Yalnızca makyajım, saçım ve pahalı ayakkabılarım “üst sınıf”tı. Ben , ortaokul diplomam ve arzularımla “ortasınıfa” aittim. Ailemse “aşağı tabaka”dandı.
"Doktor Bey.. biz Arabız ve Müslümanız elhamdülillâh... Osmanlı Devleti de Müslümandır. Dedelerimiz asırlarca bu din kardeşliği için Araplıklarını hatırlamadılar. Osmanlılardan ayrılsalar dinlerini mi kaybederlerdi? Hayır elbette. Hâllerinden memnundular ve ondan hatırlamadılar. Fakat hatırlamamak vazgeçmek değildir Doktor Bey. Dediğim gibi onlar memnundular. Çünkü Osmanlılar âdildi ve kuvvetliydi. Adalet ve kuvvet! Bunların ikisi bir arada olunca mesele kalmaz. Ama bir başka ırkı veya kavmi elde tutabilmek için bunlardan biri lâzımdır. Hem de tam olarak olması lâzımdır. Osmanlı Devleti ise uzun zamandır ne âdil, ne de kuvvetli. Bir fırsat bekledik; Ingilizler, refah vaat ettiler. Siz şimdi yalnız aldığımız paraları düşünüp bize hain, hem de din haini gözüyle bakıyorsunuz. Bu ayı büyültüp küçülten, bu milyonlarca yıldızı ve bizi yaratan Allah adına yemin ederim ki, biz hain değiliz, biz yaşamanın, ayakta kalmanın tek yolunu keşfetmiş bulunuyoruz. Allah yanıltmış olmasın!.."
Ortaokulda okumuştum bu romanı ve hayatımdaki en sıkıcı roman gözüyle bakıyordum 🤔Şu an yeniden okumam gerektiğini düşünüyorum sizin bu güzel alıntılarınızla 👍🏻
Fena sardı hocam. Kurtuluş savaşı yıllarını yaşıyorum resmen. O dönemi daha iyi anlıyorum. Her açıdan bakıyor insan olaya. Bir de yazarın kalemi eklenince şahane bir şey çıkmış ortaya
İyi ki bilmiyor kalabalıklar
Yağmura bakmayı cam arkasından,
İnsandan insana şükür ki fark var;
-Birine cennetse, birine zindan-
İyi ki bilmiyor kalabalıklar.