Ne yazsam pek bilemedim aslında. Beğendim mi beğenmedim mi bilemiyorum. Kitap dört bölümden oluşuyor. İlk iki bölümde Hayyam,Nizamülmülk,Hasan Sabbah isimlerini ve aralarında geçen ilişkiyi okuyoruz. Bu bölümler oldukça akıcı ve dikkat çekiciydi. Ancak bence fazla yüzeyseldi. Olaylar çok çabuk ve neredeyse çok kolay oluyordu. Derinlik bulamadım,edebi anlamda pek tat alamadım. Yine de döneme dair pek çok bilgi edindim ve bu hoşuma gitti. Üçüncü ve dördüncü bölümler tam bir fiyaskoydu bana göre. Keşke hiç eklenmeseymiş de ilk iki bölüm ile kalsaymış. Bu son iki bölümde Hayyam’ın rubailerinin olduğu el yazmasının peşine düşen Benjamin’in İran yolculuğu anlatılıyor. Dönemin siyasi olayları konu edinilmiş bu bölümlerde. İlk iki bölüm ne kadar okunabilirse son iki bölüm bir o kadar rahatsız ediciydi. Okunur mu evet okunur ama dediğim gibi hem vaay deyip hem de off diyeceğiniz bir kitap. Okuyacaklara keyifli okumalar.
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202062,2bin okunma