Günaydın. Bazı insanlardan kopmak güç. Bu bazen aileden biri olur bazen eski bir dost bazen yeni biri. Zihnimizde yok saysak da varlığı bir türlü son bulmuyor, kopamıyor insan. Ne tuhaf. Aynı kitapta geçiyor: "Yaşayan birinin yası nasıl tutulur diye soruyordu kendi kendine." Her şey bu soruda gizli sevgili okur. Yüreğimizden söküp attık mı birini, yasını tutmalı ve önümüze bakmalı. Var olun.
Günaydın. Bazen olur ya, bir yerlerde bir acı hissederiz. Sebepsiz. Tuhaf bir huzursuzluk. Anlat deseler anlatılmaz, öyleyse evham ettiğimiz söylenir, her şey yolundadır güya. Ölümcül Kimlikler'de şöyle diyor Maalouf: "Yaraların hissedilmesi için, tanımlanmaya ihtiyacı yoktur." Bazı yaralar böyle sevgili okur. Tanımlamaya, anlam yüklemeye lüzum yok. Yaralar da yaşamın bir parçası. Var olun.
Günaydın. Birilerini mutlu etmek yahut onları üzmemek için geçirdiğimiz günler olmuştur. Kimilerinin ömrü böyle geçmiştir. Ne üzücü. İlber Ortaylı: "Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin." diyor ve ekliyor: "Yüzünüz ifadesiz kalmasın." Kendi hayatımızı yaşamalı sevgili okur. Bunlar böyle kolay değil elbette fakat ifadesiz bir yüzle, bir ömür... Kimseye, hiçbir meseleye değmez. Var olun.
Meclisin açıldığı günü tüm dünya çocuklarına armağan eden Mustafa Kemal Atatürk'e saygı ve minnetle... Ortaylı'nın dediği gibi: "Atatürk Türkiyesi bozkırın ortasındaki bir ışıltıdır." #23Nisan
Günaydın. Bu çağda sevmeler de bir tuhaf. Sevgi mi bir anlık heves mi yoksa bir çıkar bir çarpık beklenti mi bilemiyor insan. Némirovsky, "Ona olan sevgisinin baki olacağını dünyanın döndüğünü, güneşin aydınlattığını ve geceden sonra günün ağardığını bildiği gibi biliyordu." der. Gerçek sevgi, çağ değişse de hissedilir sevgili okur. O emin olma hissi yoksa işte, eyvah. Var olun.
Günaydın. Bazen şöyle olur: Bir yerden geçersiniz ilk kez, bir gülümsemeye tesadüf edersiniz ilk kez fakat ezelden tanıdıkmış gibi hissettirir. Hiç gitmediğiniz bir kentte dahi olur bu. Benzeteceğiniz yerler yahut insanlar da değillerdir üstelik. Fuat Sevimay, "Geçmişte bulunduğumuz bir yere, mahallemize, okulumuza, sokağımıza, evimize rast gelince tuhaf duygulara kapılıyoruz. Oysa bazen geleceğimizde yer tutacak yerleri arşınlıyoruz ama hiç farkında değiliz." Belki de farkındayız sevgili okur. Kim bilir? Var olun.