"Bunu başkalarına anlatacağını aklından çıkar. Zaman, şu andır. Tadını çıkar."
Sayfa 71Kitabı okudu
Sonradan hiçbirini hatırlamayacaktım, fakat bu o kadar önemli değildi. Neticede zaman ileri ya da geri sarabileceğimiz bir kaset değildir.
İnsan yaşamalı, tecrübe etmeli ve hayatın anlamına kafa yormamalı. Herkesin Asyayı bir uçtan bir uca aşması ya da Santiago de Compostela ya yürümesi şart değil elbette. Bir keresinde Avusturya da bir rahipler tanışmıştım. Yaşadığı Melk şehrinin manastırında dışarı adım atmamasına rağmen, dünyayı karşıma çıkan nice seyyahtan çok daha iyi anlamıştı. Bir arkadaşımsa uyuyan oğlunu seyrederken gönül gözü açılarak büyük sırlara ermişti. Karım yeni bir tablo yapmaya başladığında adeta transa geçerek koruyucu meleğiyle konuşur.
Ne var ki ben doğuştan seyyahım. Yola çıkmaya müthiş üşendiğimde ya da sıla hasreti çektiğimde bile, ilk adımı attığım anda yollarda olma hissi beni ele geçirir. Yaroslavl İstasyonunda 5 numaralı perona doğru yürürken olduğum yerde saydığım müddetçe istediğim yere asla varamayacağımı kavramıştım. Ruhumla ancak çöllerde, şehirlerde, dağlarda, yollardayken konuşabilirdim.
Sayfa 69Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Havada her kültürün farklı bir isim verdiği kozmik bir güç vardır, ama isminin hiçbir önemi yok.
Sayfa 63Kitabı okudu
"Sence hep aynı şeyi mi yapıyorum?"
Evet dedim.
"Hayır öyle değil, Çekici her seferinde farklı iner, bazen daha sert, bazen daha yumuşak. Fakat bunu yıllarca aynı hareketi tekrar ederek öğrenebildim. Ta ki düşünmeden el yordamıyla yapabilir hale gelinceye dek."
Bu söz aklımdan hiç çıkmadı.
Sayfa 55Kitabı okudu