Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nazview

Nazview
@Nazview
Phantasie ist wichtiger als Wissen...
History teacher
ASPU
Azerbaijan, Baku
16 Ağustos
28 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
Alone with everybody
Et kaplar kemiği ve bir de akıl koyarlar içine bazen bir ruh belki, ve kadınlar duvarlarda vazo kırar ve erkekler haddinden fazla içer ve kimse bulamaz aradığını ama devam eder aramaya girerken bir yataktan diğerine. et kaplar kemiği ve beden, bir bedenden fazlasını ister. en ufak şansımız bile yok: her birimiz, mahkum edilmişiz yalnız bir kadere. kimse bulamaz aradığını. çöplükler dolar hurdalıklar dolar tımarhaneler dolar hastaneler dolar mezarlıklar dolar başka da bir şey dolmaz.
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
61 günde okudu
Yedinci Mühür
Yedinci MühürIngmar Bergman
9.1/10 · 221 okunma
Düşünceye dönüşse benim etim kemiğim Yolum kurban gidemez hoyrat mesafelere: Ben, tüm uzaklıkları aşıp erişeceğim Sınırsız ötelerden, senin olduğun yere. Varsın, sımsıkı bassın ayağım topraklara Dünyada bir köşede, senden uzak mı uzak, Çevik düşünce sıçrar, dinlemez deniz, kara. Ulaşır özlediği yere hayal kurarak. Ben, düşünce değilim: ah düşündükçe bunu –Sen gittin, ben uçamam– bu öldürüyor beni; Alt tarafı, varlığım biraz toprak, biraz su: İnleyerek beklerim geleceğin keyfini. Bu iki som maddeden, birbirinin yasına Nişan takan o ağır yaşlar kalacak bana.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Antonius Block: “İnanmak acı çekmektir. Bu, orda, karanlıkta bir yerde olan birini sevmeye benzer. Ve o asla çıkagelmez, ne kadar güçlü seslenirsen seslen.”
Onu kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor?
Reklam
Bu benim elim. Hareket ettirebiliyorum. Kanım damarlarımda akıyor. Güneş tepemizde parlıyor. Ve ben, Antonius Block… Ölüm’le satranç oynuyorum!
JOF : Peki ben hangi rolu oynuyorum ? SKAT : Sen salağın birisin, o için İnsan Ruhunu oynayacaksın. JOF : Berbat bir rol, şübhesiz.
140 syf.
·
Puan vermedi
·
66 günde okudu
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski
8.3/10 · 127,7bin okunma
Her sabah uyandığımda hayata karışmak için özel bir çaba sarf ediyorum. Yüzüme taktığım maske mi gerçek, yoksa altında saklı olan ve benim “ben” demekten çekinmediğim varlık mı? Her şey sahte, gerçekten nasıl güldüğümü bile hatırlamıyorum. Yüzüm, gülüşüm, bakışlarım önceden tasarlanmış, dış dünyadan korunmak için bir kabuk gibi kullanıyorum onları. Sesime bile dayanmam mümkün değil.
Reklam
Nazview
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Hayat olmaktır demiştin Hayat sevmek ve olmaktır Demiştin ki gündüz ölmek Gece ise doğmaktır Ölüm savmaktır sıranı sırası gelince Ölüm yaşam kuşunu kafesinden salmaktır Gözlerime öyle bakma demiştin Gözlerin ateşe dalmaktır Ne çıkar misk-u amber sacmasan etrafına Gülün karı solmaktır Değişir iklimler mesafeler seninle Ve hüzün sevdanla dolmaktır Bu beden her mihnete her belaya katlanır Lakin maksat ne olmaktır ne ölmektir ne Solmaktır Maksat olmaksa demiştin Olmak onu bulmaktır. Süleyman Arif Emre
“Aşk, hayallere tutunurken gerçeklerden düşmekmiş. Aşk, insanın kendisini başkasıyla yakmasıymış. Aşk, keder­ den gülüş beklemekmiş. Aşk, insanın karşısındakini sevme­ sinden çok, onun vereceği acıları sevebilme cesaretiymiş... Hepsine yeterdi yüreğim. Hepsine vardı cesaretim. El olup gitmeseydin...
Kötü biri olamamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: Ne kötü ne iyi, ne alçak ne namuslu, ne kahraman ne de haşerenin biriyim. Şimdi bir yandan köşemde pinekliyor, bir yandan da acı, faydasız bir teselliyle avunuyorum: Zeki insanlar asla bir baltaya sap olamaz, olanlar yalnız aptallardır. Evet efendim, on dokuzuncu yüzyıl adamı en başta karaktersiz olmalı, böyle olmaya manen mecburdur; karakter sahibi, çalışkan bir insansa oldukça dar kafalıdır. Kırk yıllık bir ömürden sonra bu inanca vardım.
297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.