Tanıdık bir koku ya da melodi
Yıkar bütün düşüncelerini
Hani gök kızılsa
İçindeki boşluğadır sonsuzluğu
Kalbin al al olmuşsa
Dokunma bırak yansın
Kendisinin ıssızlığında
Yargı bağımsızlığı ve hâkim teminatı ise, anayasaya “yargı bağımsızdır” ve “hâkimler teminatlıdır” yazıldı diye, kendiliğinden gerçekleşmez. Hâkimleri atayan kurullar, bağımsız olmadıkça o ülkede yargı bağımsız olamaz. Bir davada karar veren hâkim, verdiği karar yüzünden görevden alınıyor veya başka yere atanıyorsa veya iktidarın istemediği bir kararı vereceği tahmin edilerek dava devam ederken görev yeri değiştiriliyorsa, o ülkede hâkim teminatı yoktur; hâkim teminatının olmadığı bir ülkede kuvvetler ayrılığı olmaz; kuvvetler ayrılığının olmadığı bir ülkede de devlet iktidarının kötüye kullanılmasının önüne geçilemez.
Daha güzel şeylere değil güzel şeylere bile hakkım yok sanki
Hangi dalı tutunsam en baştan kırık
Hangi kalbe sığınsam zalim
Kime el uzattıysam kayıp
Hırpalanmış gibiyim bir yaşam macerasında
Umudu yarım kalan
Hevesleri kursağında sallanan
Kendi enkazında kendine ses veren bir yıkıntı gibiyim
Yokum. Olduğumu zannettim en şiddetli zamanlarda bile
Memleketim gibiyim
Düşlerime silah çekilmiş
Umutlarım yok pahaya satılmış
İnançlarım hakir görülmüş
Yollarım kar buz içinde
Ne yana baktıysam zifiri siyah
Dört tarafı yalanlarla çevrili insan kalanı...
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Ölür de susundan
Yol olsan kimse geçmez,
Sarp kayalara uğratır da yolunu
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun
Tellersin pullarsın
Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün Bir de bulutları görürsün
Köpürmüş gelen bulutları
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı
Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!
...
Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün...
Ne ben sana kızarım
Ne de zatın zahmet edip bana küssün..
Artık seninle biz,
Düşman bile değiliz.
Düşman Bile Değiliz Artık, Nazım Hikmet Ran
Ve bir de dünyanın vereceği zararları ortadan kaldırmanın imkanı olmadığına göre, yoklarmış gibi davranarak yalnızlığı seçmek en doğrusuydu...
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday
Benim bir köyüm olmadı.
Hiçbir şehir karlı sokaklarıyla bana
Pazen gecelik giymiş bir anne gibi sarılmadı.
İstanbul’u evlat edinsem
Benimsemezdi nasıl olsa otuz yaşında bir anneyi
Yüzyıllarca yaşamış bir çocuk olarak.
Mütemmim cüz olamadım hiçbir aşka Pollyanna
Bir kitaba bir cüz olamadım.