Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rotam.kitap

rotam.kitap
@Rotamkitap
Okur, gezer, izler.
169 syf.
·
Puan vermedi
Önsözünü ‘İyiyi kötüden ayırmak külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim.’ Sözleriyle tamamlayan Sebahattin Ali’ nin Değirmen eseri üç bölüm ve v öykülerden oluşuyor. Baz öyküler diğerlerinden bir adım daha önde kalbinizde yer ediyor ama söz konu Sabahattin Ali olunca hepsi tabi ki ayrı güzel ve dönemin koşullarına insanların iç dünyasına inceden dokunduruyor. Bu eseri, Cemal Kutay'ın yalanla, onu içeriyi attırdıktan sonra Sinop Cezaevi'nden afla çıkışından ardından 1935 yılında yayımlanmıştır. Kitabın arka kapağındaki Sabahattin Ali’den Türk edebiyatının ‘özgür’ sesi diye bahsetmeleri de ayrıca çok hoşuma gitti. "Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?" #sabahattinali
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,7bin okunma
Reklam
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Beni bilen bilir, felaket bir Zülfü Livaneli severim ve her ay mutlaka bir kitabını okumaya çalışırım. Sadece yazarlığına değil, yaşam biçimine, düşünce tarzına, müziğine sanata bakış açısına ve üretkenliğine hayranım. Bu ülke için önemli değerlerden biri olduğunu düşünüyorum. İstanbul hanımefendisi Leyla’nın dedesinden kalma yalısı haksız bir şekilde elinden alınır. Bir ev sadece başımızda bir çatı değil, bizim çocukluğumuz, , ruhumuzda iz bırakan hatıralara da sahiptir ve Leyla’da bu sebepten yalısını bırakmak istemez. Ne yapacağını nereye gideceğini bilemez, çünkü hayatı boyunca yalısından hiç uzaklaşmamıştır. Çocukluğundan itibaren Leyla ya hayran olan Yusuf’un yaşlı kadını sokakta bırakmaya gönlü el vermez ve böylelikle Leyla’nın Beyoğlu sokaklarında yaşamı başlar. Kitap iki farklı kültürden ve küçüklüğünde kırılmış iki kadının başlangıçta uyuşmazlıklarını fakat sonrasında aralarında ki o sıkı dostluğu,yer yer hayatta kalma mücadelelerini, bazen başarıları, yalıyı geri alma savaşları, dönemin siyasi koşulları, Osmanlı yalı kültürünü işlenmiş. Bu hikayede beni en çok üzen Yekta Bey’in başına gelenler ve hak etmediği bir sona başvurmuş olması. Karakter sayısının oldukça fazla olduğu ve konu zenginliği açısından okuyucunun dikkatini fazlasıyla çeken Livaneli kitabını okuyun derim. Tiyatro oyununu izlemeyi çok istemiştim fakat kısmet olmadı. Umarım tekrar sahnelenir.
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,4bin okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yazar şiirlerinde ki ruhu tazeleyen tarzıyla, duygularını o kadar naif ve derinden anlatmış ki, okurken hisleri sizin kalbinize de ince ince işliyor. Özellikle ön yazı kısmında okuyucuyu incitmeden, baskılayıcı ifade ile değilde, hayatında ki tecrübelerinden yola çıkarak çok güzel seslenmiş ve bizleri motive etmiş. Ben şiir kitapları dışında çok iyi öykü kitaplarını da görebileceğimizi düşünüyorum. @okurrafi ‘ye de benim naif yazar @izimozturk ile tanışmama vesile olduğu için ayrıca teşekkür ederim. @kdy.kitapyurdu.kitaplari İçimdeki İz İçimde bir his var hissettiğim, Ruhuma kök salan. Siilinmeyen, Hep tutunan. İçimde bir iz var, Yarım bırakan. İçimde bir iz var korku saçan , Beni yakalayan, Parçalayan, Ve Savaşan.
İçimdeki İz
İçimdeki İzİzim Yağmur Öztürk · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 05 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
288 syf.
8/10 puan verdi
@nebilozgenturk düşünce yapısını çok sevdiğim bir yazar, gazeteci ve belgesel yönetmeni. Bana göre bu ülkenin önemli değerlerinden biri. Belki de pek çok sanatçının hayatını onun belgesel ve programları ile tanıdık. Birçoğumuz onu Bir Yudum İnsan kitabı ve belgeselinden tanıyoruz. Pandemi döneminde Kadının Hatıra Defteri adlı belgeselleriyle gönlümde daha da güzel bir yere ulaştı. Daima Şık kitabınında canım Atamız, Mustafa Kemal Atatürk’ün hem asker olduğu dönemde hem de cumhuriyetin ilanından sonraki dönemlerde şıklığı, zarafeti, duruşu ile Türk halkına nasıl örnek bir lider olduğunu, giyimine ne kadar önem verdiğini, savaşlarda bile her zaman kendisine nasıl özen gösterdiğini, ülkemize bu konulardaki getirdiği yenilikleri, onun hayatına yakından tanık olan insanların anlatımı ile de öğrenmiş oluyoruz. Aslında kitapta bir nevi Gazi Mustafa Kemal’in bu zaman kadar duymamış olduğumuz farklı ilgi alanlarına şahit olmuş oluyorsunuz. Belgesel tadında, derin araştırmalarla yazılmış bu kitabı 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramında sizlerle paylaşmak istedim . Atamın izinden giden nesillerin yetişmesi dileğiyle.Tarihe ilginiz varsa mutlaka kitabı okuyun.
Daima Şık
Daima ŞıkNebil Özgentürk · Karakarga · 201829 okunma
79 syf.
·
Puan vermedi
Zweig'in bugüne kadar okuduğum her kitabı bana insan psikolojisi üzerinde ve kendi benliğimde çok fazla düşünecek konu veriyor. Kısacık satırlara çok anlan yükleyebilen yazarın kalemi ustalığı aşmış bir biçimde. Bana göre onun yazdıklarını herkes derinlemesine anlayıp, kavrayamaz. Kitap 1920 yılların sonunda yazılmış bu kitapta yer yer dönemin
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,8bin okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
2018’in okunması gereken yirmi kitabından biri seçilen bu derlemenin her bir sayfasında, güçlü, cinsiyet ayrımının öncüsü, yaşamın zorluklarını tek tek altüst edip istediklerine ulaşmış ilham verici, engellere boyun eğmemiş, savaşçı bir çok kadının hayata saçtığı ışığı okuyorsunuz. Derin araştırmalar yaparak kaleme alınmış bu kitaptaki kadınların kimini tanıyoruz, kimisi ile ilk defa burada tanışıyoruz.Bu da kitabı daha değerli kılıyor. Kitapta beni tek üzen ve eksik gördüğüm Türk bir kadına yer verilmemiş olması oysa ki ilkleri başaran Türkan Saylan, Sabiha Gökçen, Halide Edip Adıvar ve niceleri gibi burada pek çok sayacağım isim var. Kitabın İçinde ki çizimler ise bu zamana kadar okuduğum kitaplar içinde beni en hayran bırakanı diyebilirim. Bu özel kadınları öyle bi anda okuyup bitirmek yerine, günde bir kaç sayfa okuyarak sindirin ve kendi gücünüzün her zaman farkında olun. Yazarın da söylediği gibi, "Kalk ayağa kızım. Mücadele etmemiz gereken bir savaş var." "Eğer yaşarken kanonun küreklerini çekmezsen hareket edemeyeceğini öğrenirsin."
Dünyaya Yön Veren Kadınlar
Dünyaya Yön Veren KadınlarJulia Pierpont · İndigo Kitap · 2021107 okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Sabahattin Ali’nin İlk yazdığı romanı Kuyucaklı Yusuf kitabı Milli Eğitim Bakanlığı onaylı 100 temel eserden biridir. 1903 senesi sonbaharında Kuyucak köyünde dokuz yaşındaki Yusuf’un ailesi eşkiyalar tarafından öldürülür. İyi kalpli kaymakam Selahattin Bey onu evlatlık edinir ama karısı hiçbir şekilde Yusuf’u benimsememiş ve sevmemiştir. Yusuf baba sevgisini Selahattin bey tarafından hep hisseder fakat yine de öz ailesinin başına gelenler onun gözü önünde yaşandığı için ruhundaki yalnızlık duygusunu, hüznü ve bu büyük tramvayı tamamen atlatamaz. Bu onun insanlarla iletişim kurmasında her zaman sorun çıkarır. Muazzez, evlat edindiği evin kızı onun en iyi arkadaşıdır. Ama zamanla ikisinin birbirlerine karşı olan arkadaşlık duyguları değişir ve aşık olup evlenirler. Lakin yaşam pek de onların aşklarının masumluğu ile ilerlemez. Muazzez’in annesinin para hırsı onları ve evliliğini yok oluşa sürükler. Yusuf’un her koşulda karısına karşı çok naif olması, erdemli duruşu, aşkının masumiyeti beni çok etkiledi. Kuyucaklı Yusuf aslında bir nevi de köy hayatı ile şehir hayatı yaşayan insanlar arasındaki sınıf çatışmasını da çok iyi bir şekilde betimlemiş ve ezilen halkın tasviri çok iyi bir şekilde işlenmiş bir kitap. Okumadıysanız mutlaka okuyun.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,1bin okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
Kitaptan önce yazara değinmek istiyorum çünkü hikayesi çok ilgi çekici. Anthony Burgers tümör olduğunu ve bir yıldan az ömrü olduğunu öğrenir. Ailesinin o öldükten sonra geçinebilmeleri için kitaplar yazar ve sonra hastalığının yanlış teşhis olduğunu öğrenir. Ve o artık çoktan büyük bir yazar olmuştur. Bazen en karanlık gördüğümüz şeyler bizi ışığa yönlediren şeyler olabiliyor demek ki... Dikkat kitap sokak jargonu içerir ama bu beni hiç rahatsız etmedi. Malum kitapta yaşananlar daha ağır, o sebeple buna çok takılmayınız, konuya odaklanınız derim. Kitap 1960’larda insanların can ve mal güvenliğinin olmadığı, her yerde suç, şiddet, vahşet, tecavüzcü çetelerinin boy gösterdiği, gecelerin daha da kaos olduğu distopik bir dünyayı anlatıyor. 16 yaşındaki Alex’in ıslah evi öncesi ve sonrasında çetedeki arkadaşlarının yaptığı o berbat olayları konu alan kitapta zaman zaman sinirden karnınıza kramplar girebilir, eğitim sisteminin eksiklerini, aile yaklaşımlarının yanışlarını, devlet düzeninin boşluğunu çok net görebilirsiniz . Ayrıca kitap 1960 ‘da kaleme alınmış olsada maalesef hala bir şeylerin değişmemiş olduğunu görmek çok daha can sıkıcı.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,8bin okunma
239 syf.
·
Puan vermedi
Yazar bu kitapta bir hafta önce paylaşmış olduğum Bülbülü Öldürmek kitabının devamını kaleme almış. Bu sebeple tespih ağacının gölgesinde kitabını okumadan önce ilk kitabı okumanız gerekiyor. Kitapta artık dokuz yaşında bir kız çocuğu değil, otuzlu yaşlarına yaklaşmış genç bir kadın olan ve New York’ta yaşayan Scout ‘un ailesini ziyarete geldiğinde her şeyin farklı olduğunu, babasının savunduğu adaletin ve inandığı herkesin dürüstlüğünün sahte olup olamadığı konusunda ikileme düşmesini ve hayal kırıklıklarını görüyoruz. Zaten yazar hayatı boyunca sadece iki kitap yazmış ve “ Tesbih Ağacının Gölgesinde” isimli kitabını daha önce yazdığı halde, yayıncısının ana karakterini bir çocuk yapmasını söylemesi nedeni ile “Bülbülü Öldürmek” kitabını yazarak başlangıçta olayları bir çocuğun özünden yansıtmıştır. 1961 yılında yazılan kitap 2015 yılında yayımlanmıştır.
Tespih Ağacının Gölgesinde
Tespih Ağacının GölgesindeHarper Lee · Sel Yayıncılık · 20205,4bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
Pulitzer ödüllü kitap, 1930’ların Alabama’sında geçiyor. Irkçılığın, eşitsizliğinin, ayrımcılığın öyküsü 9 yaşındaki bir kız çocuğun gözünden anlatılıyor. Önyargılar, insanların peşin hüküm vermeleri, Amerikalıların siyahi insanlara yaptığı zulümler, cinsiyetçi ayrımlar Sarah Finch anlatımı ile yaşı küçük olmasına rağmen öyle dersler veriyor ki, insanın göz yumduğu herşeyi tokat gibi çarpıyor yüzüne. Kitap konu olarak yapmamış olduğu bir tecavüz suçundan dolayı siyahi olan Tom Robinson’ın haksız yere yargılanmasını anlatıyor. Tom’u savunan Scout’un avukat babası Atticus kitaptaki en etkileyici karakterlerden birisi. Yaşadıkları olayları çocuklarına yansıtma biçimi, onlara haksızlığa karşı boyun eğmemeyi, insanları olduğu gibi kabul edip empati yapmayı çocuklarına aşılamaya çalışması, mesleğine ve hayatına karşı kararlı tutumu kitabın en etkili kısımlarından. Yazar kitap üzerinden bizlere toplumsal olarak kaybettiğimiz insani değerlerimizi hatırlatıyor ve öz eleştiri yapmamızı sağlıyor. "Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim." dedirtiyor.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472bin okunma
Reklam
345 syf.
·
Puan vermedi
Kitap başlangıçta konservatuar öğrencisi Suada ve Tarık’ın aşkını anlatıyor gibi görünsede Bosna katliamını içinizi sızlatacak şekilde işlemiş. Ben okuyalı yıllar geçmiş olsada her bu kitap önüme çıktığında içim sızlar, hayatımda şuana kadar beni ağlatan tek kitap İncir Kuşları, her satırında isyan ettim, Suada, Ayşa, Kerima ve niceleri nasıl dayandınız ben okurken dayanamadım, parçalandım peki ya yaşayanlar? Müslüman Boşnakların katledilişi, vahşet ve dünyanın buna sessiz kalışı. İnsanlığın en büyük ayıplarından biri "SREBRENİTSA KATLİAMI". Tecavüzler, işkenceler, yok olan hayatlar, dünya susarken Bosnalılar haykırıyordu ama kimse duymadı, duymak istemedi . O insanların suçu neydi? O coğrafyada doğmuş olmak mı? Müslüman olmak mı? Boşnak olmak mı? Yoksa Sırpların geçmişte ki kuyruk acısı mı? Bu bir savaş değildi, silahsız halka saldırmak, bu bir soykırımdı. Sırpların vahşeti, kötü yüzü hayatları boyunca kara lekeleri. Düşünsenize sevgi dolu bir aileniz, ünlü bir piyanist olma hayaliniz ve çok güzel bir aşkınız var ama kardeş gibi gördüğünüz arkadaşlarınız ,aynı kaptan yemek yediğiniz komşularınız bir anda vahşi bir düşmana dönüşüp eşinizi, çocuğunuzu, yaşamınızı, her şeyinizi elinizden alıp sizi karanlığa sürüklüyor çok acı değil mi? Peki bunlar şuan yaşanmıyor mu? Üzgünüm ama Doğu Türkistan’da hala var ve dünya yine buna sessiz kalıyor. Kendimden utanıyorum.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,3bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Tolstoy’un hayat hikayelerinden ders çıkarılması üzerine kurulu herkesin gönlüne dokunabilen bir eser. Tolstoy sizi, hayatınızı bu kitapta sorgulamaya yönlendiriyor, empati yapabilmenizi ve ders çıkarmanızı sağlayarak öğüt veriyor. Zaten Tolstoy’un en güzel yanı bütün eserlerinin zamansız olması, geçmişte ve bugünde insanlığın her daim gerçek yüzünü işlemesi ve insanlara ders niteliği verebilmesi. Bence her okurun Tolstoy okuması gerekiyor.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020191,4bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Engereğin Gözü Zülfü Livaneli’nin 1997 yılında Balkan Edebiyat Ödülü almış ve pek çok dilde yayımlanmış ilk romanıdır. Kalemini çok sevdiğim yazarın her kitabında farklı kesim ve karakterlere yer vermesi beni daha da kendisine hayran bırakıyor. Kitapta İbrahim padişahın ve Kösem sultanın anlatıldığını isim ve dönem verilmese de
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,3bin okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapta Meksika’da demiryolu işçisi olarak göçebe hayat yaşayan ailelerin çocukları için kurulmuş vagon okulların modernleşmeyi engellediği düşünülerek kapatılmak istenir. Fakat asıl sebep siyasi rant sağlamaktır. Bu tehlikeye karşı idealist öğretmen Don Ernesto’nun okulu koruma çabası ve öğrencilerinin masum hikayesi anlatılıyor. Geçmişle gelecek arasında gidip gelen kitapta müfettiş Hugo Valenzuela’ya bakanlık tarafından iletilen okulun kapanma dosyası, onun unutmak istediği geçmişine geri dönmesine sebep olur. Kendi geçmişi ile muhasebe yapmak, hayatını ve okulun kaderini değiştirecek kararı vermek zorunda kalır. Son Vagon; aslında tüm dünyanın eğitimde hatta her alanda siyasi kirliliğini açıkça işleyen bir roman olmuş. Bence bu kitaptan güzel bir film çıkar. Kapak tasarımı ve konusu insanı etkiliyor. Fakat çeviride anlatım bozuklukları var, yazarın vermek istediği güzel mesajlar ne yazık ki tam olarak aktarılamamış bu bir eksiklik.
Son Vagon
Son VagonAngeles Donate · Kutu Yayınları · 2020183 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Batılı anlamda edebiyatımızın ilk telif romanı olan Taaşuk-ı Talat ve Fitnat eserinde Şemsettin Sami’nin bulunduğu dönemde ne kadar ileri görüşlü olduğunu ve bunu sade bir dille nasıl kaleme aldığını görüyoruz. Yazar ana karakterler kadar yan karakterlerede yer vermiş ve onlarında iç dünyalarına girmiş bu okuyucu açısından güzel
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,7bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
George Orwell’ın II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru yazdığı bu eseri, Stalin rejimine karşı hiciv ve sert bir taşlamadır. Karakterleri hayvanların oluşturduğu kitap, insanlığın gerçek yüzünün hayvanlar üzerinden anlatılıp , toplumun nasıl duygusuz, düşünce özgürlüğünden yoksun hale getirildiğinin özetidir. Çiftlikte yaşayan hayvanlar emeklerini sömüren çiftlik sahibini planlarıyla devirip, yönetimi ele geçirirler. Amaç; eşit ve daha iyi koşullarda yaşayabilmektir. Yedi ana kural belirlerler ve ilk dönemler her şey iyi gider. Her hayvan gücünün yettiği kadar çalışır, güçsüz ve zayıflar korunur, birbilerine destek verirler. Zaman sonra domuzlar gücü ele alır ve kuralları değiştirip, herşeyin daha iyi olacağını dile getririrler. Fakat domuzlar yönetici, diğer hayvanlar yine işçi muamelesi görür ve eşitlik için verdikleri mücadele yok olmuştur. Okudukça yöneticilerin yalanlarına kanıp toplumun boyun eğişine, yanlışlara uydurdukları kılıflara kanmalarına, zulüm ve zorbalıklara karşı sessiz kalışlarını gördükçe geçmişten bugüne bir şeylerin değişmediğine şahit olacaksınız. Halkı cahil olan ülkeler diktatörlük ile yönetilmeye ve gelişmemeye mahkumdur.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,4bin okunma
Reklam
198 syf.
·
Puan vermedi
Kitap okurları ikiye ayırmış durumda. Bir gurup ergenlik dönemine girmiş bir çocuğun karmaşık iç dünyasını boş ve fazla abartıldığını, bir diğer gurup ise ergenliğe girmiş bir çocuğun sevgiden yoksun kalması sonucu hayata hırçın davranmasının gençlerde toplumsal bir sorun olduğunu ve bunun sonucu kişilik çatışmalarının oluştuğunu dile getiriyor. Kitabı ilk başta okurken bir ergenin şımarıklığı olarak düşünebilir, kullandığı argo dili itici bulabilirsiniz. Fakat hangimiz kullanmıyoruz ki? Kitapta ilerledikçe şunu görüyorsunuz ki kendini bir yere ait hissedememiş, benliğini sorgulayan, iç dünyasında savaşlar yaşayan bir çocuk var ve o çocuk bir çoğumuza çok yakın. Yardım eden ve onu anlayan kimsesi yok. Hatta belki de hala bazılarımız Holden gibi ergenlik dönemini başarılı bir şekilde atlatamayan, çocuk kalmış, sahte ruhlu insanlarız. Bir yerlerde mutsuz ve umutsuz çocuklar görürseniz onları yaşama kazandırmak için elinizden geleni yapmalısınız.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,2bin okunma
156 syf.
·
Puan vermedi
Kalemini, yaşam biçimini, düşünce yapısını çok sevdiğim Zülfi Livaneli’nin ilk göz ağrılarım dediği, kısa hikayelerinin toplandığı Arafat’ta Bir Çocuk kitabı 1970 yıllarında insanların yaşamış oldukları sıkıntıları, karakterlerin bir yere ait olamama hissini, gurbet özlemini, siyasi zorbalıkların yol açtığı kaçış durumlarını, mutsuz ve hayal kırıklığına uğramış insanları anlatan bir kitaptır. Yaşar Kemal’in kitaba adını verdiği Arafat’ta Bir Çocuk öyküsüne İsveç’te bir film çekilmiş ve aynı zamanda Livaneli’nin İnce Memet Türküsü albümünde yer verdiği enstrümantal bir Livaneli şarkısıdır. Livaneli’nin diğer kitaplarına göre eksik bulduğunu söyleyen yorumlar okudum, buna katılmıyorum. Çünkü bana göre her hikaye geçmişten ders niteliğinde ve gerçekten Arafta kalınmışlığı ayrıca Livaneli’nin de o dönem ki ruh kitapyorumu #zülfülivaneli #arafattabirçocuk #doğankitap #okuryorum
Arafat'ta Bir Çocuk
Arafat'ta Bir ÇocukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20127,9bin okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
1910 yılında Halley kuyruklu yıldızının dünyaya çarpacağı haberi hızlı bir şekilde gündeme yayılır. Kıyametin kopacağı, dünyanın yok olacağı gibi hurafeler halk arasında dilden dile dolanır ve panik havası oluşturur. Bir gazatede yazılar yazan ve yazılarına istediği ilgiyi göremeyen İrfan adında bir genç mahalledeki kadınları bu konu hakkında bilinçlendirmek adına onlara konferans verme kararı alır. İrfan kadınlara karşı tepkili, mesafeli, kendine göre bir kadının olmadığını, evliliğin bir görev değil ruhla olacağını düşünen ve kadınların cahilliğiinden yakınan bir gençtir. Ama düşünceleri konferanslardan sonra kimliği belli olmayan bir kadının Halley yıldızı hakkında bilgi almak adına ona mektup yazması ve bu mektuplaşmanın devam etmesiyle İrfan aşık olur ve tamamen değişir. İrfan mektubu yazanın kim olduğunu öğrenmeye karar verir ve bu esnada hiç ummadığı şeyler öğrenir. Fakat duyguları değişmez aksine mektupla evlilik teklifi eder. Eder etmesine de gelin Halley Yıldızının dünyaya çarpacağı gün evlenmek şartı koyar, İrfan kabul eder sonu ise İrfana büyük sürpriz olur. Kitapta aslında geçmişten günümüze hala yaşadığımız toplumsal şiddeti, kadınlara verilen değersizliği, kadınların kendilerini yaşamda gördüğü şekilleri, aile sorunlarını ve mahalle baskısını yazar güçlü bir kalemle, geniş bakış açısıyla, çok ince ironik mesajlarla hem güldürerek hem düşündürerek yeşilçam tadında bizlere sunmuştur.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,3bin okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okuduğunuzda sadece bir roman okumuş değil aynı zaman da var olan düzeni kendi içinizde eleştirmeye başlayacak ve karakterlerin sizlere çok tanıdık geldiğini hissedeceksiniz. Son Ada kitabı, konu olarak kendilerine ait sessiz sedasız, huzur içinde sakin ve dost hane bir hayat kurmuş insanların ütopyasının, bir gün ada sakinlerinden birinin ölmesi ve evinin satılmasıyla adalarına "başkan" isminde eski bir albayın gelip yaşamlarının distopyaya dönüşme hikayesini anlatıyor. Başkan önce adanın huzurunu ve düzenini bozar ve daha sonra yönetimi ele geçirerek ada sakinlerine diktatör bir şekilde hükmetmeye başlar. Ada artık dinginliğini kaybeder. Kitapta beni en rahatsız eden nokta yazar lakaplı kişi dışında ada sakinlerinin korkudan başkana hiçbir şekilde başkaldırmamaları, haklarını savunmamaları ve boyun eğmeleri oldu.Yazar ilk günden itibaren başkana karşı gelebilen ve başkanın adayı felakete sürükleyeceğini söyleyen entelektüel bir kişiliktir. Yazarın dedikleri doğru olsa da, başkanın dolduruşuyla bir süreden sonra ada sakinleri tarafından bir "vatan haini" kabul edilir. Bunun sonrasında felaketler art arda hızlı bir şekilde gelir. Son ada kitabı
Sude çelik
Sude çelik
‘ninde dediği gibi en siyasi ve politik kitabıdır. Kitapta mevcut siyasi iktidara karşı sıkça eleştirilerde bulunmuştur ve bana göre hepsi ince detay ve haklı eleştirilerdir. Evrensel olarak hala bu sistemi yaşadığımız bir yaşam içindeyiz.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sabahattin Ali’nin ölümünden önce 1947 yılında yayınlanan son öykü kitabı Sırça Köşk dönemin devlet yönetimini, tüm kusurlarıyla çok ince detaylarla eleştiren bir eserdir. Yönetime baş kaldırı olduğu gerekçesiyle bir süre yasaklanmıştır. Kitap, 13 öykü ve 4 masaldan oluşmaktadır. Sabahattin Ali topluma gerçekçi eser veren ve bunu süslemeden en yalın şekilde kitaplarına aktaran yazarlarımızdan, kitaplarını okuduğumuzda bunu çok net hissedebiliyoruz. Sırça Köş kitabını okurken kendinizi ve sitemdeki yanlışları bir kere daha sorgulamanızı sağlayacak mutlaka okunmalı.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,4bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Kitap dünya tarihine damga vurmuş bazı diktatörlerin yaşamlarını, dünayaya verdikleri zararları ve bilinmeyen yönlerini anlatıyor. İnanın listeye daha niceleri eklenebilir bile. Okurken insanlar nasıl bu kadar acımasız hale gelebiliyor diye çok düşünüyorsunuz ve olayların gerçek olduğunu bildikçe insanın içini sızlatıyor. Aslında hepsi psikolojik açıdan hastalar. Kimi çocuklukta edindiği tramvalardan kimi sonradan edinilmiş ruhsal rahatsızlıklar. Hepsi hatalarının söylenmesinden hoşlanmayan, kalabalıkları seven, övünülmekten hoşlanan, insanlara zulüm eden katil ve vicdansız kişilikler. Ruhlarında ki liderlik vasıfları pek çok toplumun kaderine etki etmiş. Tarihi Değiştiren Diktatörler kitabı okura tarihsel bir bakış açısı edinmeyi ve genel kültür anlamında beslemeyi sağlamış. Okurken sık sık not almak isteyeceksiniz.
Aıi  Cimen
Aıi Cimen
‘in Tarihi Değiştirenler serisinin diğerlerini de okumanızı öneririm.
Tarihi Değiştiren Diktatörler
Tarihi Değiştiren DiktatörlerAli Çimen · Timaş Yayınları · 2010489 okunma
Reklam
93 syf.
·
Puan vermedi
Buram buram Çukurova kokan edebiyatımızın betimleme ustası Yaşar Kemal’in Hüyükteki Nar Ağacı kitabı okurken sizleri Çukurova’nın dağlarında, ovalarında gezdirirken bir yandan da insanların yaşadığı çaresizlikleri derinden hissettirir. Kitapta traktörün tarlalara girmesiyle ağalar işçilere gerek duymaz ve köylerde işsizlik başgösterir. Adana’da bir köyde yokluğa daha fazla dayanamayan beş arkadaş iş bulma ümidiyle Çukurova,nın yolunu tutarlar. Ama orada da iş yoktur. Köyün birinde karşılaştıkları yaşlı bir kadının anlattığı nar ağacının hikmetine inanıp nar ağacını bulmanın peşine düşerler.Artık bütün ümitleri nar ağacını bulmak ve ondan çare aramaktır. Umudun, yoksulluğun, çilenin, hastalığın, ihanetin ve ezilmenin duygularını Yaşar Kemal’den okumalısınız.
Hüyükteki Nar Ağacı
Hüyükteki Nar AğacıYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20184,618 okunma