Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nilay

Nilay
@Nil_ya
İnsta: @nilayben
Business
Lisans
6 Ağustos
31 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ey benim iyimser hallerim Çabuk aldanışlarım Hep inanışlarım Altan alışlarım Hatayı hep kendimde buluşlarım Değmeyecekleri kafaya takışlarım Yoktan yere akıp giden gözyaşlarım Herkesi insan yerine koyuşlarım Hepinize elveda Ben artık kimsenin Hiçbir şeyi olmayacağım.
Reklam
“Bir fikre eylem eşlik etmiyorsa, o fikir ancak beyinde işgal ettiği hücre kadar büyüyebilir.”
Sayfa 229 - elmayayınevi
“Hakikat” kökeni ve vazgeçilmez yapısından ötürü agonistik(çatışmacı) bir fikirdir: Sadece karşıtıyla karşılaştığında açığa çıkabilecek bir kavramdır.
Sayfa 15 - Ayrıntı yayınevi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaratıcı varlıkların önündeki zorlu mesele, kendisini ‘tek mümkün yol’ olarak takdim etmiş tüm söylemlere, düşüncelere, teyitlere yahut önermelere şüpheyle yaklaşmaktır. Her zaman başkaları olacaktır. Her zaman başka bir olasılık vardır.”
Sayfa 8 - Ayrıntı Yayınevi
“Tanrının kabinesindeki en büyük liderler, şüpheye yer bırakmış insanlardır” ve “insan bilincinin gerçek gelişimi, ancak diyalog ve sevgi üzerinde temellendirilebilir.”
Sayfa 8 - Ayrıntı
Reklam
Ben seninle çay içmek istiyorum. Seni duymak, seni görmek, seni bilmek, seni yanımda hissetmek istiyorum. Sana şiir okumak istiyorum, yazmaktan bıktım, usandım. Ben artık yazıları sana söylemek istiyorum. Küçük bir evde, büyük hayaller kurmak istiyorum. Sobanın yanında, seninle birlikte, üşüyen ellerimi çayın sıcaklığına bırakmak istiyorum. Ben aslında sevmek değil, seninle yaşlanmak istiyorum.
“Hayat kınadığımız, anlamakta zorlandığımız her şeyi bize yaşatmak için mükemmellikle dizayn edilmişti”
Önce insan olacaksın, sonra Müslüman ya da Hristiyan ya da Yahudi...Tüm bu dinler, insana insanlığı öğretebilmek için sunulmuşlardır. Sen insan olmayı başarabilmek için doğduğunu anlamadıysan, hangi dine inandığının hiçbir anlamı yok. Çünkü din gidilen bir yoldur, varılan yer değil.
“Yaşamın, harekete geçmeden önce doğru anı beklemekten ibaret olduğunu biliyordu Veronika.”
Ey kavgacı sevgi! Ey sevilen nefret! Ey hiçten yaratılan şeyler! Ey ağır hafiflik! Ciddî hoppalık! Güzel şekillerin biçimsiz kargaşası! Kurşun tüy, parlak duman,soğuk ateş,hasta sağlık! Hep uyanık uyku! Ey kendisi olmayan! Duyarım bu sevgiyi, ama zevk alamam ondan.
Reklam
“Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin. Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta. Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun! “
-Zihninin otomatik çalıştığını ve onun kontrolünden bağımsız olduğunu - düşünceyi kendi ellerinde tuttuğunu düşünüyor musun? -Evet. Uyanık olduğu her an gayretle ve durmaksızın iş başındadır. Sen hiç zihnine çalışmayı durdurmasını ve uyumana izin vermesini rica ederek, yalvararak, emrederek gece boyunca dönüp durmadın mı? Sen ki belki zihninin senin uşağın olduğunu ve senin emirlerine uymak zorunda olduğunu, sen ona ne söylersen onu düşündüğünü ve durmasını söylediğinde durduğunu hayal ediyorsun. Çalışmayı tercih ettiğinde, onu bir an bile hareketsiz tutmak mümkün değildir. En zeki kişi bile araştırsa, ona düşünecek bir konu vermeyi başaramazdı. Eğer zihin insanın yardımına ihtiyaç duysaydı, kişinin sabah uyandığında ona iş vermesini bekledi.
Sayfa 86 - Dedalus
“ Artık onuru korumak için büyük paraların gerektiğini, ama büyük paraların onuru yitirmeden kazanılamayacağını öğrenmiştim.”
Sayfa 94 - Metis
“Kollarım geceyi kucaklamak üzere açıldı; belli belirsiz anımsadığım bir şarkıyı mırıldanmaya başladım: Hiçbir şey beklemiyorum Hiçbir şey istemiyorum Hiçbir şeyden korkmuyorum Özgürüm ben.”
Sayfa 91 - Metis
“En az aldatılan kadının fahişe olduğunu kavramıştım artık. Evliliğin kadınların en zalim şekilde acı çekmesine dayalı bir sistem olduğunu anlamıştım.”
Sayfa 90 - Metis
“ Bütün bu hükümdarların erkek olduğunu keşfettim. Ortak yanları hırslı ve çarpık bir kişilik, paraya, cinselliğe ve sınırsız güce karşı doymak bilmez bir iştahtı. Dünyaya kötülük tohumlarını eken, halklarını talan eden erkeklerdi bunlar; kalın sesli, ikna yeteneğine sahip, tatlı sözler seçip söyleyen, zehirli oklar atan erkeklerdi. Gerçek yüzleri, ancak ölümlerinden sonra ortaya çıkıyordu.”
Sayfa 37 - Metis
Reklam
“Kız çocuklarından biri öldüğü zaman babam her zamanki gibi yemeğini yer, anneme ayaklarını yıkatır, sonra yatmaya giderdi. Ölen çocuk erkekse, babam annemi dövdükten sonra yemeğini yer yine yatağa yollanırdı.”
Sayfa 30 - Metis
...onu içine düştüğü boşluktan çıkarmak, çok zayıf bir insanı ayıltmaya benziyordu ya da ölmekte olan bir adamın ruhunu bir ümit korumaya.
Sayfa 57
“Çekim yasası der ki: Hayatta yaşadığınız bütün deneyimler, aslında düşüncelerimizin bir sonucu.”
“Her insanın bir diğeri için engin bir muamma oluşu, üzerine kafa yorulması gereken şaşırtıcı bir gerçektir.”
Sayfa 23 - Can Yayınları
Düşünen bir kafayı, bir insan kafasıni adalet terazisi dedikleri şeyde tartmaları gündeme geldiğinde, bu yazdıklarım onların belki de daha vicdanlı olmalarına sebep olabilir.
Uygarlığın neresindeyiz? Adalet, üçkağıtçılık ve düzenbazlık yapacak kadar; yasa, yedek çözümler bulacak kadar alçaldı! Korkunç!
Türkiye İş BankasıKitabı okudu