdü var mı, herkes bu dünyada kendi başına değil mi?
Tüm anlaşmalar içinde insan türünün kendi rahatsızlığı ve yozlaşması için icat ettiği en dehşet verici, en tiksindirici olanı evlilik anlaşmasıdır.
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.