Rûken
@Ranyaruken
nâmevcudiyet
İlahiyat fakültesi / Ziman û Wêjeya Kurdî
Bingöl
11 Haziran
49 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Hayatın amacının peşine doğrudan doğruya düşmek, insanı geliştirecek geliştirecek nitelikte bir uğraş değildir: En iyisi, kişinin kendisini yaşam ırmağının akışına bırakması ve bu sorunların uzaklara sürüklenmesine izin vermesidir.
Sayfa 36Kitabı okudu
Benliğin ötesinde bir şeylere hizmet etmek, benim için olduğu kadar onun içinde önemli. Ben hazır olana dek, beklemesi gerekiyor.
Sayfa 32Kitabı okudu
Bir kızın dünyaya gelir gelmez kendi değerini göz ardı eden, özgüvenini baltalayan ve kayda değer işler yapmasını engelleyen bir önyargı ile karşılandığı çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir
Sayfa 147Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
İnsanların benden beklentilerini yansıtan bir aynalar toplamından ibaretim
‘Bir şey yitirdiğin zaman yorulmak iyi gelir’
Sayfa 10Kitabı okudu
İnsan için en kötü trajedi, Tanrıya inanmayı bıraktığı andır
Fıkıhla karıştırılan şeriat
İslam, bir hazır çözümler deposu değildir. Bir kaynaktır. Onun prensipleri, ciddi bir tefekkür ve çetin bir araştırmayı, yeni yollar bulmaya yönlendirebilir. Dışarıdan dayatılmış çöküşlerden çıkıp kurtulmak için öylesi bir tefekkür ve öylesi bir araştırma şarttır, Kur’an da zaten sürekli olarak bunu yapmaya çağırır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Kur’an, ahlakın hukuktan ve sevginin de kanundan üstün olduğunun altını çizer. İşte bir örnek, kısastan vazgeçme örneği: ‘ Onda ( Tevrat’ta) üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralarda kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için kefaret olur’ (mazide, 5/45). Bir diğer örnek: “ kötülüğün cezası, yine onun gibi bir kötülüktür. Kim affeder barışırsa onun mükafatı Allah’a aittir’ ( şura, 42/40). Kanun yoluyla cezalandırma, sosyal bir zorunluluktur fakat sevgi yoluyla affetme de kişiler arası münasebetlerde ahlaki bir gerekliliktir.
Yobazlık; gelişmeye karşı hareketsizlik, modernizme karşı gelenekçilik, tarafsız bir tutum takınmaya karşı dogmacılık olarak karşımıza çıkıyor. Tek kelime ile yobazlık, sekülerliğin zıttı olmuş oluyor
Şair kaçışı sırasında mutsuzluğunu beraberinde götürmese, iğrenç bir gerçek döneği olurdu.
Sayfa 109Kitabı okudu
Eser bittiği için, insan yok olacak kadar olgunlaşmıştır artık: hırıltısını daha kaç yüzyılın üzerine yayacaktır?
Sayfa 104Kitabı okudu
Artık ne ışıkla birlikte hareket etmek, ne de hayatın dilini kullanmak istiyorum. Artık, “ben…im” lafı yüzüm kızarmadan söylemeyeceğim. Soluğun edepsizliği ve nefes almanın rezaleti, bir yardımcı fiilin suistimaline bağlıdır…
Sayfa 103Kitabı okudu
Ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz
Kötülüğün ilkesi irade gerilimindedir, huzuru yaşayamamaktadır.