İsteyerek yada istemeyerek emri altında olduğun idareye başkaldırdığında yeni gelen yönetimin her zaman eskiyi arattığı Stalin’i eleştirerek anlatılmış kitapta. Süper hayal gücü. Kominizm eleştirisi hayvanlar üzerinden anlatılarak somutlaştırılmış. Kutsala saygı’nın yeri geldiğinde nasıl törpülendiğini, nasıl değiştirilip bunun normaliteye dayandırıldığını gördüm.
Günümüzde hep karşımıza çıkacak bi slogan;
Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir. İyi okumalar.
Kapı olmak hiç de sevimli değil,” diyordu içimizdeki çamların en yaşlısı, “Bir kere, kapı olunca kilit takarlar bize. İnsanoğlunun böyle acayip huyları vardır. Evet, gözümümüzün yaşına bile bakmadan kilit takarlar. Kilit ne demektir bilir misiniz?”
“Ne demektir?”
“Ben size söyleyeyim, kilit, insanın utancı demektir her şeyden önce… İnsanoğlunun
Bi öğretmen olarak eğitim felsefesine dayandırılabilir bi hikaye olduğunu düşünüyorum. Öğretmen öğrenci ilişkisine sıkça değinen, her öğrencinin içindeki cevheri ortaya çıkarabileceğine okuyucuyu inandıran bi kurgu. Sabırla ve vazgeçmeden kendi sınırlarını aşabilmeyi, sürüden ayrılıp “sen” olabilmeyi , öğrendiklerini paylaşıp beraber yürüyebilmeyi tema edinmiş. Ortalarda biraz sıkılsam da son cümle kitabı iyi ki okuttum dedirtti. Ve not : Hepimiz uçmayı öğrenebiliriz !