Bilirim elbet okunan şeyin cinsiyeti olmaz ama Mücella'yı, özellikle içinde bir parça anadolu taşıyan hemcinslerimin kesinlikle okuması gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü annanemin de yaşananları gördükçe, tıpkı Neyyire Hanım gibi, 'kız kısmı çok gezmez, kız kısmı her şeye karışmaz' gibi şaşkın tepkilerini gülerek karşıladığım çok oldu :)
Küçük bir pencereden geniş bir çevreye açılan, herkesin derdiyle dertlenen, mutluluğuna ortak olan, derdini ona açtıklarında hafifledikleri ama kendisi o pencereden iki adım öteye gidemeyen 'Mücella abla' karşılayacak sizi romanda. Doğmadan babasız kalan, abisini gurbete yolcu edip ömrünün sonuna kadar yüzüne hasret yaşayan, annesinin dizinin dibinden ayrıl(a)mayan Mücella ile büyüyüp onunla yaşlanacak, onunla umutlanıp hayal kırıklığına uğrayacak, en sonunda pes edip hayata teslim olacaksınız. Onca acı hikâyeden sonra Mücella'nın ölümüne de şahit olmamaya sevindim açıkçası.
Dili sade, konu sürükleyici, keyifle okudum, keyifle okuyacağınızı umuyorum :)