rotam.kitap

rotam.kitap
@Rotamkitap
Okur, gezer, izler.
Sabitlenmiş gönderi
"İyi bir kitap, gerçek bir hazinedir."
Edward Bulwer-Lytton
Edward Bulwer-Lytton
"Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?"
169 syf.
·
Puan vermedi
Önsözünü ‘İyiyi kötüden ayırmak külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim.’ Sözleriyle tamamlayan Sebahattin Ali’ nin Değirmen eseri üç bölüm ve v öykülerden oluşuyor. Baz öyküler diğerlerinden bir adım daha önde kalbinizde yer ediyor ama söz konu Sabahattin Ali olunca hepsi tabi ki ayrı güzel ve dönemin koşullarına insanların iç dünyasına inceden dokunduruyor. Bu eseri, Cemal Kutay'ın yalanla, onu içeriyi attırdıktan sonra Sinop Cezaevi'nden afla çıkışından ardından 1935 yılında yayımlanmıştır. Kitabın arka kapağındaki Sabahattin Ali’den Türk edebiyatının ‘özgür’ sesi diye bahsetmeleri de ayrıca çok hoşuma gitti. "Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?" #sabahattinali
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
169 syf.
·
Puan vermedi
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali
7.5/10 · 44,5bin okunma
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Beni bilen bilir, felaket bir Zülfü Livaneli severim ve her ay mutlaka bir kitabını okumaya çalışırım. Sadece yazarlığına değil, yaşam biçimine, düşünce tarzına, müziğine sanata bakış açısına ve üretkenliğine hayranım. Bu ülke için önemli değerlerden biri olduğunu düşünüyorum. İstanbul hanımefendisi Leyla’nın dedesinden kalma yalısı haksız bir şekilde elinden alınır. Bir ev sadece başımızda bir çatı değil, bizim çocukluğumuz, , ruhumuzda iz bırakan hatıralara da sahiptir ve Leyla’da bu sebepten yalısını bırakmak istemez. Ne yapacağını nereye gideceğini bilemez, çünkü hayatı boyunca yalısından hiç uzaklaşmamıştır. Çocukluğundan itibaren Leyla ya hayran olan Yusuf’un yaşlı kadını sokakta bırakmaya gönlü el vermez ve böylelikle Leyla’nın Beyoğlu sokaklarında yaşamı başlar. Kitap iki farklı kültürden ve küçüklüğünde kırılmış iki kadının başlangıçta uyuşmazlıklarını fakat sonrasında aralarında ki o sıkı dostluğu,yer yer hayatta kalma mücadelelerini, bazen başarıları, yalıyı geri alma savaşları, dönemin siyasi koşulları, Osmanlı yalı kültürünü işlenmiş. Bu hikayede beni en çok üzen Yekta Bey’in başına gelenler ve hak etmediği bir sona başvurmuş olması. Karakter sayısının oldukça fazla olduğu ve konu zenginliği açısından okuyucunun dikkatini fazlasıyla çeken Livaneli kitabını okuyun derim. Tiyatro oyununu izlemeyi çok istemiştim fakat kısmet olmadı. Umarım tekrar sahnelenir.
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,3bin okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yazar şiirlerinde ki ruhu tazeleyen tarzıyla, duygularını o kadar naif ve derinden anlatmış ki, okurken hisleri sizin kalbinize de ince ince işliyor. Özellikle ön yazı kısmında okuyucuyu incitmeden, baskılayıcı ifade ile değilde, hayatında ki tecrübelerinden yola çıkarak çok güzel seslenmiş ve bizleri motive etmiş. Ben şiir kitapları dışında çok iyi öykü kitaplarını da görebileceğimizi düşünüyorum. @okurrafi ‘ye de benim naif yazar @izimozturk ile tanışmama vesile olduğu için ayrıca teşekkür ederim. @kdy.kitapyurdu.kitaplari İçimdeki İz İçimde bir his var hissettiğim, Ruhuma kök salan. Siilinmeyen, Hep tutunan. İçimde bir iz var, Yarım bırakan. İçimde bir iz var korku saçan , Beni yakalayan, Parçalayan, Ve Savaşan.
İçimdeki İz
İçimdeki İzİzim Yağmur Öztürk · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 05 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
@nebilozgenturk düşünce yapısını çok sevdiğim bir yazar, gazeteci ve belgesel yönetmeni. Bana göre bu ülkenin önemli değerlerinden biri. Belki de pek çok sanatçının hayatını onun belgesel ve programları ile tanıdık. Birçoğumuz onu Bir Yudum İnsan kitabı ve belgeselinden tanıyoruz. Pandemi döneminde Kadının Hatıra Defteri adlı belgeselleriyle gönlümde daha da güzel bir yere ulaştı. Daima Şık kitabınında canım Atamız, Mustafa Kemal Atatürk’ün hem asker olduğu dönemde hem de cumhuriyetin ilanından sonraki dönemlerde şıklığı, zarafeti, duruşu ile Türk halkına nasıl örnek bir lider olduğunu, giyimine ne kadar önem verdiğini, savaşlarda bile her zaman kendisine nasıl özen gösterdiğini, ülkemize bu konulardaki getirdiği yenilikleri, onun hayatına yakından tanık olan insanların anlatımı ile de öğrenmiş oluyoruz. Aslında kitapta bir nevi Gazi Mustafa Kemal’in bu zaman kadar duymamış olduğumuz farklı ilgi alanlarına şahit olmuş oluyorsunuz. Belgesel tadında, derin araştırmalarla yazılmış bu kitabı 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramında sizlerle paylaşmak istedim . Atamın izinden giden nesillerin yetişmesi dileğiyle.Tarihe ilginiz varsa mutlaka kitabı okuyun.
Daima Şık
Daima ŞıkNebil Özgentürk · Karakarga · 201829 okunma
79 syf.
·
Puan vermedi
Zweig'in bugüne kadar okuduğum her kitabı bana insan psikolojisi üzerinde ve kendi benliğimde çok fazla düşünecek konu veriyor. Kısacık satırlara çok anlan yükleyebilen yazarın kalemi ustalığı aşmış bir biçimde. Bana göre onun yazdıklarını herkes derinlemesine anlayıp, kavrayamaz. Kitap 1920 yılların sonunda yazılmış bu kitapta yer yer dönemin
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,3bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
2018’in okunması gereken yirmi kitabından biri seçilen bu derlemenin her bir sayfasında, güçlü, cinsiyet ayrımının öncüsü, yaşamın zorluklarını tek tek altüst edip istediklerine ulaşmış ilham verici, engellere boyun eğmemiş, savaşçı bir çok kadının hayata saçtığı ışığı okuyorsunuz. Derin araştırmalar yaparak kaleme alınmış bu kitaptaki kadınların kimini tanıyoruz, kimisi ile ilk defa burada tanışıyoruz.Bu da kitabı daha değerli kılıyor. Kitapta beni tek üzen ve eksik gördüğüm Türk bir kadına yer verilmemiş olması oysa ki ilkleri başaran Türkan Saylan, Sabiha Gökçen, Halide Edip Adıvar ve niceleri gibi burada pek çok sayacağım isim var. Kitabın İçinde ki çizimler ise bu zamana kadar okuduğum kitaplar içinde beni en hayran bırakanı diyebilirim. Bu özel kadınları öyle bi anda okuyup bitirmek yerine, günde bir kaç sayfa okuyarak sindirin ve kendi gücünüzün her zaman farkında olun. Yazarın da söylediği gibi, "Kalk ayağa kızım. Mücadele etmemiz gereken bir savaş var." "Eğer yaşarken kanonun küreklerini çekmezsen hareket edemeyeceğini öğrenirsin."
Dünyaya Yön Veren Kadınlar
Dünyaya Yön Veren KadınlarJulia Pierpont · İndigo Kitap · 2021107 okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Sabahattin Ali’nin İlk yazdığı romanı Kuyucaklı Yusuf kitabı Milli Eğitim Bakanlığı onaylı 100 temel eserden biridir. 1903 senesi sonbaharında Kuyucak köyünde dokuz yaşındaki Yusuf’un ailesi eşkiyalar tarafından öldürülür. İyi kalpli kaymakam Selahattin Bey onu evlatlık edinir ama karısı hiçbir şekilde Yusuf’u benimsememiş ve sevmemiştir. Yusuf baba sevgisini Selahattin bey tarafından hep hisseder fakat yine de öz ailesinin başına gelenler onun gözü önünde yaşandığı için ruhundaki yalnızlık duygusunu, hüznü ve bu büyük tramvayı tamamen atlatamaz. Bu onun insanlarla iletişim kurmasında her zaman sorun çıkarır. Muazzez, evlat edindiği evin kızı onun en iyi arkadaşıdır. Ama zamanla ikisinin birbirlerine karşı olan arkadaşlık duyguları değişir ve aşık olup evlenirler. Lakin yaşam pek de onların aşklarının masumluğu ile ilerlemez. Muazzez’in annesinin para hırsı onları ve evliliğini yok oluşa sürükler. Yusuf’un her koşulda karısına karşı çok naif olması, erdemli duruşu, aşkının masumiyeti beni çok etkiledi. Kuyucaklı Yusuf aslında bir nevi de köy hayatı ile şehir hayatı yaşayan insanlar arasındaki sınıf çatışmasını da çok iyi bir şekilde betimlemiş ve ezilen halkın tasviri çok iyi bir şekilde işlenmiş bir kitap. Okumadıysanız mutlaka okuyun.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,4bin okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
Kitaptan önce yazara değinmek istiyorum çünkü hikayesi çok ilgi çekici. Anthony Burgers tümör olduğunu ve bir yıldan az ömrü olduğunu öğrenir. Ailesinin o öldükten sonra geçinebilmeleri için kitaplar yazar ve sonra hastalığının yanlış teşhis olduğunu öğrenir. Ve o artık çoktan büyük bir yazar olmuştur. Bazen en karanlık gördüğümüz şeyler bizi ışığa yönlediren şeyler olabiliyor demek ki... Dikkat kitap sokak jargonu içerir ama bu beni hiç rahatsız etmedi. Malum kitapta yaşananlar daha ağır, o sebeple buna çok takılmayınız, konuya odaklanınız derim. Kitap 1960’larda insanların can ve mal güvenliğinin olmadığı, her yerde suç, şiddet, vahşet, tecavüzcü çetelerinin boy gösterdiği, gecelerin daha da kaos olduğu distopik bir dünyayı anlatıyor. 16 yaşındaki Alex’in ıslah evi öncesi ve sonrasında çetedeki arkadaşlarının yaptığı o berbat olayları konu alan kitapta zaman zaman sinirden karnınıza kramplar girebilir, eğitim sisteminin eksiklerini, aile yaklaşımlarının yanışlarını, devlet düzeninin boşluğunu çok net görebilirsiniz . Ayrıca kitap 1960 ‘da kaleme alınmış olsada maalesef hala bir şeylerin değişmemiş olduğunu görmek çok daha can sıkıcı.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,4bin okunma
Resim