Gelecekteki endişe ve keder zamanlarında yanında olacak böyle bir arkadaş! Zamanın hüzün katacağı bütün o vazife ve sorumlulukları paylaşacak bir ortak!
Eh, doğal! Kendi aklı entrika peşinde, herkesin aklını öyle sanıyor. Gizlilik, kurnazlık, bunlar aklı nasıl da yoldan saptırıyor! Bütün bunlar birbirimizle ilişkilerimizde dürüstlüğün ve samimiyetin en güzel şey olduğunu kanıtlamıyor mu?
Eve bambaşka duygularla döndü! Evden çıkarken bütün umudu acıyı biraz olsun unutmaktı; şimdi mucizevi bir mutluluk sarhoşluğu içindeydi, dahası, sarhoşluk geçtiği zaman mutluluğun daha da büyük olacağına inanıyordu.
Eksiksiz hakikat nadiren bir insanın itirafına bağlıdır; bir şey nadiren bir parça değiştirilmemiş veya bir parça bozulmamıştır; ama bu durumda olduğu gibi davranış hatalı olsa da duygular kusursuz olunca gerisinin pek bir önemi kalmaz.
Bir keresinde beni uyarmaya çalıştığınızı unutmadım. Keşke size kulak verseydim. Ama, “(alçalan bir ses ve derin bir iç çekişle) “körlük kaderim gibi görünüyor.”
Hayatının tabii bir parçasıymış gibi hiç üzerinde düşünmeden tatmıştı bu mutluluğu; şimdi elinden alınma endişesi karşısında ne kadar önemli olduğunu ancak görüyordu.
Olabilir miydi? Hayır, imkânsızdı. Yine de imkânsız olmaktan çok ama çok uzaktı. Birinci sınıf meziyetlere sahip bir adamın kendinden çok aşağı bir kadın tarafından elde edilmesi ilk defa mı olacaktı? Kimseyi arayamayacak kadar meşgul olan birinin onu arayan kızın ödülü olması ilk defa mı olacaktı? Dünyada ilk defa mı eşitsiz, uyumsuz, ilgisiz bir ilişki olacaktı, ya da insan kaderine ikincil sebepler olan rastlantının ve şartların yön vermesi ilk defa mı olacaktı?