söz vermişti
parçalarımı
birleştireceğine
ama
eskiden olduğumdan
daha
p a r a m p a r ç a
haldeydim,
o gittiğinde.
- fakat şimdi çatlakların arasında altın var.
bir süre sonra
bana öyle geldi ki
yıldızların ışığı
yağıyordu
üzerimize
halbuki fark etmemişim
aslında bizmişiz
kayan yıldızlar.
- yıldızlar asla bizden yana olmadı.
belki derimde
-pek fazla-
yara bere bırakmamış
olabilirsin
ama ruhumun her yerinde
böğürtlen renginde
devasa çürükler
bıraktın.
- nasıl biri olurdum hâlâ merak ederim.
Taşlar ya da sopalar,
asla kıramaz
kemiklerimi
fakat kelimeler
öylesine kırdı ki beni
tek tek sayılsa da kemiklerimin hepsi
ve
ölecek olsam bile,
açlığa mahkum ettim kendimi.
- Bir deri bir kemik.