Zorlamamak lazımmış, bırakmak lazımmış un ufak oluncaya dek kırılmadan. Tevekkül insanın korurmuş, edilen dualar muhakkak vakti geldiğinde kabul olunurmuş yalnızca sabretmeyi bilmek lazımmış. Dilime pelesenk olmuş bir duadır; Rabbim, beni hayır görünüp şer olandan muhafaza et.
uykularımı bölen,ağlamaktan konuşturmyan,insan içine çıkarmayan,sürekli boynumu büken,yıllarca gizli saklı yüreğimde taşıdığım bir derdim var.elimin tersiyle her şeyi bir kenara itmeme,hayatı ıskalamama sebep bir dert bu.şimdi ne geri gidebilyorum ne de bir adım ileri kaldım öyle
Kimsenin henüz elinin değmediği vedalarım var.Sarmaktan çok saklamak istediğim yaralarım,manzarası olmayan pencerelerim,yaşıyor olanı öldü kabul etmek gibi zorunluluklarım var.Ama içimdeki bu kadar enkaza rağmen begonyalar almak istediklerim de var.Onlar benim solmayan tek yanım.
…yaşamak, karanlık bir denizin kıyısında yürür gibi kaybolmanın kıyısında yürümekmiş; insanın kendisiyle mesafesi, dünyanın geri kalanıyla arasındaki mesafeden daha büyükmüş. Yalnızlık, hayatın içindeki küçük bir parça değil, hayatın kendisiymiş..”
Sen bir insan arıyorsun. Yüreğin sızısını ve varoluşun ürpertisini yüklenecek bir arkadaş. Ruhun uçurumundan aşağı birlikte kendini boşluğa bırakacak bir yaren. Istırap meyhanesinde kalp tokuşturacak bir sarhoş. Aynı hamurdan ve aynı çamurdan yoğrulduğun parçanı arıyorsun.
Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu. İki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız. Göğe aynı aşkla bakabileceğimiz, etten ve kemikten olduğu kadar acıdan ve gerçekten yapılma soylu ruh arkadaşları. Onunla yürürken ve ona yürürken kaybolmaktan korkmadığımız, kalplerini kendimize pusula bellediğimiz, maceramızı yüzlerinde seyrettiğimiz, hayatlarını birbirine tanık kıldığımız dostlar. Şu kalabalık dünyada ancak birbirimize iltica etmekle serinlediğimiz yol ehli. "Kalbini dosta açan, mucizelere de açar."
Uygulamayı Kullan
Gitme vakti geldi Olric.
-Nereden gitme vakti geldi efendimiz?
Kalbinden Olric kalbinden.
-Hiç gelmemiştiniz ki efendim.
O zaman neden bu kadar canım
acıyor Olric?
-Çünkü hep kalbindesiniz sanmıştınız
oysa bir kere bile sizi kalbine
almamıştı efendim.
Beni neden uyarmadın Olric?
-Aşkından sağır olmuştunuz efendim.
Anladım Olric.