Yunus Sinoğlu

Sabitlenmiş gönderi
Bir savaş yaşanıyor. Savaş alanı zihninizin içi. Ve, savaşın ganimeti... RUHUNUZ
Reklam
-NEVİ ŞAHSINA MÜNHASIR- Kendine özgü davranış ve karakteri olan kişi anlamlarına gelen isimdir. İçinde bulunduğumuz ve herkesin herkesleştiği böyle bir zamanda gün geçtikçe azalan insan tipidir. “Kitapçı dükkanlarının özel bir kokusu vardır Olric. Nevi şahsına münhasır derler eskiler, işte ondan.” Oğuz Atay Tutunamayanlar
Sayfa 174
Yunus Sinoğlu tekrar paylaştı.
Türkçe Meselesi
Bir memleketin milli dili o memlekette bilfiil yaşayan, yani konuşulan ve yazılan, gönüllere ve zekâya hitap eden dildir. Ve dilin milliyeti, kelime unsurlarında olmaktan çok, bünyesinde ve üslubunda; umumi ahenk ve edasındadır. Nitekim, mimari bir eserin milliliği, mesela Süleymaniye camimizin Türklüğü, taşında tokacında değil, inşası tarzında ve terkibindedir. Süleymaniye Camiinin taşı, mermeri şuradan, buradan getirilmiştir diye bunları söküp atmak, o canım şaheseri tahrip etmektir. Tıpkı bunun gibi, Türkçemizin bazı kelimeleri şuradan, buradan alınmıştır diye bunları dilden çıkarmak, bu millet dilini yıkmaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her kim bir oruçluya helâl olan yiyecek ve içecek ile iftar ettirirse, melâike-i kirâm, Ramazân-ı Şerîf ayının tamamında, Cebrâil aleyhisselâm da Kadir Gecesi’nde o kimse için istiğfâr eder.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Bazı ruhlar ezelden âşinâdır birbirine.🍀
Reklam
Yunus Sinoğlu tekrar paylaştı.
Hz. Halid (mevlana) ve benzerlerinin vefatında ve ahiret diyarına intikallerinde dünyaya iltifat ve irtibatları kalmaz fikrinde bulunanlar ve herhalde hayattakilere rabıta etmek lazımdır itikadın da olanlar inansınlar ki; nefsini kemale erişmiş farzedenlerin hatasından daha şiddetli bir hata içindedirler. Zira böyle bir kanaat evliyanın ölümünden sonraki tasarruflarını inkar demektir. Bu tasarruf resulde ırsi olmak bakımından, inkarın ona da sirayet ihtimali karşısında Allaha sığınılır.
Yunus Sinoğlu tekrar paylaştı.
Siz şunu bilin ki küfre meyil küfürdür. Siz, hem müminiz diyorsunuz, hem de Nemrudu seviyorsunuz! Söyleyin bana Müslüman Nemrudu sever mi?
Yunus Sinoğlu tekrar paylaştı.
"Unutmayalım: Durduğunuz yer gördüğünüz şeyi belirler."
Sayfa 36
قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَكْثِرُوا مِنَ الْاِسْتِغْفَارِ فِي شَهْرِ رَجَبٍ فَاِنَّ لِلّٰهِ فِي كُلِّ سَاعَةٍ مِنْهُ عُتَقَاءَ مِنَ النَّارِ وَاِنَّ لِلّٰهِ مَدَائِنَ لَا يَدْخُلُهَا اِلَّا مَنْ صَامَ شَهْرَ رَجَبٍ. (فر) Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Receb ayında çokça istiğfar ediniz. Zira bu ayın her anında, Allâhü Teâlâ’nın Cehennem’den âzât ettiği kulları vardır. Muhakkak Allâhü Teâlâ’nın (Cennet’te yarattığı) öyle köşkleri vardır ki oraya ancak Receb ayında oruç tutanlar girebilir.” (Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs) 10 Ocak 2024 Çar Fazilet Takvimi
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. (Gafletle kılarlar.)” (el-Mâûn, 4-5) buyuruyor. Rabbimiz kulundan böyle bir namaz istemiyor. Hazret-i Mevlânâ şöyle der: “Aklını başına al da namazdan yalnız zâhiren değil, mânen de istifâdeye bak! Tane toplayan bir kuş gibi Allâh’ın büyüklüğünden habersiz bir şekilde sadece başını yere koyup kaldırma!..” Zira böyle hareket eden bir kimse, rükû ve secdelerini tâdîl-i erkân üzere yapmadığından, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şu îhtârına muhatap olmaktadır: “En kötü hırsız, namazından çalan kimsedir.” (Bkz. Ahmed, V, 310; Dârimî, Salât, 78)
Reklam
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1. Tîn'e ve zeytûn'a andolsun. 2. Sinâ dağına andolsun, 3. Bu güvenli şehre (Mekke'ye) andolsun ki, 4. Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. 5. Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. 6. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar için devamlı bir mükâfat vardır. 7. (Ey insan!) Böyle iken, hangi şey sana hesap ve cezayı yalanlatıyor? 8. Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni değil midir?
Yunus Sinoğlu tekrar paylaştı.
Şehvetler insanoğlunun etine ve kanına karıştığı gibi şeytanın hükmü de onun etine ve kanına sirayet eder ve onun kalbini her taraftan kuşatır. Bundan dolayı Allah Resulü (sav) şöyle buyurmuştur. إِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِي مِنَ ابْنِ آدَمَ مَجْرَى الدَّمِ، فَضَيِّقُوا مَجَارِيَهُ بِالْجُوعِ "Kanın damarlarda dolaştığı gibi şeytan da da- marlarda dolaşır. Onun yollarını açlıkla daraltın." Buhârî Çünkü açlık, şehvetleri kırar. Şeytanın dolaştığı yollar ise şehvetlerdir.
"Musa (a.s) Allah’ın Kızıldeniz’i onun için ayıracağını bilmiyordu, sadece Allah’ın onu terk etmeyeceğini biliyordu. Planı bilmiyor olsanız bile yalnızca Allah’a güvenin."
Topraktan yaratılmış bedenimiz,göklerin nurudur. Gayretimize melekler bile gıpta eder. Bazen günahsızlığımızı melekler kıskanır. Bazen arsızlığımız şeytanı kaçırır. - Hz. Mevlana -
Tak tak tak. Tekrar kapısını vurmalı kalbin ve ruhun. Yoksa yapma besinlerle beslene beslene vücudun aldığı hale benzer bir durumu almaya doğru hızla gitmekte ruh. Dıştan bakıldığında her şey yerli yerinde, ama bir üfürmeye görün! Püf diye uçacaktır. Ve darmadağınık tüylerin havada oraya buraya koşuşması.
Resim