Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rumeysa B.

Rumeysa B.
@Rmysbkc
11 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
İyi Ahmet: - Bir şey yapamayız mı çocuklar, dedi, şu hayvana bir yardımımız dokunmaz mı? Kızgın Zeki: - Dokunmayacak diye, kestirip attı, şimdi ahlanıp vahlalıp şuradan gider gitmez de keyfimize bakacağız. Ne ayağı kırık eşek kalacak aklımızda ne de bir şey... Oğlum ayağını kırmamaya bakacaksın bu dünyada... Yoksa gittin gürültüye demek... ... Arap: - Ne yapsak, dedi, bucak müdürüne mi söylesek acaba? Kızgın Zeki: - Gülerler sana, deyip acı acı güldü, hem acılar, hem de gülerler sana yavrum. Kibarcası saflığına, mertçesi aptallığına gülerler senin. Ulan, sen hangi hayal dünyasında yaşıyorsun hacı? İnsanları kollamaya gücümüz yetmiyor, elin eşeği için kim ipler seni?
Reklam
340 syf.
·
Puan vermedi
Güzel Yazılar Hikayeler 1-2 (2 Kitap Takım)
Güzel Yazılar Hikayeler 1-2 (2 Kitap Takım)Kolektif
7.7/10 · 295 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her birimizin farklı güçlü ve zayıf yönlere, farklı eğilim ve yatkınlıklara sahip farklı kültürlerden geliyor olması neden bu denli zor kabul edilir bir gerçek? Kim olduğumuz nereden geldiğimize bağlı ve bu gerçeği göz ardı ettiğimizde...
Sayfa 179
Sohn aşağıdaki diyaloğu, bir çalışan (Bay Kim) ile üstü birim şefi (kwacang) arasındaki konuşmayı örnek gösteriyor. KWACANG: Üşüyorum ve biraz açım. (Anlamı: Neden yiyecek ya da içecek bir şeyler satın almıyorsun?) BAY KIM: Bir kadeh içkiye ne dersiniz? (Anlamı: Size içki alacağım.) KWACANG: Tamam. Zahmet etme. (Anlamı: Tekrar sorarsan önerini kabul edeceğim.) BAY KIM: Aç olmalısınız. Dışarı çıkmaya ne dersiniz? (Anlamı: Size bir şeyler ısmarlamakta kararlıyım.) KWACANG: Çıkalım mi? |ANLAMI: Kabul ediyorum.)
Sayfa 176
Reklam
Batılıların iletişimi, dilbilimcilerin "transmitör oryantasyonu" olarak adlandırdığı şeyi içeriyor; fikirleri açıkça ve anlaşılır biçimde aktarmak, aktaran kişinin sorumluluğudur. .... Ancak diğer birçok Asya ülkesi gibi Kore de alıcıya odaklı. Söylenenlerden anlam çıkarmak dinleyiciye kalıyor.
Sayfa 176
Klotz, kendini ast olarak görüyor. Krizi çözmek onun görevi değil. Kaptan pilotun görevi, ancak kaptan pilot yorgun ve hiçbir şey söylemiyor. Sonra, şu karşısındakileri hiçe sayarak çevredeki uçaklara emirler yağdıran Kennedy Havaalanı hava trafik kontrolörleri var. Klotz başının belada olduğunu söylemeye çalışıyor. Ancak kendi kültürel dilini kullanıyor, bir astın üstüyle konuştuğu gibi konuşuyor. Oysa kontrolörler Kolombiyalı değil. 'Güç mesafesi endeksi düşük' olan New Yorklular. Kendileriyle havadaki pilotlar arasında hiyerarşik bir boşluk görmüyorlar ve onların gözünde, bir pilotun yumuşatılmış anlatımı üstlerine göstermesi gereken saygı anlamına gelmiyor. Pilotun herhangi bir sorunu olmadığı anlamına geliyor. Konuşma kayıtlarında kontrolörlerle Klotz arasındaki kültürel iletişimsizliğin insana okurken bile acı verecek kadar belirgin hale geldiği bir nokta var. Kazadan dakikalar önce Avianca ile kontrol kulesi arasındaki son haberleşme. Klotz kontrolörün yakıt durumuna ilişkin sorusuna yanıt olarak, "Sanırım uygundur. Çok teşekkür ederim," diyor. Sonra Caviedes, Klotz'a dönüyor: CAVIEDES: Ne dedi? KLOTZ: Adam kızgın. ... Uçağı felaketin eşiğinde... Ancak kültürünün ona dayatmış olduğu ve astların üstlerinin emirlerine uymaları gerektiren dinamikten kaçamıyor. İçinde bulunduğu zor durumu karşı tarafa anlatmaya çalıştığını ve bunun başarısız olduğunu düşündü ve çıkardığı tek sonuç, kontrol kulesindeki üstlerini kızdırmış olması gerektiği oldu.
Sayfa 169
690 syf.
·
Puan vermedi
Fantastik bir serüvendi. Kitabın sonundaki kimlik karmaşasından dolayı -Jill, Valentinus ise Charlie kim ve nerde?- iyilerin ve kötülerin buluştuğu hak yol (!) "gnostizm" üzerine fazla düşünemedim.
Empati
EmpatiAdam Fawer · April Yayıncılık · 201932,6bin okunma
Çünkü ölümü yoldaş seçenlerin ölümden başka kazanacakları zafer yoktur.
Sayfa 512Kitabı okudu
Ama ne olursa olsun bu insanları küçük görerek, dışlayarak, baskı kurarak sorun çözülemezdi. ... gönlüm herkesin kendi inancını ya da inançsızlığını hiçbir kısıtlama hiçbir baskı, hiçbir zorlama olmadan yaşayabilmesinden ama aynı zamanda kendisi gibi olmayanlara da düşmanlık beslememesinden yanaydı.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Yok, bunlar adam olmayacaktı. Sonunda bir gün daha cesur bir kadın ya da bir erkek çıkacak, bunlardan birini kandıracak, bu güzelim aşk da hiç yaşanmadan öylece kalacaktı.
Sayfa 137Kitabı okudu
Ne diyebilirdim ki, bu kentin tarihi hakkında tam bir cahildik. Bırakın Yunan, Roma dönemini, Osmanlı dönemi hakkında bile hiçbir şey bilmiyorduk. Bütün bu bilgisizliğimize rağmen, lafa geldi mi, utanıp sıkılmadan, şanlı ceddimiz diye nutuk atmaya bayılıyorduk.
Rumeysa B.
@Rmysbkc·Bir kitabı yarım bıraktı
Safsatalar Ansiklopedisi
Safsatalar AnsiklopedisiImmanuel Tolstoyevski
8.4/10 · 803 okunma
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.