Bahçe-î alem eyledim gezdim nâr-ın hareminde,
Bir ki iki oldum cihan-ı makberde
Bir busesine mest oldum çeşm-i yâr'ın talibinde
Beni maşuka aşık etti aşığa maşuk beni..
Rece
Fairatı yok sayılmış adımlarımı izlerken sokak ışıkları
hiç bilmediğim bir şehrin sesi yankılanıyor.
Ayın bile kendi ışığını gölgelediği o saatte
milyonlarca yüz varken
ve milyonlarca yüz seni hatırlatırken
Her adımımda kayboluyor varlığım.
Özgürlüğe adanmış kuşlar gibi
Ressamın tuvaline aradığı son renk
Şairin son dizesi gibi ,
Şimdi seni karşımda görmek
Sana bakıp benimsemiş her şeyden
bir kediden bir çiçekten soruyorum seni
Kim bilir, belki doğadadır cevabı ,
Gördüklerimin sana bu kadar benzemesinin.
Çisil çisil sen damlıyorsun,
Yorgun ve yenilmiş benliğimin üstüne.
Güzelliğinden dile gelen toprak ,
Adını sayıklıyor yer ve yüzüne.
Gökyüzü parça parça sen olup düşüyor ufuktan
Ve ben, seni ararken kimliğinden habersiz bir yolcu
Yürümekten biçare düşse de adımlarım
Koşacağım, sana doğru.
-Rece
Öyle uzaklaştım ki kendimden
Bilmiyorum
Hangi virane şehrin esiri kalbim
Fütursuzca koşuyorum
Savaşım kendime
Anlaşılmak da değil isteğim
Bana bir avuç kelime verin
Gergef gergef
Şiir işleyeceğim
Bilmiyorum.
Bilmemek de üzmüyor ki hiç
Kanat açıyorum
Ve selamlıyorum güneşi
Yorgunum diyebiliyorum
Belki de üzgün
Bilmiyorum
Rece
Gürültülü gündüzlerin molası
Sessiz gecelerin
Soluğunda gizliyken,
Adımların gündüz
Kalemin gece yürüsün
Bırak ey meçhul şair ,
Bırak açılmamış pencere önüne çiçekler sunmayı
Seni görmek isteyen ,
Cam kenarına koşsun
Rece