Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sems Gl

Reklam
Evren yalnızca hayatla var olur ve yaşayan her şey beslenir. Ulusların kaderi beslenme tarzlarına bağlıdır. Sofra,ilk saat süresince sıkılmadığımız tek yerdir. Yeni bir yemeğin keşfi, insan ırkının mutluluğna, bi yıldızın keşfinden daha çok katkıda bulunur.
İster var olsunlar ister olmasınlar bizler tanrıların kölesiyiz

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Asla gerçekleşmiyoruz. Karşı karşıya duran iki uçurumuz biz Cenneti hayranlıkla izleyen bir kuyu
Dünyanın cafcaflı görüntüsüne yabancı, ilahi olana ilgisiz, insanı hor gören bireyler olarak, kendimizi boşu boşuna beyin sinirlerimize uygun düşen Epikürosculuğun bağrında serpilmiş amaçsız duygulara bıraktık
Reklam
Yaşamayı bilmeden yaşayan bizlere her şyi reddetmekten başka hayat tarzı, dünyayı seyretmekten başka yazgı kalıyor muydu?
kendimizi iyi hissetmemizi sağladığı sürece istediğimiz şekilde davranabiliriz. oysa tam tersine, seçimlerimizde bize rehberlik edecek tanrısal bir gözün yokluğunda, bizler insanlardan gelecek görüşlere bağımlı hale geldik.
aristoteles'in savunduğu gibi, bir şeyin çok azı veya fazlasının aynı şekilde yıkıcı oluşu,daima insanlık durumunun ayırt edici bir özelliği olmuştur. ancak şimdi, bize yön gösteren ahlaki bir pusuladan yoksun olduğumuz bir dönemde, her iki tehlikeden de nasıl kaçınacağımıza dair hiçbir reçeteye sahip değiliz.
özgürlük ihtiyacı, yaratıcılık duygusunu ve olaylar tarafından denetlenmek yerine onları denetim altında tutmayı gerektirir ve ''özelleşmiş''bir benzerlik duygusuyla bağlantılıdır.günümüzde kişinin onaylanmaya duyduğu ihtiyaç anlamsızlığın üstesinden gelmek,aidiyet ve alkışlanma arzusuyla ilgilidir. ahlaki bir boyutu vardır ve uygun seyirci kitlesine boyun eğmeyi, bizi yargılayanların önünde eğilerek özgürlükten vezgeçmemizi gerektirir. artık bu yargılamada eskisi gibi tanrılar ve gelenekler tarafından karşılanmıyor. modern dünyada bunun tek kaynağı diğer insanlar olmuştur. ahlak özelleştirilmiştir.
Reklam
insan gereksinimleri konusunda son derece içsel bir çelişki yumağı durumundadır.,bu çelişkiler özellikle çağımıza özgü kendini özgür hissetme ihtiyacı ile eskinin kendini onaylanmış hissetme ihtiyacının modern ifadesi arasındaki çatışmaya dayandığını görebiliyoruz.
mutsuz insanlar, tıpkı iyi uyuyamayanlar gibi, daima bu halleriyle gurur duyarlar. // Bertrand Rusell
mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer; oysa mutsuz ailelerin mutsuzlukları kendilerine özgüdür.
zaman geri götürmez,ileri götürür;tekrarlamaz telafi eder.
Sayfa 24 - metisKitabı okudu
zamanı anlamlı kılan şey aynının sonsuz tekerrürü değil,değişim olasılığıdır.
Sayfa 24 - metisKitabı okudu
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.