"Öğrendim ki artık insanlarla az, kendinle çok vakit geçirir misin.Duydum ki az konuşur, çok düşünürmüşsün. Bakar fakat görmez, çağırılır ama duymazmışsın..."
"Aşkın hakikatinden zerre miktarı tadınca varlığın hayal içinde hayal olduğunu anladım da ondan. Aşkı yaratanın kudretinden çevreme ışıklar saçılmaya o vakit başladı. Aşkın suretinden ziyade manasını, kabuğundan öte cevherini aydınlatan ışıklar... Hakikatin katıksız aşk olduğunu gördüm sonunda. Hakikat karşısında varlık iddiası güderek bir hayal ile yaşamaya, bir hayali duymaya, görmeye konuşmaya ne hacet!.. Aşk, varlığı yok saymakla aşk olmaz mı zaten?"