Sedef Apaydın
@Sedef01
İstanbul
14 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bir gün sevdaya tutulunca anladım, yarım sevmek de yok tur, yarım gitmek, yarım kalmak da... Küçükken her şeye yarım yarım başlayıp iki kişilik bir sevdaya tutulunca afalladım işte.
"Çekemezsen gülün nazını ne dikene dokun ne gülü incit Cesaretin yoksa sahrada Mecnun olmaya ne Leyla'yı çağır ne çölü incit..."
Sayfa 39
Görüntüm ,insanın aklına kıyamet gününü getiriyormuş. Tıpkı tabut kapaklarının kalktığı ,ama ölülerin hala kaskatı yattıkları o an gibiymiş.
Sayfa 36Kitabı yarım bıraktı
Okur Takip Önerileri
Uyku en suçsuz varlıktır, uykusuz insansa en suçlu varlık...
Sayfa 26Kitabı yarım bıraktı
İnsanların kötü yanlarına alışamadım, bu yüzden yalnızlığa alıştım.
Sayfa 154Kitabı okudu
Ne kadar değer görüyorsan o kadar değer ver. Bir adım gelene on adım koşma, gerekirse bir adım geri git. Ne demişler, kaçan kovalanır.
Sayfa 149Kitabı okudu
İnsanlar asla anlattıkları kişiler değillerdir. Yolun başında herkes iyidir çünkü karşı tarafı etkilemek, güzel izler bırakmak adına, kendileri gibi olmaktansa farklı bir insana bürünürler.
Sayfa 145Kitabı okudu
Sana şöyle bir bakıyorum da senin elle tutulur hiç güzel yanın yokmuş; ben güzel bakmışım, ben anlamlar giydirmişim sana. Üstelik hiçbiri üzerine oturmamış.
Sayfa 140Kitabı okudu
Seni mutsuz eden ve seni kaybetmekten korkmayan kimseyle durma. Bırak seni isteyen senin için çaba göstersin, böylelikle değerini fark edersin.Eğer kırdığı halde üzülmeyen, emek vermeyen ve seni kaybetmekten korkmayan insanların yanındaysan, yanlış yerdesin.
Sayfa 122Kitabı okudu
Sevdiğin insanların açtığı yaraları bir başkasının kapatmasını bekleme. Yaralar, dualar ile iyileşir. İnsan merhem olsaydı, yara açmazdı.
Sayfa 112 - OlimposKitabı okudu
Herkesin her derdine koşamazsın çünkü insanlar için ne kadar emek verirsen ver, tek bir "Hayır" demende kötü ilan edilirsin.
Sayfa 119Kitabı okudu
Dalgalardaki renkler gittikçe morararak sönüyor, deniz bir cam durgunluğuyla uzanıyordu.
Sayfa 101Kitabı yarım bıraktı
Güneş, Bentler'in vadisi üstüne iyice inmiş, köşesi bucağı dumanla, karanlıkla dopdolu olan yeşilliklerin üzerinde dumanlarla boğuşarak kanlı, buluta bulanmış,bütün yuvarlaklığıyla titreyerek batıyordu.
Sayfa 101Kitabı yarım bıraktı
"Azıcık fedakârlığa razı olmayınca hiçbir şey uygulanabilir değildir."
Sayfa 78Kitabı yarım bıraktı
Sustular. Rüzgârın sadece öperek geçtiği sessizlik, dalgaların çakıllar arasındaki oyuklarından çıkan sesle uyuşturucu bir hışıltı oluyor; bu ses denizin parıldamalarından çıkıyor zannedilecek kadar o parıltılara uyum sağlıyordu.
Sayfa 72Kitabı yarım bıraktı