On beş yaşındayken iradem öğrenmeye yönelikti. Otuzuma geldiğimde, yolumu saptamıştım. Kırkımda artık kuşku diye bir şey kalmamıştı içimde. Kulaklarım ise ancak altmışımda açıldı.
Sevgili dost, kim kazandı? Atom bombasını Hiroşima’ya atan mı? Everest’ in tepesine ilk kez varan mı? Doksanıncı dakikada maçı alan mı? Çobanlar mı, sürüler mi? Efendiler mi, köleler mi? Kim kazandı? Sevgili dost, herkes kaybetti. Ölüm kazandı...