Ahmet Ümit okumaya bu kitabıyla başlamakla kötü mü ettim, bilmiyorum. Kitap okurken kütüphaneden almayı tercih ediyorum. Zorunlu bir tercih belki. Kitap fiyatları malum. Çok beğendiğim bir eser olursa satın alıp kitaplığıma koymayı tercih ediyorum. Dolayısıyla yazarların çok okunan eserlerini kütüphanede denk getirip almak biraz müşkül. Gerçi bu kitapla birlikte iki farklı kitabını daha aldım ama elim nedense ilk buna gitti.
Eser dokuz farklı hikayeden oluşuyor. Esere ismini veren en uzun hikayesi en sona konulmuş. Tema hepsinde aşk olmasına karşın polisiye kurgusunu hikayelerinin hepsinde görmek mümkün. Açıkçası hikayelerinin hiçbirisi beni çekmedi. Anlatımını da pek yavan buldum. Aşka dair sözlerinden beğendiklerimi de zaten alıntıladım. Hikayelerin kitaptaki sıralanışı da sanki kötüden iyiye yapılmış hissi verdi. Bu biraz daha iyi, bu daha iyi derken "Aşk Köpekliktir" hikayesiyle eser nihayet buldu. Yaptığım alıntıların birçoğu da bu hikayeden. Ama bundan hikayeyi çok beğendiğim anlamı çıkmasın. Belki de konu aşk olunca bir Sabahattin Ali tadı aradım, istemeden mukayese ettim. Netice bu oldu. Aşkı aracı kılmış, polisiye ya da sonuyla okuyucuyu şaşırtma kaygısıyla yazılmış hikayeler okudum.