Aslında hayat o kadar da ilginç değil dedi su resim yapmaya benziyor sadece kağıdı yırtma veya yanlışı silme gibi bir şansın yok ama böyle bir durumda ortaya güzel bir resim çıkmaz ki diyerek itiraz ettim yanılıyorsun kardeşim dedi bilgelikle istemeden bir daire çizdiysen onu güneşe çevirebilirsin istemeden bir çizik attıysan bunu ağaca benzetebilirsin sen yeter ki sanatkar ol
Asla ama asla pes etmeyin ne olursa olsun işler ne kadar kötü giderse gitsin herşeyinizi koyun ortaya kırılmış kalbinizi insanlara açmayın hep dik başlı olun insanlar içinizdeki zayıf çocuğu bilmesin o çocuk size özel doğru bildiğiniz şeyleri yapmaktan asla çekinmeyin belki bir çok şeyinizi kaybedeceksiniz ve çoğu kişinin nefretini kazanacaksınız ama kafanızı yastığa koyduğunuz zaman yüzleşmek zorunda olduğunuz bir vicdanınız olmaz İnan’ın bu birçok şeyden daha beter bir durum
Küçüklüğümden beri ne zaman canımı sıkan insanlar olsa kitaplara sığınırdım kendimi onların dünyasında hayal ederdim güçlü yapımı kitaplardaki Karakterlere borçluydum kitaplar her zaman benim gizli sığınağım olmuştu kimsenin bilemediği gizli dünyama açılan kapıydı kitaplar yaşadığım bir olaydan ya da sevmediğim bir insandan kaçtığımda gizli dünyama gitmek için kitapları ziyaret ederdim
Hayaller gökyüzünde sonsuza dek kaybolmaya mahküm edilemeyecek kadar değerli bu yüzde. Onları gerçekleştirin gerçekleştirin ki ışıklar gökyüzünde değil yüreğinizde parlasın sizi sarıp sarmalasın
Mutsuzluk dört bir yanını kuşattığında insan kendini bir bilinmezliğin ortasında gibi hissediyor güneş yanında olsa bile karanlıkta kaybolan umutlarını bulamıyor