"tek başına, kalan bir insanın kapladığı o güçsüz yeri kaplamaya çalışıyorum. varlığım bir toz bulutu, daha sert bir rüzgârda tozanlarına ayrışarak dağılıp gidecek bir toz bulutu. benim kalıbımda bir boşluk bu. sıcağın, şehrin ve çölün ortasında zamansızmış gibi duran bir boşluk."
"yıldan yıla, hatta giderek günden güne, gizliden gizliye beklediğin tek bir şey var: mutlu bir aşk! bunu beklersin, bunun gerçekleşeceği umuduyla yaşarsın aslında ama her şey boşunadır..."
"orada ne kitap, ne gazete, ne müzik, ne de özgürlük vardı. kuşlar bu ülkeden kaçmışlardı. bir avuç sağır ve dilsiz birbirlerine dolaşıyor, cellatlarının kamçı ve çizmeleri altında can çekişiyordu."
Katlanılması güç acılar karşısında zaman zaman pes ettiğimiz olur ama hayatı farklı kılan pes etmeyenlerdir. Yaşamak için bir sebebi olan insan, "nasıl "a bir şekilde katlanıyor. Önemli olan bizim niçin yaşadığımızı bu acıları niçin çektiğimizi ve bu acıların sonunda nereye ulaşabileceğimizi fark etmiş olmamız, anlayabilmemiz ve hayatın acı sürprizleri karşısında eksilmeden mücadeleye devam edebilmemizdir.