"tek başına, kalan bir insanın kapladığı o güçsüz yeri kaplamaya çalışıyorum. varlığım bir toz bulutu, daha sert bir rüzgârda tozanlarına ayrışarak dağılıp gidecek bir toz bulutu. benim kalıbımda bir boşluk bu. sıcağın, şehrin ve çölün ortasında zamansızmış gibi duran bir boşluk."
"yıldan yıla, hatta giderek günden güne, gizliden gizliye beklediğin tek bir şey var: mutlu bir aşk! bunu beklersin, bunun gerçekleşeceği umuduyla yaşarsın aslında ama her şey boşunadır..."
"orada ne kitap, ne gazete, ne müzik, ne de özgürlük vardı. kuşlar bu ülkeden kaçmışlardı. bir avuç sağır ve dilsiz birbirlerine dolaşıyor, cellatlarının kamçı ve çizmeleri altında can çekişiyordu."