Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fırat Özbey

Fırat Özbey
@Rubashov
9 kütüphaneci puanı
297 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
Öğrenilen tüm gerçekler, başkalarına söyle­nen yalanlar sayesinde bulunur.
Sayfa 19 - İletişim
Reklam
Onun düşüncesinin sahibi ve efendisi olduğunu hissediyordum. Bu münasebetsizliği buraya yazmaktan çekinmiyorum. Bir hissin ifadesi daima abestir.
Sayfa 64 - DergahKitabı okudu
Eski dostum, ben daima, bizim farkımızda olmayan birtakım şeylerin bizi vücuda getirmiş olmalarından korkmuşumdur. Kendimizi bilmememiz de bu yüzdendir. Eğer işler bu kadar sonsuzsa üzerlerinde düşünmek boştur...
Sayfa 103 - DergahKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bulunduğumuz yeri değiştirme hissi bizde, tanımadığımız, fakat bizim için çok esaslı olan bir maddede birtakım çözülüş ve bağlanış çalışmalarıyla beraber oluyor. Bu çok derin bir tasnifin şekil değiştirmesidir. Gitmeye daha karar verir vermez, vücudun bu işe koyulmasından çok evvel, etrafımızda bulunan her şeyin değişeceği düşüncesi bizim gizli sistemimize esrarlı bir değişmeyi telkin eder. Gitmek üzere olduğumuz duygusu yüzünden etrafımızda hâlâ görüp dokunabileceğimiz her şey hemen hemen yakın varlıklarını kaybediyorlar. Sanki mevcudiyetlerinin kuvvetinde zedelenmiş gibidirler. Hatta bu yüzden bazıları büsbütün silinirler. Daha dün yanımda idiniz ve bende sizi uzun zaman için görmemeye hazırlanmış gizli bir kişi vardı. Sizi artık yakınlaştırılmış zamanda bulamıyordum, hâlbuki elinizi tutuyordum. Benim için ayrılığın rengini almıştınız. Sanki yakın bir gelecek sahibi olmamaya mahkûmdunuz. Size yakından bakıyordum ve uzakta görüyordum. Her zamanki bakışlarınızda artık süre yoktu. Bana aramızda biri henüz hissedilmeyecek derecede az, öbürü şimdiden muazzam iki aralık var gibi geliyordu ve ben bu iki uzaklıktan hangisini daha gerçek saymam gerektiğine karar veremiyordum.
Sayfa 102 - DergahKitabı okudu
Bir ahmağın şuurunun ne olduğunu bilmiyorum, fakat zeki bir adamınki hamakatle doludur.
Sayfa 90 - DergahKitabı okudu
Reklam
Öksürdü. Kendi kendine: "Bir insan ne yapabilir?... Bir insan ne yapabilir?.." diye söylendi. Bana: "Siz ne söylediğini bilmediğini bilen bir adam tanıyorsunuz!" dedi.
Sayfa 69 - DergahKitabı okudu
Ben kendi evimdeyim, kendi dilimi konuşuyorum, harikulade şeylerden nefret ediyorum. Harikulade zayıf ruhların ihtiyacıdır.
Sayfa 69 - DergahKitabı okudu
İnsan ancak başkaları için güzel ve fevkalade olabilir.
Sayfa 67 - DergahKitabı okudu
Can sıkıntısı nedir, bilir misin? Morrina daha da beteridir. Bu, hiçbir zaman var olmamış geçmişe duyulan özlemdir. Bu sözcüğü ben de çeviremem. Nasıl yapabilirim ki? Onu anlamak için buralı olmak gerek. İşte bunun için sana bir yere ait olmanın önemli bir şey olduğunu söylüyordum. Hayır, Morinna'nın ne olduğunu anlayamazsın. Bunu anlamak için tekdüze, sık, yoğun ve ince ince yağan; insanı iliklerine kadar ıslatan yağmur gerekir; tepeler üzerinde tüten sis, melankolik ve sabırlı inekler gerekir; çok yakında bulunan, çağlayan ve tehdit eden okyanus gerekir; açlık,yalnızlık ve sıkıntı gerekir. Bütün bunlar Morrina'nın başlangıcıdır ve Morinna benim bütün bölgemdir.
Sayfa 19 - CanKitabı okudu
Galicia'da yağmur yağar. Daha doğrusu çiseler. Öyleyse şimdi başı dumanlı tepeleri, denizin beyaz köpüğünü, sisle kaplı ria'yı ve hepsinden önemlisi yağmuru hayal et. Gece ve gündüz, denizin ve tepelerin üstüne suyun tekdüze serpintisini. Tanrı'nın denize yağmur yağdırması ne komik değil mi?..
Sayfa 17 - CanKitabı okudu
Reklam
...güzelliklerden vazgeçmeyi başardığımız zaman, yani asıl o zaman güzel görünmez mi hayat bize?
Sayfa 207 - CanKitabı okudu
O halde niçin bu çiçekler? "Kendi mutsuzluğumun üzerine bırakmak için mi topluyorum çiçekleri?" diye sordum kendime ve demet elimden düştü.
Sayfa 71 - CanKitabı okudu
Gerçekten de huzuru ve huzur içinde olan her şeyi seviyorum. Tutumluluğu ve ölçülülüğü seviyorum ve her türlü telaş ve aceleye, Tanrı aşkına, tüm benliğimle karşıyım.
Sayfa 23 - CanKitabı okudu
Rüzgar gibi geçen, toz kaldıran bir otomobilde oturan insanlara daima kötü ve sert yüzümü gösteririm, zaten onlar da daha iyisini hak etmezler.
Sayfa 22 - CanKitabı okudu
Basit, dürüst bir fırıncı ustasının bu denli ihtişamlı görünmeye, bu ahmakça altın-ve-gümüş-yaldızlı-ilanlarıyla sanki bir prens ya da süs düşkünü, kötü şöhretli bir hanımefendi gibi güneşte parlayıp çakmaya gerçekten ihtiyacı var mı? Ekmeğini şerefiyle ve aklıselim sahibi bir tevazu içinde yoğurup fırınlasa ya!
Sayfa 18 - CanKitabı okudu
889 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.