Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mustafa Ayaz

Mustafa Ayaz
@RealMustafaAyaz
Ey Türk istikbalinin evladı! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur..
Bilgisayar Mühendisi
Kadıköy, 29 Mayıs
13 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Eğitim ve Çağı Kavrama
Blackchain teknolojilerinin web3 lerin metaverse lerin nft lerin konuşulduğu bir dönemde dünyaya ayak uydurmamızı sağlayacak en büyük faktör eğitimdir. Dünyadaki baş döndürücü gelişime ve değişime ayak uyduracak ve hatta bunu şekillendirecek nesilleri yetiştirebildiğimiz ölçüde müreffeh yarınlarımız olacağına kaniyim. Bunun yanı sıra büyük Atatürk'ün dediği gibi Cumhuriyetimizin kuruluş değerlerine sahip çıkan özgür düşünebilen yani fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirerek çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabileceğimize inanıyorum. Sağlıklı ve sağlam bir ekonominin ancak aynı derecede güçlü, özerk ve şeffaf kurumlar ile çağdaş ve bağımsız bir hukuk sistemi üzerinde yükselebileceğinide unutmamamız gerekir. Ülkemizin kurumsal altyapısını güçlendirmek, mega projeler ve keyfi politikalar yerine daha prensip ve kaideler çerçevesinde ön görülebilir politikalara yönelmek yeni nesillerin ihtiyaç duyacağı yatırım ve istihdamın önünü büyük ölçüde açacaktır. M. Ayaz
Reklam
Ah be yıllar geçiyor anlar geçiyor anılar kalıyor uygulamayı yıllar sonra gördüm bir not bırakayım dedim eksi okuduğum kitapları yorumlarımı inceledim ne çocukmuşum bazen kendimden utandım bazen iyi yapmışım dedim hayat garip bazen bazı yerlere takılıp kalıyoruz bazen çok özlüyoruz oturup ağlarcasına çok bilmiyorum her zaman böyle saplantılı kalmak bir şeyi bin kere düşünmek aynı şeylerden hiç kurtulamamak neyse.. Ama biliyorum ki her zaman çocuk olarak kalacağım…
208 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Aptalı Tanımak
Aptalı TanımakCelal Şengör
8.1/10 · 1.852 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yozlaşan Demokrasilerde İrtica İle Mücadele
Topum için önemli olan, karnını sağlıklı olarak doyurabilmek, rahat bir mekânda yaşayabilmek ve toplum sınırları dahilinde istediğini yapabilmektir. Bunlara beslenme hürriyeti, konut seçme hürriyeti ve yaşam uğraşlarını belirleme hürriyeti diyebiliriz. Şimdi birisi çıkıp da, toplumun bireylerini bu yaşadıkları hayatın aslında geçici olduğuna, asıl
Sayfa 204Kitabı okudu
otuzdokuzdaki aydınlık
Niçin ulusal gelirimiz adam başına yılda ortalama 2000 dolar gibi yüz kızartıcı düzeylerde sürünüyor? Yok mu aklımız dünyanın beğeneceği ürünleri yapmaya yetecek?Yok mu bilgimiz bunları pazarlayacak? Nerede uluslararası bilim adamlarıyla kendi konularında fikir alışverişi yaparak onları kendine hayran eden yöneticilerimiz? Avrupa kapısında dilenci mi olmalıydi, Pittard'ı kendisine hayran bırakan Mustafa Kemal'in Türkiyesi türban mı olmalıydı tartışma konumuz, bilim, teknoloji, sanat, uluslararası ticaret ve sanayi yerine? Karafatmalar gibi mi dolaşmalıydı kadınlarımız, kürsülerde ders verecek, şirketler yönetecek yerde? Üniveriste müsveddeleri mi olmalıydı yükseköğrenim kurumlarımız? Bilimsel başarımız ticari bir şirketin saydığı atıf sayısına mı bağlanmalıydı, uluslararası ödüller ve patentlerle taçlanacak, ulusumuzu refaha taşıyacak yerde? Bizi bu hale getirenlere anıt mezarlar mı dikmeliydik, tarihten ders alacak yerde? Nerede kaldı Türkiye'yi yönetirken Pittard'ı kendine hayran bırakan o eleştirel akıl? Nerede? Nerede o 1939'da kalan aydınlık?
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Atatürk Devrimleri İnsan Olma Projesinin Basamaklarıdır
Atatürk Devrimleri Türkiye'de yaşayan insanların haysiyetini kendilerine iade etmek, onları uygar ve müreffeh insanlar yapmak için yapılmış devrimlerdir. Bu devrimler bizim bağımsız düşünebilen, kendi mutluluğunu kimsenin kulu olmadan arayabilen, modern dünya ile iletişim kurabilen insanlar olabilmemiz için yapılmışlardır.
Sayfa 177Kitabı okudu
Darwinci Fiziğin İlahiyat ve Sosyal Bilimlere Etkisi
Bildiğimiz bir şey var ki, o da, bizim evrende dahi kuralların evrenin tarihi boyunca sürekli değişmiş olduğu. Dolayısıyla, din kitaplarında anlatılan hikâyeler, evrenin ilk yaradılış günlerine kadar uzanırsa, din kitaplarında anlatıldıkları şekilleriyle doğru olmaları mumkün değil. Fiziğin bu basit çıkarımı, zaten ilahıyatın da sonu demektir, çünkü dogmalar çöküyor ve iman edilmesi ve ilahiyatın açıklaması gereken bir şey ortada kalmıyor.
Sayfa 154Kitabı okudu
Elit Düşmanlığının Ayyuka Çıktığı Ülke
Elitleri, geri kalan toplum üyeleri genellikle sevmez. Halbuki, toplumları ileri götürenler, insanlığı yücelten, yenilikler yaratarak yaşam kalitemizi artıran hep o sevilmeyen bir avuç elit olmuştur.
Sayfa 114Kitabı okudu
Eğitim-Araştırma İlişkileri ve Bilimin Gelişmesi
Zaman zaman en temel olan ve en iyi bildiğimizi zannettiğimiz kavramları bunları hiç bilmeyenlere anlatmanın kendimiz için de büyük pedagojik yararları vardır. Sanırım üniversite hocalığının bir bilim insanı için en güzel ve en yararlı tarafı budur.
Sayfa 107Kitabı okudu
Eğitim
Paranın karşılığını yalnızca fiziksel emek zannetmek gafletine düşenler, dünyanın en fakir insanları olmaya devam etmektedirler. Paranın karşılığı bilgi ve akılla mücehhez etmektir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Bilimsel Düşünemeyen Halktan Seçimde Beklenenler
Meclis Adalet Komisyonu'nda olanları geçenlerde televizyonlardan seyrettik. Böyle utanç verici şeyleri hiç Batı Avrupa'dan duydunuz mu? Rusya'da 70 yıllık feci bir komünist diktatörlüğünden sonra perişan olmuş olan halk nedeniyle olabilir. Çin, Kore, hatta Japonya’da olabilir. Ama Batı Avrupa’da artık olmaz. Neden mi? Çünkü gerçek üniversitelerin, gerçek okulların, gerçek müze ve kütüphanelerin, gerçek tiyatroların, gerçek hayvanat ve botanik bahçelerinin yüzyıllardır olduğu bir yerde, seviye bu kadar düşmez.
Bilgi Değerlendirmesi
Böyle bir toplumsal ortamın sağlıklı ve bağımsız düşünebilen bireyler üretmesinin imkânsız olduğu muhakkaktır. Bu ortamlarda en başarılı egemenlik araçları sorgusuz inanç demek olan "iman" (Ing. faith, Alm. Glaube, Fr. foi) kavramını temel alan dinlerdir ve bilhassa baba imajına sahip tek ve her şeye kadir Tanrı'ya inanan üç büyük Sami dinidir. Bu nedenle bağımsız bir eleştirel düşünce, yani yargı yeteneği gelişmeden önce çocuklara verilecek her türlü dinsel eğitim, türü ne olursa olsun, toplumun zararınadır, çünkü çocuğun bireysel muhakeme ve değerlendirme yeteneğinin gelişmesine zarar verir. Böyle bir eğitim bireyler değil, robotlar (kullar) toplumu üretir. Son zamanlarda televizyon ve gazetelerde yurttaşlarımdan en çok duyduğum şikayet “kime inanacağımızı şaşırdık" şeklinde dile gelen otorite arayışıdır. Halbuki yapılacak ilk iş, duyulan ifadeleri bir akıl süzgecinden geçirmektir.
Gerçeği Aramak: Bilimle İnsanlığın Buluştuğu Yer
İnsanı insan yapan ise, iletişimi kullanarak tartışma ve eleştiri ortamı yaratması ve tartışma ve elestiri sonucu gerçeğe yaklaşmayı denemesidir. Üniversite tahsilinin aslında tek amacı, öğrenciye bir meslek öğretmek değil (onu çırak mektepleri de yapar), düşünmeyi ve tartışmayı, eleştirmeyi bilen ve yeni gerçekleri bulmayı beceren bir birey haline getirmektir. Üniversiteye meslek öğrenmek için gelinmez. Üniversiteye yeni bilgi üretmeyi öğrenmek ve yeni bilgiyi araştırmalarla üretmek için gelinir. Türkiye'de tek bir üniversite dahi olmamasının, gazete ve televizyonların hukuk skandalları ile çalkalanmasının nedeni, insanlarımıza gerçeği aramanın en yüce ideal olduğunu ve onu ancak ve yalnızca aklımızla bulabileceğimizi öğretmemiş olmamızdır.
Bilim ve Toplum İlişkileri Üzerine
Öncelikle bilim toplumun faydasını veya zararını gözetmeksizin, sadece ve sadece bilgi edinmek için yapılan bir iştir.
Yaratıcılık mı, Problem Teşhis Etmek mi?
Sık tekrarlanan bir laftır: Problemi çözmenin yarısı problemi görmekte yatar. Biz işte bu problemi görme, yani teşhis etme kısmında çuvallıyoruz.
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.