İnsanların kapılarını birbirine açabilmelerini sağlayan yol,acele yorumlamalarla ucunu kapatmadan, karşımızdaki insanı sürekli anlamaya çalışmaktan geçer.
T.H.Huxley’in dediği gibi:”Olgunun karşısına küçük bir çocuk gibi oturun ve kendinizi daha önce edinmiş olduğunuz tüm kavramları unutmaya hazırlayın. Doğa sizi hangi uçuruma her nereye yöneltirse yöneltsin, onu alçakgönüllülükle izleyin,yoksa hiçbir şey öğrenemezsiniz.”
Bir insana karşı tavır alabilirsiniz yada kızıp aşağılayıcı sözlerle onu incitebilirsiniz, hatta fiziksel saldırıda bulunup hastanelik edebilirsiniz, ama onun varlığını yok farz ettiğinizde ona katlanılması en zor duyguyu yaşatırsınız ;”HİÇLİK”
Sinir sisteminin amacı,içten ve dıştan gelen uyaranları oluşturduğu kaosu organize etmek ve farkındalıklarımızı bir düzen içinde algılamamızı sağlamaktır.
Yaşamında kendin olarak var olduğunda için bilir;sesin,bakışın,gülüşün,tüm bedenin bunun sinyallerini verir.”Ah!”diye inlerken bile içinde bir şükür duygusu vardır.Acında da,hüznünde de kendinsindir.
Şimdi ve burada,bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan insanmısın;yoksa kendi bilincinde oluşturduğun ölçütlere göre eyleme geçen birimisin?